Paylaş
Piyasalarda koronavirüs şoku yaşanıyor. Borsalar, altın, petrol fiyatlarıyla faiz oranlarında sert düşüşler yaşandı. Aslında “çöküş” tabiri daha doğru olsa gerek. Borsalarda “ayı piyasasına” girildiği yönünde finans çevrelerinden değerlendirmeler geliyor. Ayı piyasası, kısaca, karamsarlık ve düşüşün devamı yönünde beklentilerin hakim olması şeklinde izah edilebilir. ABD Borsaları 12 Mart Perşembe günü 1987 tarihinden bu yana günlük bazda en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Güvenli liman olarak görülen altındaki (ons/dolar) hareket en dikkat çekici gelişmelerden biriydi. Önce yükseldi sonra sert düştü. Altındaki düşüşte, kâr satışları ile güvenli liman özelliğinin zayıflaması ve nakitte kalma isteği etkili oldu. Belirsizlik nedeniyle nakitte kalma politikası piyasa deyişiyle “nakit kraldır (cash is king)” anlayışı öne çıkmış durumda. Nakit yeni güvenli liman oldu denebilir.
OLAĞANDIŞI HALLER
Son dönemde petrol de altın kadar yakından izleniyor. Küresel durgunluk beklentilerinin talebi azaltacak varsayımı, Rusya ile S.Arabistan arasındaki petrol savaşı, seyahat kısıtlamaları petrol fiyatını aşağılara itti. Piyasalardaki tedirginliği ve oynaklığı gösteren Vix Endeksi (korku endeksi) 2008 küresel kriz döneminden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu arada Türkiye’nin CDS oranı (risk primi) 496 seviyesini gördü. Koronavirüsün ekonomilere olumsuz yansımalarına karşı öncü merkez bankaları ardı ardına önlemler aldılar. Avrupa Merkez Bankası, Perşembe günkü toplantısında faiz değişikliğine gitmedi ama 120 milyar Euro’luk ek varlık alımıyla birlikte, kredi ve likidite desteği (LTRO) açıkladı. Başkan Lagarde, “gerekirse faiz indirimine gidebiliriz” dedi. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 18 Mart’taki toplantıda tekrar faiz indirimine gitmesine kesin gözü ile bakılıyor. Fed ayrıca toplamda 1.5 trilyon dolar piyasaya likidite sağlama kararı aldı. 5.4 trilyon dolara kadar çıkmayı taahhüt etti. Bu rakam şu andaki Fed bütçesinden fazla. ABD Hazine Bakanı Mnuchin, “Fed ve Hazine sınırsız likidite sağlamaya çalışıyor” dedi. Bunlar öyle sıradan hamleler değil. Ancak olağan dışı haller ve kriz gibi durumlarda başvurulan 2008 yılından en tanıdık bildik önlemler. Fed’in son bazı operasyonları 2008’in de üzerinde. Düşük faiz, bol likidite bu defa ne kadar çözüm olacak onu zaman gösterecek. Fed’in hamlesi daha etkili olmakla birlikte oluşan belirsizlik ve güvensizlik nedeniyle piyasaların ciddi ve kalıcı bir tepki verdiğini söylemek için henüz erken. Ama olumsuz hava biraz yumuşadı. Bu duruma, ABD Başkanı Trump’ın cuma gecesi yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, “acil durum ilanı ve salgınla mücadele için 50 milyar dolarlık fon ayırma” kararı da katkı yaptı.
ZAMANA İHTİYAÇ VAR
Tekrar güven oluşması için zamana ihtiyaç var. Beklentiler bozulmuş durumda, küresel ekonomide yavaşlama ve durgunluk beklentileri hakim. ABD ve Avrupa yıllık büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ettiler. Japonya ve Çin’de ekonomik verilerde zaten bozulmalar başladı. Bu arada Türkiye dahil ülkeler günlük hayat ile ilgili Koronavirüs önlemlerine devam ediyor. Faiz düşük ve uzun süre daha düşük kalacak, petrol ve emtia fiyatları geriledi. Bunları yan yana koyduğumuzda dış finansman ihtiyacında ve ithalat ağırlıklı ekonomiye sahip Türkiye için önemli bir avantaj gibi duruyor. Ancak faiz oranlarını aşağıya çekerek ekonomide toparlanma çabasındaki Türkiye, küresel ekonomideki yavaşlamadan haliyle olumsuz etkilenecek. 19 Mart Perşembe günkü TCMB toplantısından 50 baz puan faiz indirimi bekleniyor. Dış dünyada faiz oranlarındaki düşüş TCMB’nin faiz konusunda elini rahatlatacaktır. Belirsizlik sürmekle birlikte deyim yerindeyse yaşanan satış çılgınlığı ile yatırım araçları hızla ucuzladı. Borsacıların “hisse fiyatı yükselecek diye alınır” sözüne atıfta bulunacak olursak henüz yukarı yönlü beklentiler çok fazla güçlenmiş değil. Bu aşamada izafi bir kavram gibi görülse de iskonto ve ucuzluk bir yerde alıcı çekecektir. Ancak önce dengelenmenin sağlanması yeni dengenin oluşması gerekecek. Baskı korunmakla birlikte olumsuz gelişmeleri belli ölçüde fiyatlayan piyasalarda tepki hareketleri görülebilir.
BORSA UZUN DÖNEM DESTEKLERİNE YAKLAŞTI
Borsada sert düşüşle birlikte uzun dönem önemli destek noktalarına yaklaşıldı. İlk destek 91.000-90.000 seviyelerinde görülürken bu seviyelerin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde düşüşün devamıyla sonraki destekler 88.000 ve 83.500 seviyesinde bulunuyor. İlk dirençler ise 99.000-100.000 seviyelerinde. Tepki alımlarının devamı için 100.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 106.000 ve 110.000 seviyelerinde bulunuyor. Borsada satış baskısı korunmakla birlikte destek seviyelerinde sert düşüşe bağlı tepki alımları görülebilir. Ancak direnç seviyelerinde satışla karşılaşma olasılığı yüksek.
DOLAR/TL KURUNDA 6.25 SEVİYESİ ÖNEMLİ
Dolar/TL kurunda uzun süredir devam eden yatay hareketin direnci olan 6.25 seviyesi geçildi. 6.25 seviyesini artık destek olarak görmek gerekir. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Sonraki destek noktaları ise 6.20-6.18 ve 6.10 seviyelerinde. İlk dirençler ise 6.33 ve 6.42 seviyelerinde bulunuyor. Kısa dönem 6.25 seviyesi izlenebilir.
Paylaş