İyimserlik sürüyor

Piyasalarda seçim sonrasında iyimser hava hâkim. Borsa’da haftalık bazda prim yüzde 2’yi aştı. Kurlarda hafif olsa da bir gerileme, gösterge tahvil faizinde ise düşüş var. Ekonomi yönetimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik programın devam edeceğini altını çizerek vurgulaması iyimserlikle karşılandı. Özellikle yabancı yatırımcılar ve finans çevrelerinin bakışı olumlu. Bunu 300 seviyesinin altına inen CDS’lerde de görmek mümkün.

Haberin Devamı

PİYASALARDA yerel seçimlerin ardından olumlu hava devam ediyor. Borsa İstanbul’da haftalık bazda yüzde 2’yi aşan bir prim, döviz kurlarında hafif olsa da bir gerileme, gösterge tahvil faizinde düşüş söz konusu. Seçim gibi önemli bir gündemin geride kalmış olmasının yanında özellikle gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “ekonomik programın devam edeceğini” vurgulaması iyimserlikle karşılandı. Aynı algının yabancı yatırımcılar ve finans çevreleri için de geçerli olduğunu söylemek mümkün. Yabancı bakışını en iyi gösteren parametrelerden biri olan Türkiye’nin 5 yıllık risk primi (CDS) 300 seviyesinin altına geriledi.

İyimserlik sürüyor

Haberin Devamı

SİYASET ETKİSİ MİNİMUM

Siyasi takvim gereği dört yıl daha seçim olmayacak. Muhalefetin erken seçim gibi bir talebi de yok. Bu açıdan ekonomik programın uygulanması için gerekli zemin var. Ekonomiye siyasi gelişmelerin etkisinin minimum olması beklenebilir. Bu önemli bir etken. Ekonominin içinden geçtiği şartlar da bunu gerektiriyor. Yüksek enflasyon ve yüksek faizler, TCMB rezervlerinin durumu, ekonomide dengeli büyümenin sağlanması gibi zor sorunlar çözüm bekliyor.

UMUTLAR YABANCIDA

Bu çerçevede yatırım araçlarının seyrine bir bakmak yararlı olacak. Borsa İstanbul’da çıkış hareketi sürüyor. Yüksek mevduat faizleri nedeniyle yerli yatırımcıların bir süre borsaya mesafeli olması normal karşılanabilir. Umutlar daha çok yabancı yatırımcılarda. Yabancı ilgisi seçimden önceki hafta başlamıştı. Borsadaki görünümden seçim sonrası da yabancı yatırımcıların ilgisi olduğu bilinen hisselerdeki hareketlere bakarak bu tavırlarının devam ettiği söylenebilir. Alıp almadıklarını veya rakam boyutunu TCMB’nin bayram sonrası açıklayacağı verilerden görebileceğiz.

Seçimden bir önceki 29 Mart ile biten haftada yabancı yatırımcılar; 266.7 milyon dolarlık hisse senedi, 111.5 milyon dolarlık tahvil alarak toplamda 378.2 milyon dolara ulaştılar. Ondan önceki hafta da nette 325 milyon dolarlık alımları vardı. Son iki haftada 700 milyon doları aşan bir portföy yatırımı (sıcak para) söz konusu. Türkiye’nin dış piyasalarla olan açık faiz farkı ve döviz kurlarındaki dengelenme, yabancı girişlerinin devamı açısından uygun bir alan açıyor.

Haberin Devamı

DÖVİZDE GEVŞEME

Döviz kurlarında ise sınırlı da olsa bir gevşeme gözleniyor. Faizlerdeki yükselişin TL’ye değer kazandırmaya başladığı ve TL’ye dönüşe bir parça neden olduğu görülüyor.

Yabancı girişleri, turizm mevsiminin yaklaşması, dış ticaret ve cari açıktaki daralma, bireysel talebin azalması, seçim sonrasına ilişkin spekülasyonların ortadan kalkması ve enflasyonun az da olsa ivme kaybetmesi kurlar üzerinde kendini göstermeye başladı denebilir. Kur korumalı mevduattaki (KKM) düşüş ile bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatındaki gerileme bireysel talebin zayıflamaya başladığını göstermesi açısından önemli. TCMB’nin 29 Mart verilerine göre; döviz mevduatında 2.2 milyar dolarlık azalma görülürken KKM’deki gerileme 12 milyar TL ile ivme kaybetmiş durumda.

Haberin Devamı

Ticaret Bakanlığı verilerine göre dış ticaret açığı mart ayında yüzde 10.3, ilk çeyrekte yüzde 41.2 geriledi. Bu görünümün özeti, geçen haftaki yazımızda da bahsettiğimiz üzere olağandışı bir gelişme olmazsa dövizdeki hararetin düşebileceği şeklinde olacak. Dövizden dönüşlerde yüksek faiz nedeniyle ilk adresin TL olması muhtemeldir. Ancak Borsa İstanbul’daki hareketlenmeyi dikkate aldığımızda bu dönüşlerden hisse senetlerine de bir yansıma olması mümkündür. Faiz her ne kadar yüksek ve risksiz bir getiri imkânı verse de enflasyona karşı tam bir koruma sağladığını söylemek zor. Seçim sonrası devam eden çıkışla bir bakıma bayramı erken kutlamaya başlayan Borsa İstanbul’da iyimserliğin devamı beklenebilir. 

Haberin Devamı

BORSA ZİRVE KIRDI

Borsada çıkış hareketi yeni zirve denemeleriyle devam ediyor. Çıkışın devamı açısından son zirve olan 9.450 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. İlk dirençler 9.700-9.750 ve 10.000 seviyelerinde. Sonraki dirençler 10.500-10.700 noktalarında. Geri çekilmelerde ilk destekler ise 9.450 ve 9.300-9.250 olarak görülüyor. Endekste direnç seviyelerinde kâr satış denemeleri görülse de çıkış hareketi gücünü koruyabilir.

İyimserlik sürüyor

ENFLASYON BEKLENTİLERİN ‘HAFİF’ ALTINDA

Geçen hafta açıklanan enflasyon verileri göre mart ayında TÜFE bir önceki aya göre yüzde 3.16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68.50 arttı. Beklentiler; aylık yüzde 3.50-3.60, yıllık yüzde 69-70 şeklindeydi. Aylık enflasyon beklentilerin hafif altında kalmasına rağmen uygulanan ekonomi politikasının sonuçlarına ilişkin olumlu bir sinyal olarak değerlendirilmesi için henüz erken. Önümüzdeki aylarda açıklanacak verilerin bunu takip etmesi gerekecek. Bu açıdan piyasalar üzerinde ciddi bir fiyatlamaya konu olmadı. Gıdada mevsimsellik etkisi ve döviz kurlarındaki yavaşlama önümüzdeki aylar için enflasyon adına umutlu olmayı gerektiren gelişmeler. Ayrıca kredi faizlerindeki yükselişe bağlı olarak ticari kredilerde görülen yavaşlamanın talep üzerindeki etkilerini de dikkate almak gerekecek. Mevduat faizleri yükselirken tüketici kredi faizleri de yüzde 86’ya ulaştı. İhtiyaçtan dolayı tüketici kredilerinde çıkış ivmesi azalsa da devam edecek. Ama bu faizlerle birlikte eski hızını sürdürmesi zor. Ekonomi yönetiminin enflasyonda mayıs ayına kadar zirve yapıp haziran sonrası düşüş beklentisi korunuyor. Piyasalar da bu takvime inandığı için enflasyon yükselişine fazlaca bir tepki vermiyor. 

Haberin Devamı

İyimserlik sürüyor

DIŞ PİYASALARDA TEMKİNLİ İYİMSERLİK VAR

ABD ve Avrupa merkez bankalarına ilişkin (Fed, ECB) faiz indirim beklentileri dış piyasalardaki iyimserliğin kaynağı durumundaydı. Ancak ABD’de ekonomik verilerin güçlü gelmesi ve enflasyondaki düşüşün durması tereddütlere neden oldu. Geçen hafta Fed Başkanı Powell’ın son konuşmasında “Enflasyondaki yükselişe rağmen görünüm değişmedi” vurgusu olumlu algılanmıştı. Ancak diğer Fed yetkililerinden gelen temkinli açıklamalar iyimserliğin kısa sürmesine neden oldu. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, ABD merkez bankasının geçen ayki toplantısında bu yıl iki faiz indirimi planladığını ancak enflasyonun duraklamaya devam etmesi halinde bu yıl hiçbir faiz indirimine gerek kalmayabileceğini söyledi.

Kashkari, “Enflasyonun yatay seyrettiğini görmeye devam edersek bu, faiz indirimlerini yapmamızın gerekip gerekmediğini sorgulamama neden olur. Şu anda ekonomide çok büyük bir ivme var” dedi. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, faiz indiriminden önce enflasyonun gidişatı netleşene kadar bekleyecek zamanları olduğunu söyledi. Faiz indirimlerinin sayısı ve zamanlamasına  odaklanılmışken bu aşamaya gelinmesi piyasalar üzerinde doğal olarak bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Faizde karar aşamasında enflasyon ve istihdam başta olmak üzere ekonomik veriler yol gösterici olacak. Cuma günü açıklanan ABD mart ayına ait tarım dışı istihdam verisi +303 bin olarak açıklandı (beklenti 212 bin, önceki 275 bin). Güçlü veri haliyle dış piyasalarda olumsuz algıya neden oldu. İyi veri kötü piyasa algısı çalıştı denebilir.

İyimserlik sürüyor

EURO BÖLGESİ’NDE ENFLASYON DÜŞÜYOR

Euro Bölgesi’nde ise durum daha farklı. Ekonomi yavaş ve enflasyon düşmeye devam ediyor. Almanya ve Euro Bölgesi’nde resesyon riski devam ediyor. Geçen hafta açıklanan Almanya ve Euro Bölgesi enflasyon verilerinde düşüşün devam ettiği görüldü. Mart ayına ait enflasyon yüzde 2.4 ve yüzde 2.5 olarak açıklandı. Faiz indirimi konusundaki sorgulamalara bağlı olarak dış borsalarda kâr satışları görüldü. ABD beklentileri aşan ABD tarım dışı istihdam verilerinin ardından; ABD 10 yıllık tahvil faiz oranında çıkış sürdü ve yüzde 4.40’ı test etti. Dolarda hafif değerlenme, euroda ize zayıflama gözlendi.

 

ALTIN VE PETROLDE ORTADOĞU ETKİSİ

Altın fiyatı kâr satışlarıyla karşılaşmasına rağmen çıkış sürdü ve ons altın tekrar 2.300 doları geçti. Altında temel senaryo öncü merkez bankalarının faiz indirim beklentileri olsa da son günlerde Ortadoğu’da tansiyonun artması jeopolitik bir gelişme olarak biraz etkili oldu. Dolar endeksi 104, euro/dolar paritesi 1.08 seviyelerinde işlem görüyor.

İyimserlik sürüyor

Petrol fiyatlarındaki yükseliş ise OPEC toplantısının ardından güç kazanırken ‘brent petrol’ 90 doları aştı. OPEC+ Grubu’nun son toplantısında arza ilişkin kesintilerin onay görmesi ve Ortadoğu’da artan gerginlik etkili oldu. Özellikle İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İran’a operasyondan söz etmesi kayda değer bir gelişme. Önümüzdeki hafta ABD enflasyon verileri yakından izlenecek gelişmeler arasında olacak.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları