Paylaş
BORSA İstanbul’da ralli devam ediyor. Geri çekilmeler alım fırsatı olarak görülürken halka arz yoğunluğunun da katkısıyla yeni katılımlar sürüyor. Merkezi Kayıt Kurumu (MKK) verilerine göre; 31 Aralıkta 3 milyon 794 bin 409 olan yatırımcısı sayısı, 31 Ağustos itibarıyla 2 milyon 462 bin 6 kişi artarak 6 milyon 257 bin 415 kişi oldu
HİSSE SENEDİNE İLGİ ARTIYOR
Yatırımcı ilgisi hareket nerede ise oraya yöneliyor. Geçmiş yıllarda bir ara tekstil öne çıkmıştı. Sonra enerji furyası, sonra inşaat akımı başladı. Para piyasaları tarafında döviz ve kripto para çok revaçta. Şimdilerde ise hisse senedi ilgi alanı olmaya devam ediyor.
Para akışkandır, “su akar yolunu bulur” hesabı fırsatı nerede görürse oraya akar. Bu da olağan bir durum. Malum yüksek enflasyon var ve daha devam edecek gibi görünüyor. Geçen hafta açıklanan Orta Vadeli Program’da enflasyon tahmini 65 olarak konuldu. TCMB’nin geçtiğimiz günlerdeki yüzde 58 tahminini de aşan bir durum söz konusu. Bu enflasyonu yenecek getiri arayışı daha da yoğunlaşacak demek. Mevcut durumda halen bu fırsat borsada görülüyor ki oraya ilgi devam ediyor.
TL’YE CAZİBE KAZANDIRMA ÇABALARI
TCMB’nin agresif bir hamle ile faizi 25’e çekmesi sonrası tahvil bono ve mevduat faizlerinde bir artış görüldü. Bu arada kur korumalı mevduatı (KKM) sonlandırma hazırlıkları başladı. Bu en üst perdeden dillendiriliyor. TL’ye cazibe kazandırmadan KKM’nin tasfiyesi biraz zor. TL’ye cazibe kazandırmanın yolu da fiyatını artırmak, yani faizi artırmaktan geçiyor. Ayrıca gerek ekonomi yönetimi gerekse orta vadeli programda parasal sıkılaşmanın devam edeceği vurguları tekrarlanan bir durum.
Faiz risksiz yatırım aracı olarak bu aşamada hisse senetlerine alternatif olarak görülmese de önümüzdeki dönem için aynı şeyleri söylemek zor. Bugünün sorusu değil belki ama bir süre sonra borsadaki potansiyel getiriyle risksiz getiri yani faiz arasındaki hesaplamaların veya kıyaslamaların yapılması muhtemeldir.
KKM’DEN ÇIKACAK PARA NEREYE GİDECEK
Bununla birlikte KKM’den çıkacak para nereye yönelecek sorusuna karşılık döviz, mevduat, borsa, konut seçenekleri tartışılmaya devam ediliyor. Diğer yatırım araçlarına bakıldığında, ilk akla gelen dövizde yatay bir seyir var. Altının dış piyasalardaki ons fiyatında düşüş eğilimi devam ediyor. Konut fiyatlarında ise artış hızında yavaşlama görülüyor.
Bir malın fiyatını arz ve talep belirler. Talep bu dönem hisse senetlerinde yoğunlaşmış durumda. Ama BIST100 Endeksi’ne mayıs sonu itibarıyla bakıldığında yüzde 70’i aşan bir prim söz konusu. Hisse bazında çok daha yüksek primler var. Yani BIST100 Endeksi’nde çıkış trendi ve ralli sürmekle birlikte oradaki fırsatlar önemli ölçüde veya belli ölçüde kullanılmış görülüyor.
Bundan sonrası için daha seçici olunması gereken bir süreç başladı. Ay sonuna doğru dokuz aylık bilanço beklentileri tekrar gündeme gelecek. Borsa yeni katılım ve para girişleriyle birlikte olumlu seyrini koruyor.
TÜRKİYE’YE BAKIŞ İYİLEŞİYOR
- TCMB brüt rezervleri ve bankalar döviz mevduatında yükseliş sürerken kur korumalı mevduat (KKM) zayıf da olsa gerilemeye devam ediyor. Aynı hafta 20 milyar TL’lik azalışla 3.348 milyar TL oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yabancı yatırımcılar ile görüşmeleri sürüyor. Dış finans çevrelerinin Türkiye piyasalarına bakışındaki iyileşmeyi Moody’s’den gelen “Türkiye’nin seçim sonrası ekonomi politikasındaki gidişatı kredi notu açısından olumlu. Ancak hâlâ önemli belirsizlikler var” açıklamasında da biraz görebiliyoruz. Fitch’in 2 yıl sonra Türkiye’nin kredi görünümünü negatiften durağına çevirmesi de kayda değer. Diğer yandan, uygulamaya konulan rasyonel politikalar ve TCMB’den gelen faiz artırımlarına bağlı olarak Türkiye’nin CDS primi 400 seviyesinin altına geriledi. Fakat bu değişimin henüz Türkiye finans piyasalarına ciddi bir para girişi olarak yansıdığını söylemek bu aşamada zor.
Dip not olarak vermek gerekirse; Dünya Bankası’ndan üç yıl içinde Türkiye’ye 18 milyar dolarlık ek kaynak sağlanabileceği açıklamaları da bu çerçevede önemli bir haber.
AVRUPA’NIN FAİZ KARARI ÖNEMLİ
- DIŞ piyasalarda merkez bankaları kaynaklı gelişmeler çok yakından takip ediliyor. Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı var. Beklentiler çok net olmamakla birlikte faiz artışının “pas” geçilmesinin yüksek olduğu yönünde. Gelecek hafta da ABD (Fed) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın toplantıları olacak. Petrol fiyatlarında görülen yükseliş ve enflasyon endişelerinin tekrar artmasıyla faizlerin yüksek kalmaya devam edebileceği tahminleri yapılıyor. Diğer yandan zayıflayan ekonomik görünümler söz konusu. Kararsızlık bu noktada ortaya çıkıyor. Bu bakımdan Fed ve ECB yetkilileri son günlerde sözlü yönlendirmeye ağırlık veriyorlar.
FAİZ ARTIRIM BEKLENTİLERİ GÜÇLÜ
Almanya için resesyonun bu yıl için sürebileceği kabul gören bir durum. Euro Bölgesi’nde ikinci çeyrek GSYİH yüzde +0.1 (Beklenti:%+0.3 Önceki:%+0.3) gelince kıl payı resesyondan dönmüş oldu. ABD ekonomik verileri göreceli olarak daha olumlu. Bu durum faiz artırım beklentilerinin canlı kalmasına neden oluyor. Eylül toplantısında Fed’in faiz artırımına gitmeme olasılığı yüzde 90’a yükselirken kasım ve sonraki aylar için tereddütler sürüyor. Çin’de artan deflasyon risklerinin yanı sıra Japonya büyümede beklentilerin altında kaldı.
BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ SÜRÜYOR
- BORSADA çıkış trendi devam ediyor. İlk destekler 8.200-8.100 ve 7.900 seviyelerinde. 7.900 seviyesinin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Dirençler ise 8.400-8.500 ve 8.800-.9000 seviyelerinde bulunuyor. Endekste çıkış hareketi gücünü korumakla birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.
YABANCI TEKRAR ALDI
- SEÇİM sonrası yeni ekonomi yönetimiyle birlikte Türkiye piyasalarına yabancı bakışı olumlu yönde değişmeye başlamış, yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 2 milyar dolarlık bir alım yapmışlardı. Ancak ağustos ayı içerisinde art arda üç haftalık periyotta yaklaşık 500 milyon dolarlık satış yaptılar. TCMB verilerine göre 01.09.2023 haftasında ise yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 253.9 milyon dolar, tahvil bonoda 375 milyon dolar alım gerçekleştirdiler. Son üç haftadır yaptıkları satıştan sonra yabancıların tekrar alıma geçmeleri önemli. Fakat Borsa İstanbul’da ağustos ayında yüzde 32 seviyesini gören yabancı payı, cuma günü itibarıyla yüzde 31’e geriledi. Bu yerli yatırımcıların alım ağırlığının daha yüksek olmasından da kaynaklanmış olabilir. Ayrıca tahvil bonodaki alımlar haftalık bazda son 2.5 yılın en büyük alımı olması sebebiyle kayda değer.
DOLAR GÜÇ KAZANMAYA DEVAM EDİYOR
- Borsalar dışındaki diğer parametrelere bakıldığında; yükselişini sürdüren ABD 10 yıllık bono faizi hafif geriledi. Yüzde 4.25’ye çekildi. Dolarda güç kazanımı, Euro’da zayıflama sürüyor. Euro/dolar paritesi 1.07’in, dolar endeksi 105’in üzerinde işlem görüyor. Bu gelişmelere bağlı olarak son günlerde düşüş eğilimi korunuyor. Altının ons fiyatı 1.920 dolar seviyelerinde seyrediyor. Petrolde ise yükseliş eğilimi sürüyor. Brent petrol 90 doların üzerinde tutunmaya başladı. Bir tarafta zayıflayan ekonomik görünüm, diğer yanda S.Arabistan ve Rusya’nın üretim kesintilerini yılsonuna kadar uzatması petrolde fiyatlamaya etki eden gelişmeler. Önümüzdeki hafta Avrupa Merkez Bankası toplantısı yanında ABD ve Çin enflasyon verisi (TÜFE) ile İngiltere büyümesi (GSYH) takip edilecek. Dış piyasalardaki temkinli görünüm iç piyasalara (henüz) yansımış görülmüyor.
Paylaş