Paylaş
FAİZ indirim süreci devam ederken bu durumun dış piyasalarda iyimser hava estirdiğini görüyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ardından ABD Merkez Bankası (Fed) da sürece katılmıştı. Geçen hafta Avrupa’nın tekrar faiz indirimine gitmesi olumlu karşılandı. Avrupa Merkez Bankası beklendiği üzere 25 baz puanlık indirimle faizi yüzde 3.25’e çekti. Euro Bölgesi enflasyonunda ise düşüş devam etti ve beklenenin altında; yıllık yüzde 1.7 olarak gerçekleşti. Avrupa tarafında gelişmeler beklendiği seyirde devam ediyor. Yaşanan dezenflasyon ile birlikte ekonomideki resesyon riskleri, faiz kararları için önemli referans noktaları. ECB toplantı metni ve Başkan Lagarde’ın açıklamalarından faiz indirimlerinin aralık ve sonraki aylarda da devam edeceği anlaşılıyor. Hatta 25 yerine 50 baz puanlık indirim de telaffuz ediliyor.
Fed için aynı şeyleri söylemek zor. ABD’de ekonomideki canlılığın korunduğunu işaret eden veriler sonrası faiz indirimleri tartışmalı hale geldi. Bir diğer belirsizlik yaklaşan 5 Kasım seçimi ve Trump’ın ankette öne geçmesi durumu.
ALTINDA YENİ ZİRVE DENENİYOR
ABD ve Avrupa borsalarında çıkış trendleri sürerken ABD tahvil faizlerinde yükseliş, dolarda değerlenme, Euro’da zayıflama korunuyor. Altın fiyatlarında ise ralli yeni zirve denemeleriyle devam ediyor. Altının ons fiyatı 2.721 dolar, ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.07, dolar endeksi 103.49, Euro/dolar paritesi 1.0869, brent petrol 72.70 dolar olarak kaydedildi.
ABD’de faiz düşüşünün devamına şüphe ile bakılması, buna karşılık Avrupa’da faiz indirimlerinin sürmesi beklentileri; dolarda güçlenmeyi ve Euro’da zayıflamanın devamını beraberinde getiriyor. Altında ise Ortadoğu kaynaklı gerginlik ve jeopolitik gelişmelerin fiyatlara yukarı yönlü etkisi söz konusu. Altında “güvenli liman” ihtiyacına bağlı olarak daha belirgin bir fiyatlama var. Oysa, değerlenen dolar ve yükselen ABD tahvil faizlerinin altın fiyatlarını baskılaması beklenirdi.
PETROLDE ARZ ETKİSİ GÖRÜLDÜ
Petrol fiyatlarındaki düşüşte, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (UEA) Çin’deki zayıflığı gerekçe göstererek bu yıl için küresel petrol talep tahminini yeniden düşürmesi etkili oldu. UEA, üretimde önemli bir kesinti veya aksama olmazsa piyasanın 2025’te büyük arz fazlasına doğru ilerlediğini bildirdi. Ayrıca, Ortadoğu’daki çatışma ortamı petrol üretim ve sevkiyatını etkilemedi.
Trump’ın seçilme olasılığının belirmesi kripto paralara yükseliş olarak yansıdı. Anketlerin seyrine göre piyasanın seçim fiyatlaması da değişiyor. Buna karşılık, Trump veya Harris gelirse ekonomiye nasıl yansır konusunda net bir görüşün oluştuğunu söylemek henüz zor. Biden başkanlığındaki Demokratlar’ın iktidarında finale doğru piyasaların ve ekonominin durumu gayet iyi görünüyor. Bu noktada Fed’in de hakkını teslim etmek gerekecek. Enflasyon düşerken ekonomide yumuşak iniş sağlandı, Avrupa gibi resesyon riski pek olmadı.
ÇİN KÜRESEL EKONOMİ İÇİN ÖNEMLİ
Trump gelirse akla ilk gelen, geçmiş tecrübelerden hareketle Çin’e karşı korumacılık ve ticaret savaşları oluyor. Durgunluğu aşma çabasındaki Çin’de ise alınan önlemelere rağmen büyüme yıllıkta yüzde 4.6 (beklenti %4.5) oldu. Halen yüzde 5 hedefinin altında. Konut sektöründe küçülme devam ediyor. Bu durum faiz indirim beklentilerini kuvvetlendirirken merkez bankası bankalar üzerinden yeni teşvikler açıkladı. Ama başka teşviklerin gelmesi de beklentiler dahilinde. Çare olur mu olmaz mı, teşviklerin içeriğine göre zamanla göreceğiz. Çin küresel ekonominin üç-dört motorundan biri olduğu için ekonomisinin seyri özellikle demir çelik başta olmak üzere emtia fiyatları açısından önemli. Yavaşlayan ekonomisiyle düşük maliyetli ürün ihraç eden Çin’e karşı ABD ve Avrupa da vergi silahını çekti. Hatırlanırsa geçtiğimiz günlerde Türkiye de bu ülkelere eklendi. Dış piyasaların bu dönem için yumuşak karnı Ortadoğu. O yöndeki gelişmelere altın ve petrol fiyatları dışında duyarlılık zayıfladı. Borsalarda devam eden çıkış trendleriyle dışarıda bahar havası korunuyor.
BORSA TOPARLANMAKTA ZORLANIYOR
İÇ piyasalar geçen hafta TCMB toplantısına odaklandı. Beklendiği üzere politika faizi yüzde 50 olarak sabit tutuldu. Toplantı metninde; “Kurul, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” ifadeleri bir bakıma faizin neden değişmediğinin özeti gibi. Enflasyon riski sürüyor. Temel ürün ve talepte yavaşlama, TL’de değerlenme sürse de gıdada mevsimsellik etkisinin azalması ve beklentilerin canlı tutulması önemli maniler. Yıl sonu ise asgari ücret ve emekli zamları gündeme gelecek. Enflasyonda katılık, yapışkanlık gibi engeller de henüz aşılmış görülmüyor. Özetle enflasyon ile mücadele zorlaşmaya devam ediyor.
FAİZLER BİR SÜRE DAHA YÜKSEK OLACAK
Bir de son günlerde, TCMB yapacağını yaptı, gerekli önlemleri aldı, şimdi maliye politikalarının devreye girmesi lazım gibi söylemler fazlaca telaffuz edilir oldu. Bu gelişmelerden piyasa açısından çıkan sonuç; Faizler bir süre daha yüksek kalmaya devam edecek. Toplantı sonrası bu durumun banka hisselerine satış olarak yansımasını olağan karşılamak gerekir. Banka hisselerindeki satışlarda yabancı yatırım bankalarının hedef fiyatları aşağıya çekmesinin payı var. Yüksek faiz, borsa için alternatif olmakla birlikte ekonomideki yavaşlamanın bir süre daha korunacağı şeklinde değerlendirilebilir. 09/2024 dönem bilançoları Aselsan ile geçen hafta başladı. Ekonominin genel seyrine bakarak bilançolar ile ilgili iyimser beklentiler oluşturmak zor. Bu noktada enflasyon muhasebesinin etkisini de dikkate almak gerekir. Dış piyasalarda devam eden iyimserliğe karşılık Borsa İstanbul’daki zayıf görünümde faiz konusundaki ayrışma öne çıkıyor. ABD ve Avrupa’da faizler düşüyor. Citi, Goldman Sachs, Barclays ve Morgan Stanley gibi yabancı bankalar TCMB faiz indirim beklentilerini kasım-ocak dönemine ertelediler. Enflasyon düşmeyince bu öteleme olağan bir durum. Enflasyon ne olursa TCMB faiz indirimine gider sorusunun karşılığı ağırlıklı olarak aylıkta yüzde 1.5 gibi şekilleniyor.
FİYATLAR GERİLERKEN KONUT ALIMI ARTTI
Geçen haftanın dikkat çeken diğer gelişmesi ise konut sektöründe oldu. Konut fiyat endeksinin yavaşlamasına karşılık konut satışları artışını sürdürdü. Türkiye genelinde konut satışları eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37.3 oranında artarak 140 bin 919 oldu. Son üç aydır ivmesi artan bir yükseliş söz konusu. İpotekli ve ilk satışlarda da artışlar var. Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1 oranında artan konut fiyat endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 27.4 oranında arttı, reel olarak ise yüzde 14.7 oranında azaldı. Satışlar artarken fiyat yükselişi yavaşladı. Bu durum satışlardaki kampanya ve fiyat indirimlerinin etkisini akla getiriyor. Bununla birlikte bir ölçüde kendine yer arayan tasarrufların ilgisinin konuta kaymaya başladığını da gösteriyor. Bir de TCMB’den er veya geç faiz indirimi gelecek, bu da konut fiyatlarına yansıyacak beklentisi biraz daha belirginleşmiş durumda.
BORSADA SATIŞ BASKISI DEVAM
BORSADA sert düşüşe bağlı tepki yükselişi zayıf kaldı. İlk önemli destek 8.700 seviyesinde bulunurken sonraki destekler 8.500 ve 8.300 seviyelerinde. İlk dirençler ise 9.070-9.200 olarak görülüyor. Tepki çıkışının devamı için daha önemli görülen 9.200 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu durumda 9.500-9.600 sonraki direnç noktaları. Endekste destek seviyelerinde tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.
YABANCININ TAHVİL ALIMLARI SÜRÜYOR
TCMB verilerine göre 11 Ekim ile biten haftada; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 125 milyon dolar alım, tahvil bonoda 200 milyon dolarlık satış yaptılar. Bir önceki hafta hem tahvil bonoda hem de hisse senetlerinde satıcı konumundaydılar. Yüksek faiz tahvil bonoya yabancı yatırımcıyı çekmeye devam ediyor. Hisse senetlerinden ise uzak duruyorlar. Dip not olarak; Son günlerde yoğunluk kazanan hisse senetlerinde ortakların geri alımlarını hatırlatmakta yarar var. Bu noktada, hissesinin değerini en iyi sahibi bilir yaklaşımına atıfta bulunmak doğru olacak. Borsa İstanbul’da yabancı takas saklama oranı tekrar yüzde 37 seviyelerine çekilmiş durumda. Ağustos ayında yüzde 40’a yaklaşmıştı. TCMB rezervlerinde artış, bankalar döviz mevduatı ve kur korumalı mevduatta düşüş sürdü.
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Paylaş