Dış piyasalara duyarlılık arttı

Geçen hafta dışarıda yaşanan türbülansın kısa zamanda toparlanması BIST100 Endeksi’ndeki düşüşün daha fazla derinlik kazanmasını önlerken tepki alımlarının gelmesine neden oldu. Yine de gerek Ortadoğu, gerekse ABD ve Japonya’daki sorunlar tamamen ortadan kalkmış değil. Yatırımcılar bir şok daha yaşamak istemiyorlar. Borsa İstanbul’da dalgalı seyrin devamı beklenmekle birlikte temkinli görünümün dağıldığını söylemek için henüz erken.

Haberin Devamı

BORSA İstanbul dalgalı bir haftayı geride bıraktı. Bu görünümde dış piyasalardaki gelişmelerin önemli payı var. Japonya kaynaklı carry trade pozisyonları, ABD’deki resesyon kaygıları ve Ortadoğu’da artan gerilimin bir araya gelmesi fırtınaya dönüştü. Geçen pazartesi sabahı piyasalar Tokyo Borsası’ndaki yüzde12’yi bulan sert düşüşe bağlı bir şokla açıldı. Doğal olarak Borsa İstanbul da bu görünümden nasibini aldı.

DIŞARIDAKİ DALGA BÜYÜKTÜ

BIST100 Endeksi’nde düşüş, döviz kurlarında hafif yükseliş görülürken Türkiye’nin 5 yıllık ülke risk primi (CDS) tekrar kritik seviye olan 300’ün üzerine çıktı. Hatırlanırsa geçtiğimiz aylarda 250’li seviyelere kadar çekilmişti. Dış piyasalara duyarlılık artınca iç ekonomik gündemde bu şoku karşılayacak özel bir çıpa veya dengeleyecek bir hikâye eksikliği duyuldu.

Haberin Devamı

Uygulanan ekonomik program ve yüksek faiz kısmen bir kalkan görevi sağlıyor. Ancak oluşan dalga oldukça büyüktü. Dışarıda yaşanan türbülansın kısa zamanda toparlanması BIST100 Endeksi’ndeki düşüşün daha fazla derinlik kazanmasını önlerken tepki alımlarının gelmesine neden oldu. Bu gelişmeler yaşanmadan önce de Borsa İstanbul’da güç kaybı vardı.

Dış piyasalara duyarlılık arttı

Para girişlerinin yetersizliği, yabancı yatırımcıların devam eden satışları, 06/2024 dönem bilançolarının düşük performansları, beklentisizlik ve yaz durgunluğu gibi birçok etken Borsa İstanbul üzerinde kendini gösteriyordu. Borsada yaşanan düşüş tepki alımları için bir fırsat verdi. Ancak para girişi ve olumlu fiyatlamaya konu olacak beklenti ihtiyacı halen sürüyor. Bu açıdan tepki yükselişlerinde daha yukarı hedefleri telaffuz etmek fazlaca iyimserlik olacak. Diğer yandan gerek Ortadoğu, gerekse ABD ve Japonya’daki sorunlar tamamen ortadan kalkmış değil. Borsaya cuma günü gelen satışları ise biraz da geçen pazartesi benzeri bir şok yaşamamak için yatırımcıların gardını almasına bağlamak doğru olacak.

Haberin Devamı

Borsa İstanbul’da dalgalı seyrin devamı beklenmekle birlikte temkinli görünümün dağıldığını söylemek için henüz erken.    

YABANCI SATIŞLARI SÜRÜYOR

Perşembe günleri açıklanan TCMB verileri ve yabancı işlemler en önemli data akışları haline geldi. Son dönemde yabancı yatırımcıların alışık olduğumuz; hisse senetlerinde satış, tahvil bonoda ise alım yönündeki politikaları geçen hafta biraz değişim gösterdi. 02 Ağustos ile biten haftada yabancılar; hisse senetlerinde 169.2 milyon dolar, tahvil bonoda ise 162.1 milyon dolarlık satış yaptılar. Aynı hafta; TCMB rezervlerinde ve bankalar yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yükseliş, kur korumalı mevduatta (KKM) ise düşüş görüldü. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı yatırımcıların payı yukarı yönlü bir hareketlenme yaşasa da güç kazanamadı tekrar yüzde 37 seviyelerine çekildi. Yabancı bu aşamada hisse senetlerine uzak duruyor. 

Haberin Devamı

Japonya kaynaklı carry trade pozisyonlarına ilişkin tedirginlik sonrası bir süre daha ilgisiz kalması olasıdır. Fakat Türkiye gelişen ülke piyasaları içinde önemli bir yere sahip. Uzun süre Türkiye’ye duyarsız kalmaları beklenemez. Diğer yandan ABD ve Avrupa’da faiz indirimleri gündeme iyice yerleşti. Dünyada en yüksek faizi veren ülkeler arasında yer alan Türkiye ile dış piyasalar arasındaki faiz makası daha da açılacak. Enflasyon ile mücadele açısından Türkiye’nin mevcut koşullarda en azından bir süre daha faizi yüksek tutması bekleniyor. Bu bakımdan yabancıların tahvil bonoda alıcılı tavırlarını sürdürmeleri beklenebilir.

Dış piyasalarda faiz oranlarındaki gerileme aynı zamanda Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkeler için bir fırsat da sunuyor. Bu durum şu anki dalgalanma durulduğunda orta ve uzun dönemde Türkiye’ye portföy yatırımlarının devamını getirebilir. Küresel faiz oranlarındaki düşüş aynı zamanda hisse senetlerine yönelimi öne çıkarabilir.

Haberin Devamı

BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI GÜÇ KAZANAMADI

Borsada sert düşüş sonrası görülen tepki çıkışının henüz güç kazandığını söylemek zor. İlk dirençler 10.200-10.415 bandında. Bu seviyeler düşüşte oluşan gap (boşluk) bölgesi. Yükselişin güç kazanması için bu bölgenin artan hacimle geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 10.700-10.900 ve 11.245 seviyelerinde. İlk destekler ise 9.900 ve 9.730 noktalarında. 9.730 daha önemli. Bu seviyenin altında verilecek destekler 9.500 ve 9.250 seviyelerinde bulunuyor. Endekste destek noktalarında tepki alım denemeleri görülse de satış baskısı korunuyor.

Dış piyasalara duyarlılık arttı

DIŞARIDA DENGE OLUŞMAYA BAŞLADI

- ABD tarım dışı istihdamının beklentilerin oldukça altında kalmasıyla birden bire ciddiyet kazanan ABD’de resesyon olasılığı tartışmaya konu oldu. Perşembe günü ABD haftalık işsizlik başvuruları 233 bin olarak açıklandı. Bu veri beklentilere ve önceki haftaya göre düşüktü, bu açıdan olumlu algılandı.

Haberin Devamı

- Tek seferlik olumsuz gelen veriler ile resesyon yaşanacağına dair bir kanıya varmak konusunda çok aceleci davranıldığı fark edildi. Sanki büyük çaplı bir spekülasyon sezinlendi. ABD Merkez Bankası’nın eylül ayından başlayarak kasım ve aralık aylarını da kapsayacak şekilde faiz indirim beklentileri daha güçlenmiş oldu. Bu da risk iştahının artması açısından piyasalar için iyiye yorulacak bir durum. 

- Yüksek faiz nedeniyle küresel ekonomide zaten bir yavaşlama bekleniyordu, Çin ve Almanya’da gerçekleşmeye de başladı. Faizleri artırmak enflasyonu düşürmek için başvurulan bir yöntem ve tercihti. Sonuçları da tahmin ediliyordu. Hem ekonomiler canlılığını koruyacak hem de enflasyon nasıl düşecekti? Resesyon olasılığı varsa da önümüzdeki aylarda faiz indirimleri geldikçe zaten etkisini kaybetmeyecek mi? Olaya bu açıdan sağduyulu bakmak daha yararlı olacak.

- Piyasalardaki türbülansın merkezi durumundaki Japonya ve carry trade pozisyonları için ise izlenen başlıca parametreler; Tokyo başta olmak üzere borsalar, Japon Yeni, kripto paralar ve altın fiyatları oldu. Tokyo Borsası Nikei 225 Endeksi’nde tepki çıkışı sürerken Japon Yeni’nde değer kayıpları görülüyor. Bu noktada Japonya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Uchida’nın “finansal piyasalar istikrarsızken faiz artışı olmayacağını” açıklaması piyasaların denge bulmasına önemli ölçüde destek oldu. Oluşan tahribatın ölçüsü hakkında net bir fikir yok.

- Teminat tamamlama konusunda oluşan likidite ihtiyacının boyutları konusunda altın ve kripto paralar gibi varlık fiyatlarıyla borsaların seyri takip ediliyor. Bir de piyasa çevrelerinden gelen değerlendirmelere artık daha fazla kulak veriliyor.

- JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, ABD ekonomisi için “yumuşak iniş” ihtimalinin yüzde 35 ila 40 civarında olduğuna inandığını ve bunun da resesyonu en olası senaryo haline getirdiğini söyledi. JPMorgan’a göre, küresel carry trade’in dörtte üçü artık ortadan kalktı ve son satışlar bu yılki kazançları sildi.

- Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi Üyesi Olli Rehn ise, küresel hisse senedi piyasalarındaki son türbülansı “aşırı tepki” olarak yorumladı.

- Özetle; dış piyasalarda ortam sakinleşirken bunun ne ölçüde kalıcı olacağı konusunda halen şüpheler mevcut ve güven tamamen tesis edilmiş değil. Önümüzdeki hafta hasas bir dönemden geçen piyasalar açısından önemli olabilecek ABD ve İngitere’de enflasyon verileri (TÜFE; ÜFE), Euro Bölgesi büyümesi (GSYH) açıklanacak.

ALTIN TOPARLANIYOR

Carry trade pozisyonlarına ilişkin teminat açıklarının giderilmesi ve varlık satışlarından altın da nasibini aldı ve ons fiyatı 2.364 dolar seviyesine kadar geriledi. Likidite açığının azalması, düşen ABD tahvil faizleri, Fed faiz indirim beklentilerinin güç kazanması, Ortadoğu’da gerginliğin sürmesi ve zayıflayan doların etkisiyle altın toparlandı. Tepki yükselişiyle tekrar 2.430 dolar seviyesine ulaşıldı. Yukarı yönlü altın fiyatını besleyen etkenler halen geçerliliğini koruyor.

Dış piyasalara duyarlılık arttı

Yazarın Tüm Yazıları