Paylaş
Son haftalarda TCMB’nin açıkladığı yurtdışı yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bono istatistiklerinde, yabancı girişlerinin miktarı düşük de olsa devam ediyor olması kayda değer bir durum. 13 Ağustos haftasında hisse, tahvil bono netinde 32.7 milyon dolarlık giriş görüldü. Hisse senetlerine 77.9 milyon dolar giriş, tahvil bonoda 45.2 milyon dolar çıkış gerçekleşmiş. Özellikle son iki haftada hisse senetlerindeki alımların 248 milyon dolar olması dikkat çekici.
Hatırlanırsa geçtiğimiz haftalarda hisse senetlerinde çıkışlar söz konusuydu. Yine 13 Ağustos haftasında bankalardaki döviz mevduatı 232 milyar doların biraz üzerinde seyrederken bir önceki haftaya göre fazlaca bir değişim olmadığı görüldü. TCMB’nin brüt döviz rezervlerinde ise yaklaşık 2 milyar dolarlık azalışla 107 milyar dolara gerileme söz konusu. Rezerv ve döviz mevduatı tarafında çok belirgin değişimler görülmüyor. Piyasa şartları gereği rakamlarda küçük çaplı oynamalar var. Yılın ilk yarısına ait bilançoların yayınlanması da tamamlandı. Genel olarak hem sanayi hem özel banka bilançoları performansları olumlu olarak değerlendirilebilir. Bu durum 1 Eylül’de açıklanacak 2. çeyrek büyüme verisi hakkında da bir fikir veriyor. Hatırlanırsa ilk çeyrek büyümesi yüzde 7.0 olmuştu. 2. çeyrek için yüzde 20-25 gibi büyüme beklentileri telaffuz ediliyor.
BAZ ETKİSİ DETAYI
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “İkinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler baz etkisinin de devreye girmesiyle yıllık yüzde 20 civarında bir büyümeye işaret ediyor” açıklaması gelmişti. Tabi ki burada baz etkisi önemli bir detay. Bilindiği üzere ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.0 büyüme görülürken bir önceki çeyreğe göre büyüme yüzde 1.7 olmuştu.
Geçen yılın ikinci çeyreğinde koronavirüs şartları ile kapalı bir ekonomi vardı. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ise “Öncü göstergelere göre ekonomide büyüme ve yatırım eğilimi üçüncü çeyrekte de sürüyor, bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz” dedi. Fitch de daha önce yüzde 6.3 olarak belirlediği Türkiye için büyüme beklentisini yüzde 7.9’a yükseltti.
Bu dip nottan sonra bilançoların hisse bazlı hareketlilik getirdiğini söylemek yerinde olacak. Geçtiğimiz haftanın dikkat çeken tarafı, delta varyantına bağlı vaka sayılarındaki artışla birlikte gıda, sağlık ve perakende gibi sektör hisselerinde yaşanan küçük çaplı hareketlilik oldu.
Ancak hareketler güç kazanmadı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘yeni dönemde tam kapanma olmayacak’ açıklaması bu açıdan önemli.
ABD İSTİHDAM VERİLERİ İYİ GELDİ
Piyasalarda bir taraftan iyimserliği koruma çabası, diğer yandan risk algısının hissedilmeye başlanması dalgalı seyri beraberinde getirdi. Olumlu beklentilerin önemli ölçüde fiyatlanması dışında piyasaları taşıyacak yeni beklenti ve hikaye eksikliğinin borsalarda risk iştahının (alım yapma isteğinin) azalmasına neden olduğunu söylemek mümkün. Bu görünüme biraz da ABD Merkez Bankası (Fed) temmuz toplantı tutanakları neden oldu. Biraz da demekten kasıt, Fed tutanaklarında geçen ifadeler daha önce Fed yetkilileri ve bölge başkanlarının söylemlerinden çok da farklı değil. Fed bilindiği üzere politika değişikliğine gitmeden bir süre önce bu yönde bir sinyal verir. Piyasalar da buna göre gardını alır. Geçtiğimiz günlerde Fed kaynaklı açıklamalar olası bir para politikası değişikliği konusunda bu sinyali zaten vermişti. Fed tutanakları çarşamba günü açıklandı. İçeriğinde, varlık alım hızını azaltmak için ihtiyatlı olunması ve bunun önemli ilerleme sağlandıktan sonra olması, ekonominin seyrinde delta varyantının etkisinin önemi ve enflasyondaki yükselişin geçici olduğu gibi vurgular dikkat çekti. Ayrıca bazı üyelerin bu yıl içinde tahvil alımlarının azaltılması yönünde görüş bildirmesi ‘şahin’ olarak değerlendirildi.
348 BİN BAŞVURU
Özellikle istihdam, enflasyon ve büyüme (GSYH) verilerinin geldiği seviyeye bakılırsa bazı Fed yetkililerinin bu görüşte olması çok olağan bir durum. Enflasyon her ne kadar temmuz ayında yerinde sayıp ivme kaybetse de yüzde 5.4 seviyesi yüksek bir rakam. İstihdam verileri oldukça iyi. Geçen perşembe açıklanan ABD haftalık işsizlik başvuruları 348 bin ile salgın hastalığın en düşük seviyesine geriledi. Şimdi para politikası konusundaki gelişmeleri daha net ve birinci ağızdan duymak için Fed Başkanı Powell’ın 26-28 Ağustos’ta gerçekleşecek Jackson Hole toplantısındaki konuşması bekleniyor.
TEMKİNLİ GÖRÜNÜM
ABD Merkez Bankası’ndan tahvil alımlarının azaltılması konusunda bir kararının gelmesi borsaları besleyen parasal genişlemeye fren olarak görülüyor. Bu durum ABD borsaları başta olmak üzere dış borsalarda kâr satışlarına neden oldu. Doğal olarak Borsa İstanbul’a da yansıma gösterdi. ABD doları değer kazanırken ABD 10 yıllık bono faiz oranı geriledi. ABD dolarındaki değerlenme ise altının ons fiyatındaki yükselişi zayıflattı. Bir dizi reaksiyona neden olan Fed tutanaklarının yansımalarını kısaca özetlersek, piyasalardaki iyimserliği azalttı ama bozmadı demek yerinde bir tanımlama olacak. Artık daha temkinli bir görünümden söz edilebilir.
PETROLDE SATIŞLAR DERİNLİK KAZANIYOR
Petrol fiyatında düşüş eğilimi sürüyor. Mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine gerileyen petrol fiyatında delta varyantına bağlı vaka artışlarının ekonomideki toparlanmaya sekte vurabileceği, bunun da petrol talebinde gerilemeyi beraberinde getireceği beklentisi, OPEC+ grubu ülkelerinin bu ay içinde aldığı üretim artırma kararı, son günlerde Fed’in tahvil alımlarının azaltılması beklentisinin artması ve ABD dolardaki değerlenmenin etkisini dikkate almak yerinde olacak. Petrol ithalatçısı Türkiye için enflasyon hesaplamaları açısından petrol fiyatındaki dalgalanma önemli. Fed tutanaklarının ardından petrol fiyatı dışında emtia fiyatlarında da düşüşler vardı.
BORSADA 1.468 DİRENCİ GEÇİLEMEDİ
Borsada görülen tepki çıkışı 1.468 direnç seviyesini geçemedi ve satışla karşılaştı. İlk destek 1.430 seviyesinde bulunurken sonraki destek noktaları 1.410-1.400 seviyelerinde. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise ilk direnç 1.450 seviyesinde bulunuyor. Olası tepki çıkışının devamı için bu seviyenin geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki direnç yine 1.468 seviyesinde olacak. Destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de direnç seviyeleri geçmekte zorlanılabilir.
DOLAR/TL KURU DESTEK SEVİYELERİNDE TUTUNDU
Dolar/TL kurunda kâr satışları destek seviyelerinde tutundu ve tepki alımlarıyla karşılaştı. İlk destekler 8.46 ve 8.42-8.38 seviyelerinde. 8.42-8.38 kısa dönem için önem kazanırken sonraki destek 8.30 seviyesinde bulunuyor. İlk direnç ise 8.56 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı için bu seviyenin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 8.64-8.68 seviyelerinde bulunuyor. Yükseliş denemeleri direnç seviyelerinde satışla karşılaşabilir.
Paylaş