Paylaş
Borsa İstanbul’da bankacılık hisseleri öncülüğünde ralli devam ediyor. Yüksek hacim ve genele yaygın bir hareket var. Çıkışta lokomotif bankalar. Bankacılık hisselerinin yılın ilk yarısına ait parlak bilançoları çıkışa zemin hazırlamış durumda. Bankalar tarihinin en yüksek kârlarına ulaşırken fiyat kazanç ve piyasa değeri/defter değeri (PD/DD) gibi bilanço değerleme oranları halen düşük (iskontolu) görünümünü koruyor (tavsiye değildir). BIST100 Endeksi’nin fiyat kazanç oranı ortalaması 5.8 iken bazı banka hisselerinde yaşanan sert çıkışa rağmen fiyat kazanç oranı halen bunun oldukça altında. Geçen hafta bankacılık sektöründe görülen yüksek primde biraz da TCMB’nin kredi düzenlemesi sonrası tahvil bono faizlerindeki düşüşün payı var. Ellerinde tahvil bono (DİBS) bulunduran bankaların menkul kıymet faiz gelir artışına bağlı olarak önümüzdeki dönem bilançoları için kâr beklentileri olumlu etkilenmiş durumda. Çıkış hareketiyle birlikte hisse değişimi olup olmayacağı veya lokomotif işlevini bankalardan diğer grupların alıp almayacağını izleyip göreceğiz.
YABANCI PARA GİRİŞİ
Bununla birlikte yabancı kaynaklı para girişleri devam ediyor. TCMB verilerine göre 19 Ağustos ile biten haftada yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 366 milyon dolarlık alım yaptılar. Bu 9 aylık periyotta en yüksek tutarlı haftalık alım oldu. Ağustos ayının ilk üç haftasında toplam yabancı alım tutarı 724 milyon dolara ulaştı. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payı yüzde 35 seviyesinin üzerine çıktı ve haziran ayındaki seviyesini yakaladı. Ağustos başında yüzde 32.74 seviyesini görmüştü. Dış borsalardan olumlu ayrışma gösteren Borsa İstanbul’daki çıkış hareketinin devamı için öncelik para girişlerinin sürmesinde olacak. Bunun yanında iskontolu hisse senetlerinin fazla olduğu yönündeki değerlendirmeler ve enflasyona karşı getiri arayışı borsadaki çıkışa katkı yapan gerekçeler. Bundan sonraki seyri için bir şey söylemek zor ama yatırım araçlarının yılbaşından bu yana getirilerine bakıldığında borsa diğerlerinden açık ara önde. Geçtiğimiz dönemlerde gündem, dış piyasalar, beklenti ihtiyacı gibi parametrelere duyarlılık para girişlerinin etkisiyle oldukça zayıflamış durumda. Şimdilik bu görünüm korunsa da süreklilik gösterecek bir durum değil. Piyasalar bir süre sonra olağan değerlendirme kriterlerine dönecektir. Bu aşamada para girişlerine bağlı iyimserlik devam ediyor.
DIŞ PİYASALARDA FED AĞIRLIĞI SÜRÜYOR
İç piyasalar kendi yağıyla kavrulurken dışarıda Fed kaynaklı gelişmelerin ağırlığı sürüyor. Piyasalar geçen haftayı Jackson Hole toplantısında Fed Başkanı Powell’ın yapacağı konuşmayı bekleyerek geçirdi desek yeridir. Öncekilere benzeyen konuşma güvercin tonda değildi elbette ama beklentilerin aksine daha şahin de değildi. Powell: “Temmuz ayı için daha düşük enflasyon rakamları memnuniyetle karşılansa da, tek bir aylık iyileşme, enflasyonun düştüğünden emin olmadan önce Komite’nin görmesi gerekenin çok gerisinde kalıyor. Bir noktada, para politikası duruşu daha da sıkılaştıkça, artışların hızını yavaşlatmak uygun olacaktır. İşin bittiğinden emin olana kadar sıkı para politikasına devam edeceğiz. Eylüldeki faiz artışının boyutu tamamen veriye bağlı olacak” şeklinde açıklamalarda bulundu. Mevcut politikanın devamı işaret edilirken ileriki aşamada faiz artış ivmesinde yavaşlamadan söz edilmesi kayda değer bir durum. Fed’in eylül toplantısı için 50 veya 75 baz puanlık faiz artırım ihtimalleri netlik kazanmadı. Bu açıdan önümüzdeki hafta cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri (beklenti 290 bin, önceki 528 bin) ile eylül ayı enflasyonu faiz artırımın dozu konusunda belirleyici olacak.
PETROL FİYATINDA GERİ ÇEKİLME
Powell’ın konuşma sonrası borsalar parasal sıkılaşmanın devamı ‘acı’ tarafını daha fazla gördü ve ABD ile Almanya borsalarında düşüşler ivme kazandı. Euro/dolar paritesi 1.00 seviyesinin üzerinde tutunamadı, ABD doları değer kazanırken ABD dolarının Euro başta olmak üzere altı para birimine karşı değişimini gösteren Dolar Endeksi 108.00 seviyesinin üzerinde çıkışını sürdürdü. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 3.00’ün üzerinde kaldı. Bu gelişmelere bağlı olarak altının ons fiyatında zayıf görünüm devam etti. Petrol fiyatında ise Suudi Arabistan’ın önümüzdeki OPEC+ toplantısında üretim kısılması çağrısına bazı üyelerin destek vermesi yükselişi beraberinde getirmişti. Ancak Brent Petrol 100 doları geçemedi ve geri çekilme yaşadı. İran ile nükleer anlaşmanın yakın olduğu haberlerine rağmen İran petrolünün piyasaya gelmesi olasılığı henüz fiyatlamalara dahil olmadı. Avrupa’da sıkıntılı süreç enerji krizi, yüksek enflasyon, kuraklık ve resesyon kaygılarıyla devam ediyor. Bu durum Euro’nun zayıf kalmasının nedenleri arasında. Asya piyasalarında ise dalgalı bir seyir var. Çin Merkez Bankası’nın faiz indim kararının ardından ekonomiye destek için 146 milyar dolarlık teşvik paketi açıklandı. Japonya Tokyo Bölgesi TÜFE yıllık yüzde 2.9 oldu (önceki yüzde 2.5). Enflasyon uzun yıllardır ilk defa bu seviyeleri test ediyor.
Jerome Powell
BORSADA DİRENÇLERE DİKKAT
Borsada ralli devam ediyor. Gelen kâr satışlarının teknik düzletme boyutunda kalıp kısa sürede toparlanması çıkış hareketinin gücünü göstermesi açısından önemli. İlk destekler 3.050-3.000 seviyelerinde. 3.000 seviyesinin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Sonraki destek noktaları 2.900-2.800 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 3.190-3.200 seviyelerinde. Bu seviyelerde kâr satışları gelebilir. 3.200’ün üzerinde ise çıkışın devamıyla birlikte sonraki dirençler 3.300 ve 3.500 seviyelerinde görülüyor. Endekste çıkış trendi gücünü korumakla birlikte kâr satışları görülebilir.
GÖZLER BÜYÜME RAKAMLARINDA
Türkiye’nin 2022 yılı 2.Çeyrek büyümesi (GSYH) 31 Ağustos Çarşamba günü açıklanacak. Beklentiler yüzde 7.5 büyüme şeklinde. Borsa İstanbul’da bu yılın ilk yarısına ait olumlu gelen bilançolar zaten Türkiye ekonomisinin seyri hakkında bir görüş veriyor. Diğer yandan Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminde dalgalanma sürüyor. Önce 900, sonra 650 seviyesi, tekrar 800 ve sonrasında 700 seviyelerine çekilme gibi oldukça dalgalı bir seyir var. Türkiye’nin 10 yıllık eurobond faiz oranında da benzer görünüm hakim. 10.00 seviyelerine yakın bölgede işlem görüyor. Borsadaki bahar havasına rağmen döviz kurlarındaki yükseliş hareketinin sürüyor olması dikkat çekici bir durum. 19 Ağustos haftası için TCMB tarafından açıklanan brüt rezervler 112.3 milyar dolar (önceki 113.7), bankalardaki döviz mevduatı 213.8 milyar dolar (önceki 217.1) oldu. Makroekonomik verilerin piyasalar üzerindeki etkileri bu dönem için oldukça sınırlı.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş