Borsada prim var yükseklik korkusu yok

Borsa İstanbul’da iyimser hava devam ediyor. Yılbaşından bu yana BIST100 Endeksi, getiride alternatif yatırım araçlarıyla arayı açtı. Yüzde 25’lere varan getiri ve yükselen prim söz konusu ama henüz borsada ‘yükseklik korkusundan’ söz etmek için erken denilebilir. Olağan dışı bir gelişme olursa piyasa şartları ve yatırım araçlarının durumu tekrar gözden geçirilebilir.

Haberin Devamı

BORSA İstanbul’da yılın ilk günlerinden bu yana devam eden iyimserlik korunuyor. Ocak ayının ilk günlerinden bu yana BIST100 Endeksi kazançlarda diğer yatırım araçlarına (döviz, faiz, altın) göre açık ara önde. BIST100 Endeksi’nin getirisi yüzde 25’i bulurken diğerlerinin getirisi bunun çok altında. Halen de borsa kazanç sağlamaya devam ediyor. BIST100 Endeksi ve hisse senetlerindeki primle birlikte “yükseklik korkusundan” söz etmek için ise henüz çok erken. Böyle bir kaygı bu aşamada görülmüyor. Hem yüksek hacimle yerli-yabancı yatırımcı ilgisi devam ediyor hem de yüzde 25 prim yükseklik korkusunu yaşamak için çok abartılı bir oran değil.

YÜZDE 100’Ü AŞAN HİSSELER VAR

Tasarruf sahiplerinin yüksek getiri arayışı hep var olmuştur. Türkiye gibi yüksek enflasyon ile yaşayan bir ülkede tasarrufları korumak için bu olağan bir durum. Para akışkandır, piyasa şartlarına göre uygun limanlara yanaşır, alacağını alınca da başka uygun limanlar arar. Borsadaki getirilere bakınca bazı hisselerin BIST100 Endeksi’nin oldukça üzerinde kazançlar sağladığı görülecektir. Yüzde 100’ü aşkın prim yapan hisseler mevcut. Buna karşılık faiz, döviz, altın gibi yatırım araçlarının getirileri oldukça zayıf.

Haberin Devamı

Borsada prim var yükseklik korkusu yok

FAİZLER YAKINDAN İZLENECEK

TCMB son toplantısında faizi sabit bıraktı. Toplantı metninde ise faizin yüksek kalacağı yorumlarına neden olan açıklamalara yer verilmesi yüksek banka mevduat faiz oranlarını destekledi. Banka mevduatına yüzde 50’nin üzerinde faiz verildiği haber akışları arasında yer aldı. Mevcut faiz oranları halen enflasyonun altında kaldığı için (negatif faiz) borsadaki çıkışı zayıflatacak bir alternatif olarak bu aşamada belki görülmeyebilir. Ancak önümüzdeki dönemde; TCMB faizine bağlı olarak mevduat faiz oranlarının yüksek kalması ve borsa için en önemli alternatifin faiz olduğu hususu yakından izlenecek bir durum.

Yüzde 50 risksiz getiri her ne kadar enflasyona karşı tam koruma sağlamıyorsa da geçtiğimiz aylara göre iyi bir oran. TCMB yaptığı hamleler ile biraz da mevduat faizlerindeki yükselişe katkı yaptı. TCMB faiz artırırken düşük banka mevduat faizleri talebi besleyerek parasal sıkılaşma politikasını zayıflatıyordu. Şimdi aynı söylemler banka kredi kartları ve maliye politası için de dile getirilmeye başlandı. Özellikle ücret tarafındaki gelişmeler ile kredi kartlarındaki artışların sıkı para politikasının gücünü azalttığı yönünde değerlendirmeler gelmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

ENFLASYON HEP BELİRLEYİCİ FAKTÖR

Ekonomi yönetimi buna bir önlem alır mı? Alırsa ne zaman alır bunu zaman içinde göreceğiz. Bu noktada belirleyici olacak veri enflasyon. Eğer enflasyonda mayıs sonrası bir gevşeme görülmez ise bu yönde bazı adımların atılması muhtemeldir. Bu durumda piyasalara yansımaları nasıl olacak sorusu akla geliyor. En azından bir süre daha faizler mevcut seviyelerinde kalacak. Yüksek faiz döviz ve konut üzerindeki baskısını sürdürebilir.

GRAM ALTIN YAVAŞLAYABİLİR

Döviz kurlarında agresif bir hareket olmazsa altının gram/TL fiyatı da yavaşlayacaktır. Dış piyasalarda altının ons fiyatı öncü merkez bankalarının faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi nedeniyle son aylarda zayıf seyrediyor. Konut fiyatları da yüksek faizden olumsuz yönde nasibini almaya devam edebilir. Bu açıdan önümüzdeki dönemde yatırımcılar bir süre ‘faiz mi borsa mı’ ikilemi arasında kalabilir. Bu noktada ibrenin halen borsadan yana devam ettiği vurgusunu da yapmak yerinde olacak. Borsanın en önemli potansiyel rakibi faiz olacak. Tabii ki mevcut gündeme göre konuşuyoruz. Olağan dışı bir gelişme olursa piyasa şartları ve yatırım araçlarının durumu tekrar gözden geçirilebilir. Sonuçta dinamik bir piyasadan bahsediyoruz. Bu aşamada her ne kadar prim yüzdesi artsa da Borsa İstanbul’da olumlu hava korunuyor.

Haberin Devamı

Borsada prim var yükseklik korkusu yok

YABANCI ALIMLARI ZAYIFLADI

- TCMB’nin perşembe günü ekonomik kalemlere ilişkin açıkladığı veriler yakından takip ediliyor. TCMB verilerine göre 16 Şubat ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 22.1 milyon dolarlık satış, tahvil bonoda 60.4 milyon dolarlık alım yaptılar. Bir önceki hafta zaten yabancı alımları zayıflamıştı. Seçim sonuçlarını görmek isteği artmış gibi. Ayrıca 16 Şubat haftasında; bankalar döviz mevduatı, TCMB brüt rezervleri ve kur korumalı mevduat (KKM) gerilemeye devam etti. Son haftalarda TCMB brüt rezervlerindeki gerileme ile döviz kurlarındaki artışın yavaşlaması arasındaki  korelasyon dikkate değer. TL’nin değer kazanmasıyla kur korumalı mevduattaki erimenin sürmesi normal bir durum. Buna karşılık bankalardaki döviz mevduatındaki gerileme TL’ye geçişin arttığı, dövize bireysel talebin azaldığı izlenimi veriyor.

Haberin Devamı

MERKEZ’DEN ŞAHİN MESAJ

- TCMB geçen haftaki toplantısında beklendiği üzere politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bıraktı. Ancak toplantı metnindeki “Hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadeleri “şahin” olarak değerlendirildi. Açıklamaları borsacılar mevcut para politikasına devam olarak olumlu gördü. Buradan faizin yüksek, kurların ise istikrarlı bir çizgi çizeceği savıyla bir mesaj da yabancı yatırımcılara verilmiş olabilir.

Borsada prim var yükseklik korkusu yok

YENİ ARTIRIM OLABİLİR Mİ?

Haberin Devamı

Dipnot bilgisi vermek gerekirse; piyasalarda şahin politikalar, parasal sıkılaştırma dönemini, güvercin politikalar parasal genişleme dönemini çağrıştırır. TCMB’nin son açıklaması eğer enflasyonda beklenen sonuçlar sağlanmaz ise yeni faiz artırımlarının olabileceğinin sinyalini veriyor. Bunun kararı enflasyonun seyrine göre verilecek. ABD ve Avrupa Merkez Bankaları (Fed, ECB) ne yaptıysa TCMB de onu izleyecek. Bunu geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıkça söylemiş, “Kalıcı ve yüksek büyümenin tek koşulu; fiyat istikrarıdır. Dezenflasyon programının çerçevesi basittir. Tekerleği yeniden keşfetme çabası yoktur. Uluslararası normlar nasılsa odur”  demişti.

Faizler yüksek kalacağına göre yatırımcı bunu referans alıp bir yön belirleyecektir. Ama reel ekonomide yüksek faizin etkilerini görmeye devam edilecek. Daha yavaş bir büyüme olasılığı bunlardan biri. Yine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Ekonomi yavaşlayacak” diyerek bunun da sinyalini vermişti. Yavaşlayan ekonomilerde borç ödeme kapasitesi zayıflar. Buradan borsa yatırımcısı için bir çıkarım yapacak olursak; talep elastikiyeti bire yakın, yani ekonominin seyrine rağmen talebi fazla esnemeyen şirketler ile özellikle finans borçları başta olmak üzere düşük borç yapısına sahip şirketleri ayrıca takibe almak yerinde olacak.

DIŞ PİYASALAR İYİMSER

- Dış piyasalarda özellikle borsalarda olumlu seyir hakim. Borsalarda yeni rekor ve zirve denemeleri sürüyor. Faiz indirimi için erken vurgusu öne çıkan Fed tutanaklarının etkisi sınırlı kalırken piyasalara şirket bilançolarının etkisi daha fazla oldu. ABD’li teknoloji şirketi Nvidia’nın gelirlerini yıllık bazda yüzde 265 artırması önce ABD sonra diğer borsalara olumlu yansıdı. Fed tutanaklarındaki ifadeleri destekler şekilde ABD ve Avrupa merkez bankaları yetkililerinden benzer uyarılar gelmeye devam ediyor. Açıklamaların yönü ve dozu aynı olunca etkileri de azaldı. Enflasyondaki yapışkanlık ve son açıklanan verilerin beklenenden iyi gelmesi faiz indirim beklentilerinin ertelenmesine neden oluyor.

RESESYON KAYGISI

İngiltere’den sonra Japonya da resesyona girdi. Bu yıl için Almanya’nın da resesyona gireceği kaygısı dillendiriliyor. Almanya Avrupa’nın en büyük ekonomisi, bir bakıma patronu. ABD tahvil faiz oranları piyasalar için önemli bir referans. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yükselirken yüzde 4.30’u geçmiş durumda. Yüzdü 4.40 seviyesi teknik açıdan kritik görülüyor. Bu seviye geçilirse dış piyasalardaki iyimserlik zayıflayabilir.

Dolarda hafif değer kaybı, Euro’da değer kazanımı söz konusu. Tahvil faiz oranlarındaki yükseliş altının ons fiyatındaki satış baskısını artırdı ve 2.020 dolara çekilmesine neden oldu. Petrol fiyatında; Arz yollarındaki maliyet artışı, ABD ham petrol stoklarındaki yükseliş, küresel ekonominin seyri ve merkez bankalarının parasal sıkılaşmanın bir süre daha devam edeceği beklentileri fiyatlama üzerinde etkili. Gelecek hafta Almanya ve Japonya enflasyonu ve ABD büyüme verileri takip edilecek.

Borsada prim var yükseklik korkusu yok

BORSADA 9.400 ÖNEM KAZANDI

- Borsada çıkış trendi devam etmekle birlikte 9.400 seviyesi önem kazanmış durumda. Bu seviyelerde kâr satışları geldi. 9.400’ün üzerinde kalınması durumunda ise çıkışın devamıyla sonraki dirençler 9.600-9.700 ve 10.000 seviyelerinde bulunuyor. Geri çekilmelerde ilk destekler 9.200-9.100 seviyelerinde. 9.100’ün üzerinde çıkış trendinin devamı beklenebilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 8.900 ve 8.700 noktalarında bulunuyor. Endekste çıkış hareketi gücünü koruyor. Ancak direnç seviyelerinde kâr satış denemeleri görülebilir.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları