Ukala meraklıdan şarap dersleri

Geçen hafta Ertuğrul Özkök, şaraptan zevk almakla ilgili harika bir yazı yazmıştı.

"Ukala uzmana şarap dersleri" başlıklı yazıda özetle herkesin damak zevkinin farklı olduğu ve şaraptan alınan zevkin ukala uzmanların tavsiyeleriyle sınırlanmayacağı vurgulanıyordu.

Dünyanın en ünlü "lüks stil dergisi" Robb Report bir süredir Türkiye’de de yayınlanıyor. Derginin son sayısının kapak konusu şaraptı. Dergide benim de katıldığım şarap konulu bir sohbet yayınlandı.

Vinolog Doç. Dr. Yunus Emre Kocabaşoğlu, Kavaklıdere Şarap Eğitim Uzmanı Levon Bağış ve Kayra Şarap Akademisi Müdürü Cüneyt Uğur’la birlikte, Robb Report’un Genel Yayın Yönetmeni Banu Kitiş’in davetlisi olarak Hotel Les Ottomans’ın Kavmahali’nde hem çeşitli Türk şaraplarının tadımını yaptık hem de derginin Ağustos sayısında yayınlanmak üzere şarap hakkında çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sohbetin başlangıcında Banu Kitiş, "Şarap lüks müdür?" diye sordu.

"Ucuz bir şarap içseniz bile eğer damak tadınız gelişmişse ve şarap da bozuk çıkmamışsa, o şaraptan kendinize göre farklı tatlar çıkarabilirsiniz" diye yanıtlamıştım, "Şarap lüks olmasa da mutlaka yüksek zevklere hitap eder".

Kısacası Ertuğrul Özkök’le aynı fikirdeyim. Şaraptan zevk almak için illa ukala uzmanların değerlendirmelerine bağlı kalmak gerekmiyor.

Ancak Özkök’ün fikirlerine şunun da mutlaka eklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ne şaraptan zevk almak için ne de şarap hakkında yazmak için ukala bir uzman olmaya gerek yok. Ancak şaraptan zevk alabilmek için de, şarap hakkında bir şeyler yazmaya cüret etmek için de belli bir bilgi ve deneyim birikimi gerekiyor.

Şaraba olan ilgi ve şaraptan zevk alma kültürü, son yıllarda Türkiye’de hızla artmaya başladı. Bunda Ertuğrul Özkök’ün yazılarının etkisi de büyük kuşkusuz.

Öte yandan okurun şarapla ilgili yazılmış yazılara olan ilgisi artmaya başladıkça, şarap ukalalığına soyunan yazarların da sayısı artmaya başladı gazetelerimizde.

Örneğin geçenlerde bir yazar, şarap yazanları aklınca tiye almaya kalktığı yazısında devirmedik çam bırakmıyordu. Fransızların bir pazarlama harikası olan genç ve sıradan şarabı Beaujolais Nouveau hakkındaki kulaktan dolma bilgisi ile Fransızca bilgisini cüretkar ama hatalı bir şekilde birleştiriyor ve Beaujolais Villages’ları kötünün de kötüsü olarak ilan ediyor, Türkiye’de restoranlarda bu şarabı ısmarlayanlara "kıro" diyordu. Yetmiyor, onlarca yıl öncesinin hasıra sarılı damacana şişeli Chianti’si ile günümüzün kaliteli Chianti’sini aynı kefeye koyup, bu ünlü şarabı kamyoncu şarabı olarak tanıtmaya kalkışıyordu.

Aynı yazar bir başka yazısında, Fransız bağ evlerine verilen "chateau" ismini, savunma amaçlı yapılmış surlar içindeki şatolarla yani "chateau fort"lar ile karıştırmış ve Ankara’da çok iyi şaraplar üreten "Şato Kalecik"i haksız yere alaya almaya da kalkışmıştı.

Bir başka yazar da Kayra’ya yağ çekeceğim derken, Kayra’nın kalitesini sürekli artırdığı kendi üretimi şarapları es geçip, fantastik bir girişimle İtalya’da fason ürettirdiği şarapları, Türk şarapçılığındaki büyük gelişmenin kanıtı olarak sunuyordu.

Bir diğeri ise şarap kültürü cehaletinin boyutunu balıkla beyaz, etle kırmızı şarap içme prensibinin saçmalık olduğunu buyurabilecek kadar ileri götürebiliyordu.

Tamam şarap yazmak için uzman olmaya gerek yok ama cahil cesareti ile yazmanın da bir sınırı olmalı.

Şakayı gerçek sanan gazeteci

Tuba Akyol, Milliyet Pazar’da Yahoo Answers’a şaka olarak bırakılan bir soruyla ilgili anekdodu gerçek sanmış, ABD’lilerin cehaleti ile kendince dalgasını geçiyordu.

İngilizce’de "Georgia" hem "Gürcistan" hem de ABD’deki bir eyaletin adı olarak kullanılıyor ya... ABD’nin Georgia eyaletinde yaşayan sözüm ona Jessica B. isimli bir kadın, "Rusya Gürcistan’ı (Georgia) işgal etti" diye okuyunca sözüm ona telaşa kapılmış ve sözüm ona Yahoo Answers’a sorusunu patlatmış: "Ben sokaklarda Rusya filan görmüyorum, ses de yok. Ama tanklar var diyorlar. Korkmalı mıyım?"

ABD’de bu kadar saf birine sokaklardaki evsizlerin arasında bile rastlamadım ama, şaka olduğu besbelli bu sorunun gerçekliğine inanacak kadar saf olanlara Türkiye’de gazete yazarları arasında bile rastlamak olası demek ki.

Bu arada Yahoo Answers’da bu soruyla ilgili bolca geyik de dönüyor. Şoven olmayan biri için espri olduğu besbelli bu soru, aslında ABD’lilerin cehaletinden çok zeki espri anlayışının kanıtı. Soruya verilen yanıtlardan biri de aynı zeki espri anlayışının eseri: "Soruyu soran Jessica B.’nin ABD’nin Georgia eyaletinden olduğu fikrine nereden kapılıyorsunuz ki? Gürcistan’da da Jessica isimli bir sürü kadın var."
Yazarın Tüm Yazıları