Bildik teknoloji ve Türkçe geyiği Cem Yılmaz'ın da diline düşmüş. Geyik şöyle; teknolojiyi adamlar geliştiriyor, buldukları yeniliklerin ismini de onlar koyuyor.
Adam olup biz geliştirelim, o zaman adını da biz koyarız. Onlar geliştirdiğine göre, bize onların koyduğu adı kullanmak düşer.
Cem Yılmaz'a bayılırım. Türkiye'nin sadece en büyük ayaküstü komedyeni değil, en saymakla bitmez sıfatla anılası sanatçısıdır. Bu enlerin arasında zeki ve vefakar da var. Doritos A La Turca reklamıyla dehasının tuluatla sınırlı olmadığını, Sadri Alışık ile ilgili demeçleriyle vefasını kanıtladı. Teknoloji ve Türkçe konusundaki bildik geyik muhabbetine, dört dörtlük bir sanatçının da yüz vermesine üzülmem işte bu nedenlerden.
Ben de oturdum ayaküstü bir araştırma yaptım. Kendi geliştirdiğimiz teknolojilere nasıl Türkçe isimler bulmuşuz, şöyle bir göz attım.
Arçelik Direct Drive: Reklamı hatırlayacaksınız. Koca bir salon dolusu çekik gözlü, Arçelik'in geliştirdiği teknolojiye hayran kalıyordu. Bekçi Sırrı, Arçelik'in Japonlar'a bile şapka çıkarttıran buluşunun ismini unutuyor, çizgi film marifetiyle yaratılan sözde teknolojik robot Çelik'in hatırlatmasıyla sahneye fırlayıp, üstün Türk teknolojisinin adını çığıra çığıra dans etmeye başlıyordu. Peki neydi bu Türk icadının adı? ''Direct drive''... Türk mühendisleri araştırmış bulmuş, Türk pazarlamacılar adını koymuş, Bekçi Sırrı unutmuş...
Vestel Replay TV: Vestel bir televizyon geliştirmiş, dillere destan. ABD'de Silisyum Vadisi'nde Vestel'in Türk mühendisleri tarafından geliştirilen televizyon, dünyanın ilk sayısal kayıt yapan televizyonuymuş. Ben demiyorum Vestel'in halkla ilişkiler bülteninde ve bu bültene dayanılarak yapılan, manşetlere kadar çıkan gazete haberlerinde deniliyordu. Bu muhteşem Türk icadının adını mı merak ettiniz? ''Replay TV''... İşin garibi, Vestel'in bu iddiayla ortaya atıldığı tarihte, Panasonic'in aynı özelliklere sahip televizyonu kendi sitesinde çoktandır tanıtılıyordu. Üstelik Replay TV bu teknolojinin mucidi ABD'li şirketin adıydı (www.replaytv.com).
Otosan Ecotorq: İlk Türk feza pilotu Apo'yu hatırlar mısınız? Unutulmaz çizgi roman kahramanı Yüzbaşı Volkan'ın yaratıcısı Ali Recan'ın daha az tanınan bir kahramanıydı. Peki ilk Türk dizel motorun adı nedir dersiniz? Ford Otosan'ın Türk mühendisleri tarafından üretilen lisans ve mülkiyet hakları yüzde 100 bir Türk firmasına ait ilk dizel motora takılan isim Ecotorq. Hani sanki ''Ekotürk'' diyeceklermiş de utanmışlar, dilleri varmamış...
Yamaha Galaxy ve Solaris: Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve sadece Türkiye'de üretilerek dünyaya ihraç edilecek iki motosikletin isimleri Galaxy ve Solaris.
TeknoCar: Haklarını yemeyeyim, en azından ''TechnoCar'' dememişler. www.teknopark.gen.tr/htm/teknocar/ adresinden öğrendiğime göre, içerisinde bulunan dahili GPS modülü ile dünya üzerindeki pozisyonunu hassas olarak tayin eden ve GPRS üzerinden İnternet'e bağlanarak, merkeze raporlayan bir sistemmiş.
Doritos A La Turca: Gelelim Cem Yılmaz'ın reklamını yazıp, oynadığı Türk buluşu ürüne. Doritos A La Turca, belki teknolojik değil ama rakip çatlatacak kadar orijinal ve bir o kadar da Türk bir buluş. Peki ama neden ''Alaturka'' değil de ''A La Turca''. Doritos Alaturka dense çok mu alaturka olurdu? Üstelik ''alaturka'' kelimesi İtalyanca ''alla Turka''nın Türkçeleşmiş hali. İtalyanca'dan ''alla Turka''yı almışız, Türkçeleştirip ''alaturka'' yapmışız, şimdi Frenkçeye özenip ''A La Turca'' yapıyoruz. Şiştim vallahi, bu kadarı kepek yaptı.
Sürübotlar geliyor
Karınca ya da arı oğulları gibi sürü halinde hareket eden moleküler robotların damarlarımızda dolaşacağı günlere hazır olun.
Bilmem kaç gigahertz hıza ulaşmış işlemcileri, fotoğraf çeken cep telefonlarını, Merih'te izi bulunan suyu boş verin. Asıl teknolojik devrim minyatürizasyon alanında yaşanıyor. Nano teknoloji olarak anılan alanda çalışan bilim adamları molekül büyüklüğünde bilgisayarlar yaratmak için tek tek atomlar üzerinde çalışıyorlar.
Bilim adamları moleküler bilgisayarların, robot gibi kendi kendilerine hareket etmelerini de amaçlıyor. Hedef moleküler robotlardan oluşan sürülerin, karınca veya arı oğulları gibi, belirli bir hedefe yönelik ortak hareket etmesini sağlamak. Sürübot olarak adlandırılan bu minyatür robot sürüsüne yapay zeka kazandırmak için de karınca algoritmalarından yararlanılıyor.
Karıncalar bilindiği gibi bireysel zekası olmayan yaratıklar. Ancak ortak hareket ederek karmaşık işlere imza atabiliyorlar. Örneğin karşılaştıkları bir engeli aşmak için, birbirlerine tutunarak canlı köprüler bile inşa edebiliyorlar. Buna sürü zekası deniliyor.
Yapay zeka geliştirmeye çalışan yazılım uzmanları, böcek oğullarına sürü zekası kazandıran davranış biçimlerinden esinleniyorlar. Bu amaçla bağımsız yazılım ajanlarına belirli davranış algoritmaları yükleniyor. Her ajan belli durumlarda nasıl davranacağını biliyor. Örneğin tıkalı bir damarı açmak üzere, hastanın damarlarına enjekte edilen binlerce, milyonlarca moleküler robota temel davranış kuralları yükleniyor.
Sürübotlardan hiçbiri yapacağı işin ne olduğunu bilmiyor. Ancak örneğin herbiri ne yöne doğru gideceğini, vücut içinde yol bulmak için hangi verileri değerlendireceğini biliyor. Tıkalı damara gelindiğinde nasıl yardımlaşacaklarını da biliyorlar. Birbirleriyle haberleşip, toplanan verilere sürü halinde tepki verebiliyorlar. Böylece tek başlarına yapamayacakları bir görevi sürü halinde yapabiliyorlar.
İçimde biri mi var
Uzmanlara göre damarlarda dolaşıp kanserli hücreleri yok eden, damarları açan, virüslerle mücadele eden minyatür robotların üretilebileceği yıllar çok da uzak değil. Ancak nano teknolojiden yararlanılan çeşitli ürünler şimdiden hayatımıza girmeye başladı bile. Wilson’ın Double Core tenis topları, plastik kaplamasında kullanılan nano parçacıklar sayesinde diğer tenis toplarına göre iki kat uzun ömürlü. Procter & Gamble nano teknolojiden yararlanarak çok daha iyi ultraviyole koruması sağlayan güneş kremi üretti. Kodak'ın EasyShare LS633 sayısal fotoğraf makinesi, gün ışığında parlak görüntü veren ekranını, nano teknolojik karbon moleküllere borçlu. ABD'li ünlü moda markası Eddie Bauer tarafından kullanılan kırışmaz kumaşın ardında da nano teknoloji yatıyor. Kumaşın üzerinde mikroskobik milyarlarca tüy bulunuyor. Tüyler kumaş üzerinde, kırışmayı önleyen ince bir hava yastığı yaratıyor.
Romana konu oldu
Nano teknoloji üzerinde çalışan bilim adamlarının geliştirmeye çalıştığı sürübotlar çok satan bir romana da konu oldu. Jurassic Park'ın yazarı Michael Crichton'ın son romanı ''Prey'' kontrolden çıkan sürübotları konu alıyor. Yakında Türkçe'ye de çevrilecek romanın, her Crichton romanı gibi filme çekilmesi bekleniyor.
Sentez şarap
Geçtiğimiz haftalarda Türk şarapçılığındaki sevindirici gelişmelere örnek olarak Gülor'un Şayeste ile sofra şarabında yakaladığı kaliteyi göstermiştim. Doluca'nın halkla ilişkilerinden bir şişe şarap geldi. Karma isimli yeni ürün serilerinden bir örnekmiş. Gülor'un cinsault-merlot kupajı Şayestesi'ni beğenmemden olacak merlot-boğazkere kupajı Karma'dan göndermişler. Şarap sever dostlarımın olduğu küçük bir yemek davetine yanımda götürdüm. Herkes beğendi. Doluca, Karma serisinde yerel üzümleri, dünyanın ünlü şaraplık üzümleriyle harmanlayarak yepyeni lezzet arayışlarına girmiş. Merlot-boğazkere füzyonu çok başarılı. Meyvemsi yeni dünya şaraplarını, gövdeli Fransız'lara tercih eden zevkime fazlasıyla hitap etti. n doluca.com Hayrola Motorola
Motorola, V70 modeliyle başlattığı döner kapak süksesini V80'le devam ettiriyor. Egzantrik bir şıklıkla dikkat çekmeyi sevenleri hedefleyen döner kapak tasarımı, V80'le birkaç adım daha öne çıkmış. Parmağın tek bir hareketiyle 180 derece dönerek açılan kapak, 65K renkli TFT ekrana sahip. Fotoğraf da çekebilen Motorola V80, MaviDiş özelliğine sahip ve MP3 ses dosyalarını zil sesi olarak kullanabiliyor. Arayan kişinin kimliğine göre farklı renklerde sinyal vermeye ayarlanabilen telefonla Java oyunlar da oynanabiliyor.
Vatan Gazetesi müneccim mi
Okurum Canok Abisel dikkatimi çekti. Vatan Gazetesi'nde 22 Şubat'ta yayınlanan Yücel Dönmez imzalı habere göre ABD'de yaşayan Türk mühendis Ümit Özgüner'in icat ettiği robot kamyon Mojova çölünü sürücüsüz geçmiş ve Özgüner bu buluşuyla Pentagon'a bağlı DARPA’nın düzenlediği yarışmada bir milyon dolar ödül kazanmış. Haber tam bir asparagas. Çünkü yarış henüz yapılmadı bile. Yarış 13 Mart'ta yapılacak. Üstelik kamyon Oshkosh firmasının Amerikan Deniz Piyadeleri için imal ettiği bir model. Özgüner yarışmaya Oskosh ile birlikte katılıyor. www.darpa.mil/grandchallenge/index.htm
Nokia kavuşturur
Pakize Suda adıyla tanışmam Ece'nin yıllar önce gazetelere verdiği ''Pakize At the Water'' ilanlarına dayanır. Ama daha geçen güne kadar sahnede hiç seyretmemiştim. Nokia'nın verdiği bir basın daveti sayesinde geçen akşam seyretme olanağı buldum. Huysuz Virjin'in yüzde yüz kadın versiyonu. Muhteşem bir performans ve nasıl geçtiğinin farkına varılamayan eğlenceli saatler... Fotoğraftaki delikanlı mı kim? Radikal'in, vücut kütlesinin bir yılda yarısını veren, yakışıklı ve başarılı teknoloji editörü Serdar Kuzuloğlu... Serdar da ayaküstü şovmenlikte oldukça iyidir hani. Pakize Suda ile gece boyu atıştılar. Sonunda da barıştılar ve objektife bu pozlarıyla yakalandılar. Adeta Nokia'nın sloganını hatırlattılar: ''Nokia Connecting People-Nokia kavuşturur''. Bu arada Türkstar yapımcısına da benden bir tüyo; ileride yeni jüri üyeleri gerekirse Pakize ve Serdar biçilmiş kaftan, kaçırmasın.