TT’yi ne satalım ne besleyelim

Geçen sayımızdaki ‘Türk Telekom satılmasın’ başlıklı yazıma olumlu, olumsuz çok tepki geldi.

Yazımın sonlarında, asıl çözülmesi gereken sorunun telekom piyasasının tam anlamıyla serbestleşmesinin sağlanması olduğunu belirtmiştim. Olumsuz tepki gösterenlerin çoğunluğu nedense yazımın bu bölümünü kaale almadan yapmışlardı değerlendirmelerini ve TT’nin kárının nedeninin tekel olmasından kaynaklandığını görmemekle suçluyorlardı beni.

Şimdi olası farklı senaryoları hep birlikte değerlendirelim.

TT satılmıyor, serbestleşme sağlanamıyor: Olabilecek en kötü senaryo bu herhalde. Yani şu andaki durumun aynen devam etmesi, TT’nin kamu kuruluşu olarak kalması ve Telekomünikasyon Kurumu’nun serbestleşmeyi sağlayacak düzenlemeleri yapmaması. Bu kötü senaryoda TT yine astığım astık, kestiğim kestik tavrını devam ettirir. Piyasada rekabet edecek koşullar sağlanamadığı için telekomünikasyon sektörü iki adım ileri, bir adım geri temposunda gelişmeye devam eder.

TT satılıyor, serbestleşme sağlanamıyor: Kamu tekeli gider, yerine özel tekel gelir. Bir önceki senaryoya olabilecek belki de en kötü senaryo demiştim ama bu senaryo aslında daha da beter olabilir. Özel sektör tekeli, hiç değilse siyasi idare tarafından bir nebze de olsa dizginlenebilen, terbiye edilmiş kamu tekelinden çok daha acımasız davranacaktır. Özel sektörün tekeline kalan sektörde kimse yaşayamaz.

TT satılıyor, serbestleşme sağlanıyor: TT’yi satın alan şirket, zırıl zırıl ağlamaya başlamakta gecikmeyecektir. En ufak bir yönetmelik değişikliğinde, en ufak bir vergi artırımında, en ufak bir düzenlemede TT’yi bize satarken böyle değildi, şimdi bizi boğmaya kalkışıyorsunuz diye yakınacak, devleti ve ilgili kurumları hep sık boğaz edecek, gerekli düzenlemelerin yapılmasını geciktirmeye çalışacaktır. Her yeni yönetmeliği, her yeni düzenlemeyi tahkim kurullarına götürmeye kalkışacak, hükümeti sürekli Avrupa’ya şikayet edecektir.

TT satılmıyor, serbestleşme sağlanıyor: İşte en güzel senaryo. TT’yi kimseye satmazsın, sadece belli oranda bir hissesini borsada halka arz edersin. Tamamını satmaya yakın bir gelir elde eder, tamamen serbestleştirmeyi başarabildiğin piyasada TT’yi kaderine, kendi kendine tasfiye olmaya terk edersin. Kendi kendine tasfiye oluncaya kadar hazineye devredeceği kár da yanına kalır. Üstelik halka açılmış, şeffaf bir TT’nin daha iyi yönetileceğini de bekleyebiliriz.
Yazarın Tüm Yazıları