Dünyadaki gidişat ayan beyan belli olmuşken Telekomünikasyon Kurumu’nun sektörün serbestleşmesini hızlandıracak adımları atmaktan ısrarla kaçınması Türkiye’yi zaten gerisinde kaldığı dünyadan iyice geride bırakıyor.
Geçen hafta Kore Havayolları ile Seul’e uçtum. Uçakta kablosuz İnternet bağlantısı sunuluyordu. Dizüstü bilgisayarımı açıp hemen denedim. Rusya semalarında, yerden 30 bin feet yükseklikte, uçak saatte 800 küsür km hızla uçarken, İstanbul’da evimde ADSL ile kurduğum bağlantıyı kat kat aşan hızda İnternet’e bağlandım. Üstelik kablosuz olarak...
Dünya artık bu noktalara koşuyor. İnsanlar telefon konuşmalarını Skype gibi yazılımları kullanarak İnternet üzerinden yapıyor. İnternet telefonu insanlara yerden 30 bin feet yükseklikte, dünyanın ücra bir köşesinin üzerinde 900 km hızla uçarken evdeki çocuğuyla görüşme olanağı tanıyor. Üstelik saati 9 dolar gibi, ucuz bir fiyattan...
Dünyada herşey İnternet üzerine taşınıyor. Telefon, video konferans, sayısal TV yayınları İnternet üzerinden yapılıyor.
Örneğin bizim burada Türk Telekom’un kağnı hızındaki ADSL bağlantılarına verdiğimiz ücrete, elin Fransızı onbeş, yirmi kat hızında İnternet bağlantısı alıyor. Üstelik ödediği ücrete İnternet üzerinden limitsiz telefon konuşması yapmak (ülkenin herhangi bir noktasındaki herhangi bir normal telefonu arayabilecek şekilde) ve kırk kanal interaktif sayısal TV kanalı aboneliği dahil. Yüzlerce sayısal radyo kanalını da ekstradan sayın.
Telekomünikasyon Kurumu Türkiye’de açık alanlarda Wi-Fi İnternet bağlantısını yasaklayan düzenlemeler yaparken, eloğlu koca şehirlerin tümünü kapsayan Wi-Fi altyapıları kuruyor.
Wi-Fi ile de kalınmıyor, şehirler çok daha hızlı ve efektif yeni nesil kablosuz İnternet ağları olan WiMAX altyapılarıyla donatılıyor.
Bizim Telekomünikasyon Kurumu ise WiMAX lisanslarının 2007’ye, o da belki yetişebileceğini deklare ediyor.
Telekomüniksayon Kurumu varoluş nedeni olan sektörün serbestleşmesini ve rekabete açılmasını sağlayacak düzenlemeleri büyük bir hızla yapmak yerine, geciktirmekte ısrar ediyor. Bu da artık özel bir şirket olan Türk Telekom’un piyasadaki hakim konumunu sürdürmesini uzatmaktan başka bir işe yaramıyor.
Geçen yılın Aralık ayında TK, WiMAX lisanslarını 2006 sonuna yetiştirmeye çalışacağını deklare etmişti. O zaman TK’ya bir çağrıda bulunmuştum. Wi-Fi teknolojisi eskiyene kadar bir Wi-Fi yönetmeliği çıkartmadınız, bari WiMAX’te gecikmeyiniz, demiştim.
Ama TK’nın aklı "numara taşınabilirliği" gibi fuzuli işlerde. Kim uğraşacak şimdi WiMAX’le...