Bilgisayar çipine Atatürk’ün imzasını ve Türk bayrağını mikro boyutlarda ve üç boyutlu olarak işlemeyi başarmışız. Aman ne mutlu bize... Atatürk yattığı yerden bununla övündüğümüzü görüyorsa, mezarında üzüntüden ters dönmüştür herhalde.
Elalem nano teknoloji ile kendi kendine üreyen, yolunu bulan, üstlendiği görevleri yerine getiren nanobotlar inşa etmek üzere, biz bir bilgisayar çipinin üzerine saç inceliğinde mikro imza atmak gibi boş işlerle uğraşıyoruz. Üstelik ne çip Türk üretimi ne de imzayı atmakta kullanılan cihaz... ODTÜ’nün yaklaşık 2 milyon dolar ödeyerek satın aldığı cihaz setiyle, önümüze gelen çipe damga vurup, hava basıyoruz.
Hazır böyle bir cihaza sahip olmuşken, aklıma yapılacak daha çok ilginç örnekler geliyor. Örneğin Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın ismini, büyükçe bir plakanın üzerine mikro teknoloji ile basabilir, uzay mekiğinin bir sonraki seferiyle uzaya gönderebiliriz. Böylece tüm nüfusunu uzaya göndermeyi başaran ilk ülke oluruz.
Ya da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın üç boyutlu vesikalık resmini iğne başına kazır, karşısına bir mikro kamera koyar, alınan çok küçük boyutlu resmi, ADSL bağlantı üzerinden Endonezya’nın başkenti Cakarta’ya gönderir, İnternet altyapımızın gücüyle övünebiliriz.
Milli Eğitim Bakanımız’ın öğretmenleri dizüstü bilgisayar sahibi yapmak için açtığı ihalenin şartnamesine F klavye şartını koymayı unutmuş olmasına üzülmesine de gerek kalmaz. Hatasının farkına varan Milli Eğitim Bakanı’nın, dizüsütü bilgisayarların ihale şartnamesinde yer almamasına rağmen F klavyeli olması ricasını kıran bilgisayar şirketlerimizin de vicdanı rahat olsun. Milli Eğitim Bakanı’nın kıyağı sayesinde oturdukları yerden sattıkları bilgisayarları, Türk standartlarına uydurmak için efor sarfetmeleri gerekmez. ODTÜ’nün 2 milyon ABD mangırı sayıp satın aldığı cihazla, Q klavyelerin üzerine mikro F harfi basarlar, biz öğretmenlere F klavye verdik, onlar Q görüyorsa bizim suçumuz değil diye kendilerini savunabilirler.
Geçenlerde öğrenciler çeşitli giriş sınavlarına Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinden başvurmak, sonuçları da yine bu sitelerden öğrenmek zorunda kaldılar. Ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesi sürekli çöktüğü için ne yapacaklarını şaşırdılar. İki milyon dolar sayıp sahip olduğumuz üstün teknoloji sayesinde, koca bakanlığın bilişim altyapısını birkaç yüz bin dolara güçlendirmemize gerek kalmaz. Saç teli inceliğinde baskı yapabilen cihazla, Milli Eğitim Bakanlığı sınav sonuçlarını at kuyruğu kılına basar, öğrencilere de sınav sonuçlarını tereyağından kıl çeker gibi almak kalır.