Tarikatçılar kazandı Hakan Milli Takım’da

Hakan Şükür’ü çok severim. Şükür’ün tarikatlarla ilişkisinin olup olmaması, Fethullah Gülen’i sevip sevmemesi beni ilgilendirmez.

Futbol kariyeriyle ilgili tartışmalara, dini inançlarıyla ilgili konuların karıştırılmasını doğru bulmuyorum.

Ama son gelişmeler, Hakan’ın tarikatçılığı ile futbol kariyerini ilişkilendirenlerin, bizzat tarikatçılar olduğu yönünde ciddi kuşkular uyandırıyor.

Hatırlayacağınız gibi Hakan Şükür, Ersun Yanal döneminde Milli Takım kadrosundan kesilmişti.

Hakan Şükür’ün oynatılmadığı, çok kritik Türkiye-Yunanistan maçından alınan kötü sonucun hemen ardından Fehmi Koru’nun, Hakan’ın futbolculuğu ile tarikatçılığını birleştiren, tamamen ideolojik içerikli bir yazısı çıktı. Yazı, Ersun Yanal’ın Milli Takım’ın başına, Şükür’ü tarikatçı olduğu için takımdan kesmesi şartıyla getirildiği iddiasını gündeme getiriyordu.

Sevdiğim bir yazar olan Fehmi Koru’nun, böylesi dayanaksız bir iddiayı gündeme getirmesine çok şaşırmıştım.

Koru’nun kullandığı dayanaksız iddiaları gündeme getirme taktiğini yermek amacıyla aynı taktiği kullanarak ‘Tribünleri Hakan, Hakan diye tarikatçılar bağırttı’ başlıklı bir yazı (tinyurl.com/9ej26) yazmıştım. Aslında böyle bir durum yoktu tabii. En azından ispatı yoktu. Tıpkı Koru’nun dayanaksız iddiasında olduğu gibi.

Sonra garip şeyler oldu. Milli Takım Kazakistan’ı 6-0 yendi, Yunanistan da kendi evinde Ukrayna’ya yenildi. Ve Türkiye’ye kapanan Dünya Kupası finalleri kapısı yeniden aralandı.

Bu başarılı gidişatına rağmen Yanal’ın görevine son verildi, yerine çok büyük bir kariyer düşüşü içindeki Fatih Terim getirildi. Fatih Terim de, Hakan Şükür’ü yeniden kadroya aldı.

Fehmi Koru’nun kullandığı yöntemi aynen kullanırsak, şimdi bize de sorma hakkı doğmaz mı? Acaba Ersun Yanal’ı tarikatçılar mı görevden aldırttı ve Fatih Terim göreve tarikatçı Hakan Şükür’ü takıma almak şartıyla mı getirildi?

Fehmi Koru o yazısını, bu gelişmelerin yolunu açmak için mi yazmıştı? İnanmıyorum ama bana bu soruyu sorabilme yolunu Fehmi Koru’nun iddialarının açtığı kesin.

İki joker Türk şarabı

İtiraf etmeliyim ki Mey’in Tekel’in şaraplarından yarattığı Kayra serisine ve Pamukkale’nin Anfora serisine karşı önyargılıydım. Önyargım Kayra için Tekel’in kötü şaraplarından bu kadar kısa sürede iyi bir şarap çıkarılamayacağını düşündüğümden, Pamukkale içinse yaşadığım birkaç kötü deneyimden kaynaklanıyordu.

Geçen gün Kayra’nın Terra Öküzgözü-Boğazkere 2004’ünü ve Pamukkale’nin Anfora Şiraz 2003’ünü denedim. Terra Öküzgözü-Boğazkere 2004, içmek için henüz çok genç olmasına rağmen yıllandırmak için umut vaat ediyor ve bu genç haliyle bile gövdeli bir içim sunuyor. Bukesi gelişmemiş olmasına rağmen doygun bir tada sahip. Ama fiyatı genç bir şarap için çok yüksek

Anfora Şiraz 2003 ise tam anlamıyla mükemmel. Burunda da, damakta da uzun bir etkisi var. Özellikle baharat, tereyağ ve kızarmış ekmek kokusu, Türk şaraplarında pek bulunmayan bir özellik olarak ilginç bir deneyim sunuyor. Her iki şarap da denemeye değer güzellikte...
Yazarın Tüm Yazıları