Teoman’ın tüm konser boyunca sahnede sürekli sigara içip, genç seyircilere de ikram etmesini eleştirmiş ve toplum zararlısı bu sanatçıya sahne yasağı getirilmesini savunmuştum.
Bazı okurlar yazımda verdiğim bir örnekten yola çıkarak gençleri uyuşturucu kullanımına teşvik ettiğim gibi alákasız bir sonuca varmışlar.
Yazımda sahnede sigara içmenin, sahnede esrar içmek, kokain çekmek kadar şiddetle karşı çıkılması gereken bir davranış olduğunu vurguladıktan sonra eklemiştim:
"Hatta sigara içeceğine keşke esrar içse, kokain koklasaydı. Hiç olmazsa bu maddelerin sadece kullanana zararı var, çevresindekilere yok".
Bu cümleleri gençleri uyuşturucu kullanmaya teşvik etmek olarak algılayıp, eleştirmek için bağımlılığına mazeret bulma uğruna her bahaneye sarılmaya hazır bir beyne sahip olmak gerekir.
Uyuşturucu kullanımına tabii ki karşıyım. Yazımda bunu vurgulamışım da zaten.
Ancak sigarayla savaşın, uyuşturucuyla savaştan daha da şiddetli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söylüyorum.
Türkiye gibi, sigara konusunda zihniyet olarak medeniyetin gerisinde kalmış bir ülkede sigara içenlerin topluma verdiği zarar, kendi sağlıklarıyla sınırlı kalmıyor.
Restoranda, kafede, barda, alışveriş merkezinde, sinemada, hatta havalimanı gibi yasak olan yerlerde bile saygısızca tüttürülen sigaranın dumanı benim, çocuğumun ve tüm sevdiklerimin sağlığını tehdit ediyor.
Esrar ve kokain içenin kendine verdiği zarar beni, sigara içenin bana, çocuğuma ve tüm sevdiklerime verdiği zarardan tabii ki çok daha az ilgilendiriyor.
Etrafta topluma açık alanlarda sigara içecek kadar düşüncesiz ve saygısız bunca insan varken, insanları kendilerini başkalarının pisliğinden korumasını savunan yazımı düşüncesizlik olarak suçlayan mesajlara, bir bağımlının çaresiz çırpınışları gözüyle bakıp, acıyarak anlayış göstermeye çalışıyorum.
Boğaziçi’nde marinaya hayır
Geçen çarşamba günü İstanbul Belediyesi’nin Boğaz’ın birbirinden güzel bazı semtlerine yüzer marina yapma kararını eleştirirken, belediyeden kıyı manzarasını engelleyen yüksek güverteli gezi teknelerin sahillere bağlanmasını önlemesini istemiştim.
Belediye duyarlılık göstermiş ama yine yanlış teknelere savaş açmış. Görüntü kirliliğinin asıl kaynağı lüks gezi teknelerini kaldıracağına garibanın balık ekmek teknesiyle uğraşmış.
Gerek sorunun asıl kaynağı gezi teknelerinin, gerek balık ekmek teknelerinin yürüyüş yollarından uzak, görüntü kirliliğine yol açmadan bağlanabilecekleri yerler de var, belediye bu teknelere buralarda yer gösterebilir.
Belediye aynı gün Bebek-Aşiyan sahil şeridini genişletme çalışmasına da başlamış.
Yüzer marina sürprizi nedeniyle diken üzerinde olan Bebek ahalisi, sahile çakılmaya başlanan kazıklarla hop oturup hop kalkıyor.
Hemen belirteyim, sahil şeridini 9 metre genişletecek projeye ben sıcak bakıyorum.
Ancak projenin kapsamı hakkındaki bilgiler söylentilerden ibaret olduğu için kuşkularım da var tabii ki.
Eğer proje, saçma yüzer marina projesinin bir uzantısı değil de, bağımsız bir projeyse belediyeyi yermek değil alkışlamak gerekir.
Tabii eğer; amaç genişleyen sahili balıkçı terörü ve donla denize girenlerin istilasına açmak değil de vatandaşın gezi alanı haline getirip, burada mini kafeler açmaksa...
Ah bir de ne iyi olurdu İstanbul Belediyesi bu konularda açık olsa, projeleri daha henüz oluşma aşamasında halkla paylaşıp, gelecek fikirlerle oluştursa, bu son örneklerde olduğu gibi son anda dayatmasa...
Yüzer marina konusunda bu şans hálá var. Yüzer marina oldu bittisiyle karşı karşıya kalan Bebek, İstinye, Tarabya ahalisi ile bu semtlerin ziyaretçisi tüm İstanbullular belediyeden gelecek anlayışlı adımları bekliyor.
Sigara açık havada da zararlı
Yeni bir bilimsel araştırma, ikinci el sigara dumanının içen kişinin dışında çevredekilerin sağlına, açık havada bile zarar verdiğini ortaya koydu.
Kapalı yerlerde içilen sigara dumanının, her yıl sigara kullanmayan 50 bin ABD’linin ölümüne neden olduğu daha önceki araştırmalardan biliniyordu.
Stanford Üniversitesi bilim adamlarınca yapılan son araştırmada sigara dumanının açık havada yarattığı kirlilik incelendi ve açık havada sigara içen tek bir kişinin yaklaşık 1 metre yakınında oturan birinin dumanaltı olmuş bir kafedeki kadar zararlı duman soluduğu ortaya çıktı.
Bu haber 8 Mayıs günü USA Today gazetesinin kapağında yayınlandı. Bu türden haberlerin bizim gazetelerimize de birinci sayfadan girmeye başlayacağı uzak günleri iple çekiyorum.
O günler geldiğinde ben de sigara bağımlısı okurların antipatisini çekme pahasına böyle yazılar yazmak zorunda kalmıyor olacağım.