Şey kitap şekerim Türkçeni seveyim

E.posta adreslerinde kullanılan "@" işaretini Türkçe nasıl okumamız gerektiği Cengiz Semercioğlu’nun da kafasına takılmış.

TRT’de "kıvrık a" dediklerini duymuş, komik gelmiş.

İnternet’in Türkiye’de evlere henüz girmediği yıllarda Hürriyet’te, Türk basınında bir ilk olan İnternet konulu haftalık sayfayı yapmaya başladığımda karşımda bulduğum en büyük sorun İnternet’le ilgili bir sürü yeni İngilizce terimin olmasıydı.

İngilizcelerini aynen kullansam olmaz. Bir terim medyada ilk kez nasıl kullanmaya başlanırsa, genellikle öyle gider, sonradan Türkçeleştirmeye çalışmak neredeyse olanaksızlaşır.

TDK’nın karşılık önermesini beklesem, o da olmaz. Haber beklemez...

İyisi mi dedim kendi kendime, ben bazı karşılıklar türetmeye çalışayım. Terimin İngilizcesini kullanmak yerine, bulduğum Türkçesini kullanayım, parantez içinde de İngilizcesini yazayım.

Bu yöntemi kullanarak önerdiğim Türkçe karşılıkların kimi tuttu, benimsendi, kimi beğenilmedi, tutmadı...

Bu dönemde "@" işaretine Türkçe bir karşılık bulup, önermek hiç aklıma gelmemişti. Sorun işaretin okunmasındaydı çünkü, yazımında değil.

Taa ki, 2002’de CNN-Türk’te "Üçüncü Kuşak" isimli programı hazırlayıp, sunmaya başlayana dek.

Televizyon, yazılı basın gibi değil, "@" diye yazıp geçemiyorsun. Okumak da gerekiyor.

İngilizce telaffuzuyla "et" diye okumayı içime sindiremedim.

"@" işareti İngilizce kullanımında adresin ortasında -de, -da anlamında kullanılıyor. Yani örneğin yurtsan@hurriyet.com adresini okurken "hürriyet nokta kom’daki yurtsan" gibi bir anlam veriyor.

"@" işareti bir bakıma kendinden önce gelen isme, kendinden sonraki adresten ulaşılacağını ifade ediyor.

Bu kullanım şeklinden yola çıkarak "@" işaretini "adres işareti" olarak okumaya karar verdim.

Ve öyle de yaptım. Ne yazık ki programın yapımcı yönetmeni, İngilizce bilmeyen ama İngilizce okumaya meraklı yeniyetmelerdendi. Ben sunarken "adres işareti" diye okuyordum, o dış sesin devreye girdiği bölümlerde "et" diye seslendiriyordu.

Bugün artık günlük yaşamımda da "adres işareti" diye okuyorum.

Gazeteye açıp bakamayacak kadar tembel bazı halkla ilişkilerciler bazen telefon açıp e.posta adresimi soruyorlar.

"Yurtsan adres işareti hurriyet nokta kom nokta te re", diyorum.

Karşıdakinin "adres işareti" ile neyi kastettiğimi anlamadığı tek bir örneğe bile rastlamadım.

Sadece bazen anlamalarına rağmen düzeltmeye kalkışanlar oluyor: "Yurtsan et hurriyet nokta kom nokta tr değil mi?"

Onlara da şöyle diyorum: "Ohhh yeah, you got it. Yurtsan et hurriyet dat kam dat ti ar! Bye!"

Ve belki artık Erovizyon modasına uyup eklemem de lazım; "Bye şekerim"...

Çin işi Türk işi Net’e sansür ikisinin işi

Popüler video sitesi YouTube’a Türkiye’den erişim mahkeme kararıyla yasaklanmış.

Türkiye’yi Çin’le aynı düzeye getirecek, dünyada alay konusu yapacak böyle bir kararı uzun süredir bekliyordum.

Aslında zaten örnekleri vardı, yazmıştım da ama Time’a filan kapak olmayan sitelere getirilen yasaklar olduğu için kimsenin umurunda olmamıştı.

YouTube’un yüz milyonlarca sayfasının mahkeme kararıyla yasaklanmasının nedeni Atatürk’e hakaret eden bir videonun da bu yüz milyonlarca sayfa içinde yer alması.

YouTube’un Atatürk’e hakaret eden bir videoyu yayınlıyor olması, üstelik onbinlerce protesto mesajına rağmen bu şikayetlere sessiz kalması çirkin bir şey tabii ki.

Ama tek bir sayfa için yayında olan yüz milyonlarca sayfaya ve henüz yayınlanmamış tüm sayfalara yasak konmasının adı dünyanın her yerinde sansürdür.

Hukuk sistemimizin, küreselleşmenin getirdiği süratli değişime çok daha hızlı adapte olması, dünyayı kavraması gerikiyor.

Atatürk’e hakaret eden videoyu yayınlayan YouTube, Google’ın bir servisi. Google’ın Türkiye’de bir temsilcisi var. Bu temsilciye dava açıp, videonun toptan kaldırılmasını sağlamak ve böylece seyredilmesini tüm dünya için engellemek varken, biz tüm YouTube sayfalarına sadece Türkiye’den erişimi engellemekle uğraşıyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları