Berran Tözer’le 17 yıl önce, gazetecilik mesleğine Güneş Yayınları’nda (daha önce Cumhuriyet’teki staj dönemim sayılmazsa) ilk adımımı atmaya hazırlandığım gün karşılaşmıştım.
Deniz Yegül’le iş görüşmesi yaparken odaya girmişti. Bir prensese benziyordu. Ondan sonraki her karşılaşmamızda, her sohbetimizde aynı izlenime kapıldım. Güneş gazetesi Asil Nadir döneminde tekrardan ayağa kaldırırken, her ikimize de aynı anda transfer teklifi gelmiş, iş görüşmesine aynı samimi ortamda birlikte girmiştik. Pazarlığını bile bir prenses edasıyla yapmasından etkilenmiştim.
Berran Tözer, geçen gün akciğer kanseri yüzünden çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. Gazetelerin birinci sayfalarında ‘İki arkadaşın acı kaderi’ yazıyordu. Haberlerde, acı tesadüfler art arda sıralanmıştı. Çocukluk arkadaşıydılar. Aynı zamanda, aynı hastaneye yatmışlardı. Kanser teşhisi ikisine de aynı gün konmuştu. Aynı hastanede, aynı doktor tarafından tedaviye alınmışlardı. Bir ay arayla ameliyat olmuşlar, bir gün arayla ölmüşlerdi. Morgda da, musalla taşında da yan yanaydılar’...
Bir başka ortak özelliğin ise gazetelerde pek üzerinde durulmamıştı. Berran Özer de, Kerim Bekdik de sigara tiryakisi yapılmış kurbanlardı. Sigara içmeyi yücelten bir kültürün içinde, yavaş yavaş değil, hızla zehirlenmişler ve çok genç yaşta öldürülmüşlerdi. Arkalarından ağıt yakanlardan birinin tuttuğu ya da yanlarında içtiği sigara mı tetiklemişti hastalıklarını? Kim bilir? Sigara içtiğim yıllarda ben de vardım onların arasında. Şimdi utanıyorum ve korkuyorum.
Kes sakla-Ya gidersen
Zaman yolculuğu
Her şehrin, rehberlerde yer alamayan, sayısız ilginç mekanı vardır. Hani gitmeseniz olmaz yerlerden değildir ama gidince de iyi ki gelmişim detirten. Geçen hafta Singapur’daydım. Kaldığım Pan Pacific otelinin lobisi tam da bu tür yerlerdendi. Singapur’a gidince illa görülmesi gereken bir mekan değil ama mutlaka görülmesi gereken mekanlardan Raffles Hotel’e yürüme mesafesinde.
Önce Raffles Hotel’i ziyaret edin. Doğu Asya’nın kolonyel döneminin atmosferini koklayın. Sonra otelin en az kendi kadar meşhur Long Bar’ında, yine en az kendi kadar meşhur serinletici Singapur Sling kokteylini yudumlayın. Yer fıstıklarını, ádetlerden haberdar olmayan turistlerin ayıplayan bakışlarına aldırmadan kabuklarını yere atarak yiyin. Yere arada bir fıstık kırıntıları da atarak barın içindeki serçelerle paylaşın. Sonra dışarı çıkın, beş dakika yürüyün ve Pan Pacific Hotel’in kapısından girip lobiye geçin. Zamanlamanız iyiyse ve Sling’in içerken çaktırmayan sinsi alkolü, dışarıdaki sıcağın da etkisiyle başınızı hafiten döndürmeye yeni yeni başladıysa benzersiz bir sonsuzluk hissiyle karşılaşacaksınız.
AKP’liler cennetlik
Singapur’da gezerken bir sigara bayisinin önünde karşılaştığım görüntü çarpıcıydı. Satılan tüm sigara paketlerinin üzerinde sigaranın yol açtığı zararların, dehşet verici görüntüleri sergileniyordu. İstanbul’a döndükten birkaç gün sonra AKP’nin sigaraya karşı açtığı savaş haberiyle sevindim.
Başka hiçbir şey yapmasa bile sırf sigaraya karşı açtığı savaş, AKP hükümetinin sevap hanesini silme doldurmaya yetecektir. TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl’ün teklifi yasallaşırsa, medeniyet yolunda başka hiçbir hükümetin cesaret edemediği çok büyük bir adım atılmış olacak. Teklif yasallaştığında sigara içmeyenler, içenler tarafından zehirlenmekten büyük ölçüde kurtarılmış olacaklar.