Yayınlanmaya başladığı günden bu yana gündemimizi zenginleştiren, ancak radikal olma uğruna zaman zaman çatlak seslerin de çıkmasına aracı olan Radikal gazetesi hortlattığı pop feminizmle kalıcı zararlar vermenin eşiğinde. İsmi Radikal olan bir gazeteden, zaman zaman çatlak sesler çıkmasını normal karşılamak gerekir. Radikal fikirlerle yaratılan renk zenginliği karşısında, sürekliliği olmayan bu çatlak seslerin sineye çekilmesi kolay. Ancak baştan aşağı sakat bir mantık silsilesine bağlı, erkek düşmanı pop feminist söylemin hortlatılmasına aracı olmak ayrı bir konu.Neyse ince mevzulara girmeden, konuya yekten dalalım ve pop feminizm sözcüsü iki kadının, aklı başında görünümlü yazılarının içine gizledikleri mantık özürlü fikirlerini teşhir edelim.Bu iki kadından, her cümlesine küçük harfle başlamasıyla ilgi çekmeye çalışanı, isim ve soyadının Bülent Somay tarafından bir yazısında küçük harfle yazılmasına bozulmuş; ‘‘kendisinin benim adımı soyadımı küçük harfle başlatması makbul bir şaka değilse, bunun sebebini iktidar meselelerinde değil, bayat ve sıradan olmasında aramaktayım’’, diyor. Bak sen, mantığa bak... Kendisinin yazılarının tümünü küçük harfle yazması bayat ve sıradan değil de, başkasının şakası bayat ve sıradan olduğu için makbul değil...Bir yazarın ilgi çekmeye çalışmasına karşı çıktığımı sanmayın. İtirazım çelişkiye, ilgi çekme çabasına değil. Popüler olan herşeyle dalga geçerek ilgi çekmeye çalışan, ama her yazısı bir popülizm şaheseri olan öteki kadın ise köşesini küfür etmek için kullananlara karşı. Gazete Pazar'da Şengün Kılıç'ın gerçekleştirdiği söyleşide, ‘‘Nasıl her büfe açan kurtlu sandviç satamazsa, her köşe açan da önüne gelene küfür edemez’’, diyor. Çok değil bir hafta sonra ise Radikal'deki köşesinden küfrü basıyor, ‘‘Yatılı hizmetçi ilanına başvurup, daha önce ilanlarına cevap veren kızları cinsel ilişkiye zorlayan bir adamın yanında çalışmasının bedeli...’’ Bahsettiği kişi çalıştığı evin penceresinden, şüpheli bir şekilde, çırılçıplak düşen 19 yaşındaki kız. Ev sahibi, şüpheli görülüp polis tarafından gözaltına alınmış. Rivayete göre zanlı ev sahibi hakkında, daha önce gazeteye verdiği ilanlara başvuran kızlara sarkıntılık ettiği yolunda şikayetler varmış. Rivayetler gerçek olsa bile adamın mahkumiyeti yok. Yani, suçluluğu kanıtlanana kadar suçsuz. Ama pop feminist mantığa göre suçluluğu sabit olmayan birine küfretmek için zanlı ve erkek olması yeterli.Aynı sakat mantık küçük harf fetişisti diğer kadının bir yazısında da çıkıyor karşımıza; ‘‘ortaköy davasında, bir tanık rüşvet ve tehditle sözünden döndürüldü. ancak yeni ifadesinde de tecavüzü yalanlayan bir şey yok. mahkeme ise tecavüzcüleri salmak için bunu fırsat bildi. erkeklerin, şiddetleri teşhir edildiğinde gösterdikleri dayanışma, saldırganlık ve şirretlik sizin de dikkatinizi çekiyor mu?’’ (Radikal, 26 Haziran 1998)Açık bir suç teşkil eden bu şirretliğin neresini düzeltelim ki? Deveye sormuşlar, ‘‘Boynun neden eğri?’’ diye. ‘‘Nerem doğru ki?’’ demiş...yurtsan@hurriyet.com.tr