Benim başıma çok gelmişti ama hiç bu son seferki kadar rezil bir duruma düşmemiştim.
Kredi kartınızın, limitinizde hiçbir sorun olmamasına rağmen mağazanın POS makinesi tarafından kabul edilmemesi durumundan bahsediyorum.
Alışveriş sırasında, provizyon alma aksilikleriyle daha çok yurtdışındayken karşılaşıyorum. Bu konuda en sık sorun yaşadığım kart ise Denizbank’ın Bonus’u.
Yurtdışında olduğumu sezer sezmez, sanki otomatik bir savunmaya geçiyor ve beni fazla para harcamaktan korumaya çalışıyormuş gibi, kartımla yapmak istediğim harcamalara onay vermemekte direniyor.
Bir de, hatların çalışmadığı ya da sistemin geçici olarak kilitlendiği durumlar var. Bu gibi anlarda, yurtdışındaysam sorun olmuyor. Mağaza, kafe ya da restoran hemen bankaları tarafından kendilerine verilen yedek slip çekme makinesini çıkartıp, harcama miktarı çok yüksek değilse provizyon bile almadan, yüksekse telefon açıp provizyon alarak işi bitiriyorlar.
Ama Türkiye’deki bankalar, kendileriyle iş yapmayı seçen üye kuruluşlara bu yedek slip çekme aletini vermekten kaçınıyorlar! Bu yüzden de hatlarda ya da sistemde geçici sorunlar yaşandığında, pamuk elleri cebe atıp nakit ödemekten başka çare kalmıyor.
İyi de ya yanınızda nakit yoksa? O övüne övüne bitiremedikleri, bangır bangır reklamını yaptıkları kredi kartına güvenip alışverişe çıktıysanız ne olacak?
Geçen gün işten eve dönerken cebimdeki kartlara güvenip markete uğradım. Dört büyük poşeti dolduracak miktarda alışveriş yaptım.
Kredi kartını uzattım ve bingo! Hatlar çalışmıyor. Farklı kartları deniyoruz, yararı yok. Akbank’ın POS makinesi alışverişe geçit vermemekte direniyor.
Elimde poşetler, sırada bir sürü müşteri Akbank’ın sisteminin insafa gelmesini bekliyoruz. Çünkü Akbank, markete mekanik slip makinesi vermeye lüzum görmemiş.
POS makinesinin üzerinde 800’lü bir yardım hattı var. Birkeç kez arıyoruz, cevap veren bile çıkmıyor.
Tam yarım saat bekledikten, aldığım donmuş gıdalar eridikten, ayaklarıma kara sular indikten ve burnumdan alevler fışkırmasına ramak kala Akbank’ın sisteminin keyfi yerine geliyor, provizyonu veriyor.
Tamam Türk bankalarının, kredi kartı kullanımını artıracak, teşvik edecek önlemleri alacağı yok. Ama tüketiciyi koruyacak, bankaları üye iş yerlerine yedek slip çekme aleti koymakla yükümlü tutacak bir düzenlemeye gidilmesi şart.
Ayvansaray tıpkı Prag olacakmış
Milliyet’in Pazar ekinde yayınlanan Özkan Güven imzalı habere göre Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, ‘Ayvansaray’dan 10 Prag çıkar’ demiş.
Hadi canım sen de! Bırakın Ayvansaray’ı, İstanbul’un tümünden çeyrek Prag çıkmaz ve bugüne kadar çıkmadı da zaten.
Nedeni İstanbul ya da Ayvansaray’daki tarihi eserlerin yeterli zenginlikte olmaması değil. Bilakis tarihi eser zenginliği açısından İstanbul, Prag’a on basar.
Ama ne İstanbul’dan, ne Ayvansaray’dan çeyrek Prag bile çıkmaz. Çünkü turist sadece tarihi eser görmeye gelmiyor. Turist gezdiği şehirlerde, tarihi eserler arasında dolaşırken mola verecek kafeler, güzel bir yemek yiyecek restoranlar ve eğlenecek barlar da bekliyor.
Bizde ise yok camiye 100 metre, yok okula bilmem kaç metre uzaklıkta diye kafelere, restoranlara içki satma ruhsatı vermekten kaçınılıyor.
Böyle saçma sapan, çağdışı kanunlarla, yönetmeliklerle İstanbul asla dünya şehri filan olamaz.