ÖSS bu sene ne kadar doğru, ne kadar adil bir seçme sistemi olduğunu kanıtladı.
Okulu da, dershaneyi de asmaktan kaçınmayan, ne müfredat cengaveri ne de test canavarı olan üç gencin ÖSS Türkiye sıralamasında Sözel 2, Sözel 1 ve Eşit Ağırlık’ta birinci olması ÖSS’nin tıkır tıkır çalıştığını gösterdi.
ÖSS’yi eleştirmeye kalkan Lemancılar ise adaylarının tüm soruları yanlış cevaplama gibi kolay bir eylemi becerememesi üzerine çuvalladı.
Ne de olsa her yıl yüzbinlerce öğrenci sınav stresiyle boğuşuyor; milyonlarca ana, baba çocuklarının geleceğiyle ilgili kaygı duyuyor.
Günah keçisi olarak ÖSS’yi ilan etmek kolaydı. ÖSS öğrencileri sınav atı yapıyordu (çocuklarını kendi inisiyatifleriyle sınav atı yapan aileler rahat olsun)...
ÖSS öğrencileri ezbere yöneltiyordu (tembel öğrenciler suç sizde değil yani)...
ÖSS bilgiyi değil test çözme becerisini ölçüyordu (ezberci öğrenciler suç sizde de değilmiş)...
ÖSS köylerde okuyan çocuklarla pahalı okullarda okuyanlar arasında eşitsizlik yaratıyordu (sorun kapasitende, çalışkanlığında değil evladım, paranın gözü kör olsun)...
Ama Yiğit Cem Öztürk, Okan Çalışkan ve Osman Berker Yağcı ÖSS 2006’da şampiyon olarak tüm ezberleri bozdular.
Her üçü de orta gelirli ailelerden geliyorlardı.
Her üçü de parasız devlet okulundan mezundu.
Her üçü de okullarında parlak öğrencilerden değildi.
Her üçü de dershane müdavimi değildi.
Her üçü de özel derslere boğulmamıştı ama yinede her üçü de ÖSS şampiyonu olmuştu.
ÖSS’yi kazanamayan sevgili arkadaşım. Çocuğu üniversiteye giremeyen sevgili okurum.
Boşuna suçlu aramayın çünkü suçlu yok.
Eşitsizliklerle dolu bir dünya, adaletsizliklerle dolu bir hayat ve temelden yanlış olan bir eğitim sistemi içinde ÖSS en eşitlikçi, en adil, en doğru çalışan müessese...
Öğrenci Seçme Sınavı sınavı
Geçen yazımda "ÖSS sınavı" diye bir tamlama kullanmışım.
IP numaralarına bakınca büyük çoğunluğunun aynı kişiden geldiği anlaşılan onlarca e.posta mesajı aldım.
Kıvıracak değilim. "Öğrenci Seçme Sınavı sınavı" gibi bozuk bir ifadeyi dalgınlıkla kullandım. Ama...
"Öğrenci Seçme Sınavı sınavı" düzgün bir ifade biçimi olarak da kullanılabilir. ÖSS’de başarısız olmalarını sınavzede olmalarına bağlayan okurlarıma bir çağrım var. Bu tamlamanın hangi durumda ifade bozukluğu olmayacağını açıklayan bir mesaj atsınlar. Doğru cevabı verebilenlerin, sınav sisteminin kurbanı olduklarını kabul edeceğim.
e.posta adresi kurumun namusudur
Milliyet yazarı Ece Temelkuran köşesinde kullandığı ecetem@hotmail e.posta adresinin, bilgisayar korsanlarınca haklanmasından şikayetçi olmuş.
Korsanlara serzenişte bulunup e.posta adresini değiştirmek zorunda kaldığını, bundan böyle etemelkuran@milliyet.com.tr adresini kullanacağını söylüyor.
İyi de serzenişte bulunmakta haksız. Zaten baştan beri kendi kurumunun adresini kullanması, güvenliğini kendi kurumunun sorumluluğuna bırakması gerekirdi.
Ama üzülmesin. Bir gazetenin kurumsal kimliğine saldırı anlamına gelen bu hatayı yapan tek gazeteci kendisi değil.
En uç örneği Akşam gazetesinde. Serdar Turgut, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olmasına, yani gazetenin kurumsal olarak en önde gelen temsilcisi olmasına rağmen "@superonline"lı e.posta adresini kullanıyor, "aksam.com.tr"nin güvenilmez olduğunu haykırıyor.