Hafta sonları sigara serbest İstinye Park’ta hep serbest
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Siz bakmayın sigara yasakları tuttu, halk yasaklara uyuyor diyenlere.
Geçen pazar günü İstinye Park’taydım. En alt katındaki "kitch" bir pazar yeri görünümü verilmiş bölümünden geçerken burnuma kesif bir sigara dumanı kokusu geldi. Baktım Fazıl Bey’in Kahvesi’nde herkesin elinde bir sigara, fütursuzca tüttürüyorlar. Masalarda da birer kül tablası, belli ki işletme sahibi izin veriyor yasağın delinmesine.
En yakındaki özel güvenlik görevlisine gidip, durumu anlattım. İstinye Park yönetimi izin vermiş meğer. Böyle bir izni vermeye hakkı olmamasına rağmen.
Yasakla ilgili medyaya verilen bilgilerde, İstanbul’da şikayet merci olarak gösterilen 153’ü aradım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Beyaz Masa numarası...
Telefona çıkan görevli zabıtaya aktardı. Oradaki kişi de haftasonu olduğu için bir şey yapamıyacaklarını söyledi. Denetim ekipleri tatildeymiş, onlar da bu yüzden haftasonu şikayet almıyorlarmış.
Gazeteci olduğumu söyleyip üsteleyince, daha yetkili birine aktardı. O biraz daha ilgiliydi, ya da en azından ilgiliymiş gibi davrandı. Nöbetçi denetim ekiplerini göndereceğini, gerekli işlemlerin yapılacağını ve pazartesi günü bilgilendirileceğimi söyledi. Tabii böyle bir bilgilendirme yapılmadı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı’nı aradım. Her zamanki gibi yardımcıydılar. Sorularımı özenle ve içtenlikle yanıtladılar.
Meğer alışveriş merkezlerindeki ihlalleri 153’e şikayet etmeye çalışmak boşunaymış. Alışveriş merkezlerini denetleme görevi ilçe belediyelerininmiş. 153 Beyaz Masa, alışveriş merkezleriyle ilgili şikayet aldığında bunları ilgili ilçelerin belediyelerine iletmekle yetiniyormuş.
Sinir bozucu otomatik mesaj sistemiyle yaptığım boğuşmanın sonucunda ilgili rakamı tuşlayıp "şikayet" bölümüne ulaştım. Karşımdaki otomatik ses bir sürü şikayet konusu seçeneğini sıralamaya başladı. Su borusu patlağı için bire, yol şikayeti için ikiye, komşu gürültüsü için üçe, say babam sayıyor ama sigara şikayeti yok aralarında. Olsa olsa "zabıta şikayeti" seçeneğidir deyip dokuzu tuşladım. Otomatik ses adımı sordu, kaydetti. Adresimi sordu, onu da otomatik kaydetti. Eh artık karşıma nihayet bir görevli çıkacak diye beklerken, şikayetimin ne olduğu da otomatik ses tarafından sorulup, kaydedilmesin mi?
Kısacası sigara yasaklarını ihlal edenleri Beyaz Masa’ya haftasonlarında, İstinye sınırlarında ise hiçbir zaman şikayet etme olanağınız yok. Bir başka deyişle kapalı alanlarda sigara içmek İstanbul’da hafta sonlarında, Sarıyer İlçe Belediyesi sınırlarında ise her zaman serbest. Tiryakilere duyurulur.
Okur şikayetli not: Okurlarımdan gelen bilgiye göre İstinye Park’ta Gloria Jeans Cafe’de de sigara içirtiliyormuş.
Sigara içme özgürlüğü diyenler hálá var ya
Sigara dumansız yaşama özgürlüğü getiren yasa yürürlüğe gireli bir ay oldu ve orasından burasından delinmeye başlandı.
Nedeni toplumun yasakların altındaki mantık ve rasyonalite hakkında yeterince aydınlatılmamış olması. Yasanın kabulü ile yürürlüğe girmesi arasında, yasakları halka benimsetmek için yeterli süre vardı ancak maalesef iyi kullanılamadı.
Halkın büyük bölümü kapalı yerlerde sigara içilmesinin sakıncasının başkalarını rahatsız etmekten ibaret olduğunu sanıyor. Kapalı yerlerde içilen sigaranın, o ortamda bulunan herkesin sağlığına zarar verdiğini hálá çok az kişi biliyor.
Sigara tüccarları, medyadaki gönüllü (hatta belki bazıları paralı) sözcüleri aracılığıyla halka sigara içmenin de bir özgürlük olduğu adice mesajını yaymaya çalışıyorlar.
Daha geçen gün örneğin, Akşam’ın pazar ekinde bu mesajın propagandasını yapan bir yazı vardı. Fransız yazar Colette’in "Sigaram sizi rahatsız ediyor olabilir ama beni öldürüyor" cümlesiyle başlıyordu yazı. Özlem Köyoğlu gayet hoş bir üslupla yazmıştı yazısını, keyifle okudum. Ancak Colette’ten aktardığı o cümledeki önemli sorunu görememişti ne yazık ki.
Collete’in döneminde, sigaranın başkalarına verdiği zararın boyutu bilinmiyordu henüz. Sigara içenlerin saldığı dumanın içmeyenlerin sağlığına verdiği ölümcül zarar Collete’in ölümünden onlarca yıl sonra kanıtlandı. Colette eleştrisinde, o dönemin bilgileri ışığında haklıydı çünkü çevresindekilere verdiği zararın, rahatsızlık vermekten ibaret olduğunu sanıyordu.
Colette bilemezdi ama sigara içmeyi bir özgürlük sorunu yapmaya çalışan Pınar Kür ve gibileri öğrenebilirlerdi. Gerçek bir aydın olsalardı, başkalarının canına kasteden fiillerin özgürlüğünün olamayacağını bilmeleri ve ona göre konuşmaları gerekirdi.
Aydın geçineni böyle olan ülkenin halkı ne yapsın?