Dünyaca meşhur cerrahlarımız fındığın günlük dozu için kapıştılar. Kalp cerrahı olan Mehmet Öz günde bir avuç öneriyor, beyin cerrahı olanı Gazi Yaşargil bir avuç çok fazla diye itiraz ediyor, 12 saatte iki tane yiyin diyor.
Aslına bakılırsa Prof. Mehmet Öz ve Prof. Gazi Yaşargil’in bu konudaki otoriteleri, Erman Toroğlu’nun hıyar konusundaki otoritesinden fazla değil.
Tamam her ikisi de dünyaca ünlü iki cerrah. Ama cerrahlar işte, o kadar! Kardiyolog, onkolog ya da beslenme uzmanı profesör değiller. Tescil edilmiş uzmanlıkları cerrahi ile sınırlı. Kanserden, kalp krizinden korunmaya yönelik beslenme konusundaki tescil edilmiş uzmanlıkları, bir kabzımalın salatalıkla ilgili tescil edilmiş uzmanlığı kadar, daha fazla değil.
Aslında bu konu Türkiye’deki sağlık bilinci açısından da çok önemli. Bizde genellikle kanser teşhisi konulan hastalar yallah cerraha havale edilirler. Halbuki kanser alanında uzmanlaşmış, yetkin kişiler onkologlardır. Uygulanacak tedaviyi onkologların tavsiye etmesi gerekir. Belki cerrahla konsültasyonda bulunsa da iyi olabilir ama asıl uzman onkologtur. Ve Türkiye’de binlerce kanser hastası, tek bir onkolog yüzü görmeden cerrah bıçağı altına yatırılmaktadır. Benzer bir şekilde pek çok kalp hastası da, kardiyolog yüzü görmeden kalp cerrahlarının ellerinde şifa aramaktadır.
Bu çarpıklığın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Ama kimin umrunda?
Kim ne dedi ben ne dedim
BBC Türkçe Servisi Müdürü Hüseyin Sükan, ‘Terörist kelimesi BBC yayın kurallarına göre mümkün olduğunca kullanılmasından kaçınılması tavsiye edilen bir kelimedir’, demiş. news.bbc.co.uk adresine girip arama kutucuğuna ‘terrorist’ yazdım. Kullanılmasından mümkün olduğunca kaçınılan bu kelime tam 3 bin 730 BBC haberinde kullanılmış.
nSerdar Turgut ‘Star Wars’un Türkiye’deki ilk gösteriminden önce uzaylı kostümleriyle sıraya girenleri ve Harry Potter’ın son kitabını çıkar çıkmaz satın almak için kuyruğa girenleri anlayamadığını yazmış. Anlamaya çalışsa iyi olur. Anladığı gün yayın yönetmenliğini yaptığı gazetenin satışlarını da artırabilir. Kaliforniya’dan tesettür mayo rüzgarı
Haşema’nın moda olacağını ‘Tesettür mayo rüzgarı’ başlıklı yazımla (tinyurl.com/bnxn3) iki sene öncesinden 2004’ün kışından haber vermiştim. Gerçi Haşema Tekstil, tesettüre uygun mayoları 1989 yılından beri üretiyor ve ‘haşema’ tıpkı Selpak gibi markanın isimleşmesinden türemiş bir kelime ama gündeme oturacak kadar moda olabilmesi için bu yazı beklem zorunda kaldı.
2004’teki yazımda Kaliforniya sahillerinde vücut hatlarını, sörfçülerin dalgalı bakışlarından gizleyen mayolarıyla arz-ı endam etmeye başlayan mutaassıp bayanların türedeğini yazmış, 2004 yazını son moda tesettür mayolarla açmak isteyenler için sitenin adresini de (www.wholesomewear.com) vermiştim.
Mutaassıp sosyetemiz bu sitedeki şık modellere yüz vermeyip, Ahmet Hakan Coşkun’un tabiriyle sakil ötesi modellere rağbet gösterdi. Ben yine de umutluyum. Kapansa da, şıklığına önem verip erkeklerin ilgisini üzerine çekmekten vazgeçemeyen hanımlarımız, Kaliforniya sahillerinde esen rüzgarları Türkiye plajlarına getirmekte fazla gecikmeyecektir.