Intel Başkanı Craig Barrett'ı İstanbul ziyaretinde adım adım izledik. Türkiye'ye yatırım yapmak konusunda spekülatif haberlere konu olan Barrett aslında çok net konuşmuştu: Türkiye'de eğitim ve araştırmaya yatırım yapacağız.
Hürriyet e.yaşam eki yazarı Fırat İşbecer'den bir günlüğüne Türkiye'ye gelen Intel Başkanı Craig Barrett'ı izlemesini istediğimde çok heyecanlandı. Okuduğu üniversitedeki sunumunu erteleyip Barrett'ın peşine takıldı. İşbecer, Barrett'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilerle yaptığı sohbete de katılarak, öğrenci kimliğiyle soru da sordu. Aşağıda Fırat İşbecer'in tek günlük ziyaretine iki konferans, bir basın toplantısı ve başbakanla görüşme sığdıran Intel Başkanı ile ilgili izlenimlerini okuyacaksınız...
Piyasa değeri yaklaşık 200 milyar dolar olan dünya mikroişlemci devi Intel'in CEO'su Craig Barrett Türkiye'deydi. Barrett, sadece bir gün süren ziyaretindeki temaslarına sabah saatlerinde Conrad Oteli'nde verdiği konferansla başladı. Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkelerin son 10 yıl içerisinde dünya ekonomisine katılmasıyla yaklaşık üç milyar kişilik yeni bir pazarın oluştuğuna dikkat çeken Barrett, Türkiye'nin böylesi bir rekabet ortamına hazırlanması için Bilgi Teknolojileri altyapılarını çok iyi oluşturması gerektiğini söyledi. Bilgi teknolojileri altyapılarını oluşturmak için sunduğu modelde ise dört ana başlık vardı.
Eğitim: Eğitimli bir nüfus teknolojik altyapı oluşturmanın temelini oluşturacaktır.
Ar-Ge: Araştırma ve geliştirme için ayırılacak kaynaklar Türkiye'nin kendi teknoloji üretimini yapabilmesi açısından çok önemli.
Altyapı: Daha önceleri altyapı dendiği zaman akla gelen tren yolları ve otobanlar artık yerlerini İnternet ve telekomünikasyon altyapılarına bıraktı. İyi bir altyapı ağı kurulduğu takdirde sayısal ve mobil yaşama geçiş çok daha kolay olacaktır.
Devlet Teşviki: Bilgi teknolojileri desteklenmelidir. Gelişim, yasalar tarafından engellenmemeli ancak düzenlenmelidir.
Konuşmasında Türkiye'nin yanı sıra dünyanın teknolojik geleceği hakkında da öngörülerde bulunan Barrett, özellikle kablosuz teknolojilerin hem ucuz olmaları hem de sağladıkları avantajlar sayesinde ileride çok büyük bir piyasa oluşturacaklarını ifade etti.
Basın toplantısından sonra Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir başka toplantıya katılan İntel'in CEO'su burada öğrencilerin kendisi ve Intel hakkında sorduğu soruları yanıtladı. Daha samimi bir havada geçen bu toplantıda Intel Başkanı'na İnternet'in bütün hayatımıza yayılması sonucunda oluşabilecek güvenlik sorunlarını sordum.
Barrett, ''Bilgi hırsızlığının ve korsanlığın İnternet ile ortaya çıktığını söylemek zor'', dedi, ''Bu sorun insanların bilgi alışverişinde bulunduğu tüm çağlar içerisinde de vardı. Yeterli güvenlik önlemleri kurulduğu takdirde, önemli bilgilerin istenmeyen üçüncü şahısların eline geçmesi engellenebilir''.
Dünya üzerinde 150'den fazla ülkenin GSMH'sinden daha büyük bir şirketin İcra Kurulu Başkanı olan Craig Barrett, Türkiye hakkında bulunduğu isabetli tespitler ve ülkemiz hakkındaki derin bilgisiyle kendisini dinleyenleri etkilemeyi başardı.
Ne yalan söyleyeyim bu konuda gazetelerde çıkan haberler ve yorumlar karşısında benim bile aklım karıştı. Intel Türkiye'ye yatırım yapacak mı, yapmayacak mı? Intel Başkanı Craig Barrett Türkiye'ye, Eski Başbakan Gül'ün yatırım davetine mukabil mi geldi, yoksa bambaşka amaçlarla mı?
Rivayet muhtelif... Muhtelif olmasının nedeni de bilişim cahilliğinde medyanın hükümetten, meclisten, devletten farklı olmaması.
Intel Başkanı Craig Barrett'ın Türkiye'ye gelişinde de pek çok haberin, birçok yorumun sığ bilgi kurbanı olduğuna şahit olduk. Örneğin kendi gazetemde bir köşe yazarı Intel'in kendi ülkesi dışında bir tek Malezya'ya yatırım yaptığını yazdı. Hálbuki Intel'in İrlanda, İsrail, Çin, Filipinler ve Kosta Rika'da da üretim tesisi yatırımı var. Yazar bu yanlışla da yetinmedi Başbakan Erdoğan'ı Ford gibi fabrika açabilmesi için Intel'e kolaylık göstermeye çağırarak, elmalarla armutları birbirine karıştırma talihsizliğine düştü.
Daha da üfürük bir haber ise Sabah gazetesinde yayınlandı. Sabah aslında Intel Başkanı Craig Barrett'ın ziyaret nedeniyle ilgili bir hafta öncesinden üfürmeye başlamıştı. Intel Başkanı Türkiye'ye sözde Eski Başbakan Gül'ün yatırım çağrısı üzerine geliyordu. Ancak Craig Barrett'ın İstanbul'da katıldığı toplantılarda yaptığı konuşmalardan ortaya çıktı ki, Intel'in böyle bir niyeti yoktu. Yoktu çünkü Türkiye bilişim üretimi tesisleri kurmak için gerekli hiçbir avantaja, sahip değildi. Ne eğitimli insan gücü, ne finansal kolaylıklar, ne de komünikasyon altyapısı açısından Türkiye buna hazır değildi... Başbakan ''gelin size değil bedava arsa bedava ilçe hatta il verelim, değil on yıl bin yıl vergi almayalım'' dese bile, yatırım zemininin hazır olması için bin fırın ekmek yememiz gerekiyordu.
Intel Başkanı da İstanbul'da katıldığı toplantılarda yaptığı konuşmalarda, bunları kibarca dile getirdi. Hürriyet'ten Cüneyt Uzunoğulları'nın haberinde bu mesajlar açık ve net bir şekilde aktarılmıştı. Intel Başkanı, Türkiye eski Başbakanı'nın davet mektubunun ardından Türkiye'ye yatırım yapıp, yapmayacakları sorusunu, ''100 ülkeden yatırıma gelin mektubu alıyorum'' diyerek, kibarca terslemişti. Ama ne hikmetse Sabah, ertesi günkü haberinde Barrett'ın, Başbakan Erdoğan'a ''5 milyar dolarlık yatırım yapabiliriz'', dediğini iddia ediyordu.
Bilgi teknolojileri alanında birikimi olan uzman bir gazeteci için Intel'in Türkiye'ye 5 milyar dolarlık bir yatırım yaparak üretim tesisi kurmayacağı ayan beyan açık bir gerçek. Intel Başkanı'nın Türkiye ziyaretini ''Başbakan ile görüşen Intel CEO'su Barret Türkiye için yatırım sözü verdi'' üstbaşlığı ve ''Şartlar sağlanırsa 5 milyar dolarlık yatırıma hazırız'' başlığıyla vermek, bilgi teknolojileri sektörü konusunda sıkı bir bilgisizlik gerektiriyor.
Intel Başkanı’nın İstanbul ziyaretiyle ilgili güvenilir bilgileri Cüneyt Uzunoğulları'nın hafta içinde yayınlanan haberi ve Fırat İşbecer'in yan sütunlardaki izlenimlerinden okuyabilirsiniz. Hadi ben de, başkanın toplantılarda yaptığı konuşmalardan yola çıkarak kısa bir analiz yapayım. Intel Türkiye'ye aslında yapabileceği en güzel yatırımı yapıyor ve 50 bin öğretmeni bilgisayar kullanımı konusunda eğitmeye soyunuyor. Intel bu çok değerli yatırıma ek olarak Türk üniversiteleriyle işbirliğine girerek araştırma geliştirme laboratuvarları da kurabileceğinin sinyallerini veriyor. Daha fazlasını almak bundan sonraki bilişim politikalarımıza bağlı.
Baba fikir not: Sektördeki tehlikeli bir eğilime yakın tarihli bir yazımda değinmiştim. Havalı diye bilişim yazmaya meraklı yazarların hevesinden faydalanmaya çalışan kurtlar pusuda. Bu kurtlar hevesli, bilişim tazesi yazarlarla yemeklere filan çıkıp, kulaklarına bir iki şey fısıldıyorlar. Onlar da hem yemeği hem kulaklarına fısıldananları yiyip; yemeyip içmeyip köşelerine yetiştiriyorlar. Yeterince bilgi birikimi olmadıkları bir konuda yazmaya kalkıştıkları için de, kendilerine söylenenleri doğru analiz edemiyor ve bir takım kişilerin borazanı durumuna düşüyorlar. Eğilim böyle devam ederse, isim de yazarak eleştireceğim, haberleri olsun.
Sorular ve cevaplar
Craig Barrett konferansın ardından düzenlenen basın toplantısında soruları şöyle yanıtladı...
Eğer Türk ekonomisini yönetiyor olsaydınız hangi alanlara yatırım yapardınız?
Craig Barrett: Öncelikle iletişim sektörüne ve eğitime yatırım yapardım. Tabii iş alanlarının büyümesini teşvik edecek düzenlemelerde de bulunurdum.
Türkiye sizce bilgi teknolojilerinde bölgesel bir lider olabilir mi?
C.B.: Bunun için gerekli fırsatları değerlendirmeniz lazım ancak bölgede Lübnan, İsrail ve BAE gibi bu rolü üstlenmeye aday ülkeler var.
Türkiye'de ne gibi yatırımlarda bulunuyorsunuz?
C.B.: Şu an için üniversitelerde laboratuvarlar kuruyoruz ve gelecekte öğretmenleri teknoloji kullanımı konusunda eğiteceğiz.
Ceptelden anında baskı
Yalçınlar mağazalarında kullanılmaya başlanan yepyeni bir teknoloji ile cep telefonlarıyla çekilen fotoğraflar, hiçbir kablo bağlantısı olmaksızın anında gerçek fotoğraf kağıdına basılıyor. 10X15 ebatlarında sayısal baskı için fotoğraf başına 550.000 TL ücret alınıyor. Yalçınlar'ın sayısal baskı yapan mağazalarından yararlanabilmek için cep telefonunuzun kızılötesi özelliği ya da MultiMedia bellek kartı olması gerekiyor. Yalçınlar mağazalarında elektronik posta ile gönderilen fotoğraflardan da gerçek fotoğraf kağıdına baskı alınabiliyor. n yalcinlar.com.tr
Nortel'den yeni vizyon
ITU Telekom Dünyası 2003'te 'Yeni Gelir Kaynakları' konulu forumda konuşan Nortel Networks Başkanı Frank Dunn, global iletişimde yüzde yüz özgür çalışma ortamı sağlayan yeni bir çağa adım atıldığını söyledi. Dunn iletişim ağları altyapılarının tasarımında gerçekleşen değişikliklerin son 25 yılda sayısal, kablosuz ve optik devrimler kadar kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Yeni ağ mimarisinin daha akıllı ve daha uyumlu olmak zorunda olduğuna dikkat çeken Dunn, bu ağların her yerden, her zaman erişilebilir olmaları gerektiğini söyledi. Dunn yeni ağların günümüzün çoklu, maliyetli ve karmaşık ağlarına göre daha akıllı, daha fazla amaca hizmet edebilen, küresel genişbantlı ağlara dönüşmesi gerektiğini belirtti.