Geçen hafta Siyaset Meydanı’nın konukları arasındaydım. İnternetHaber.com’dan Hadi Özışık’ın çabalarıyla yeni kurulan İnternet Medyası Derneği’nin üyeleri ve Ali Kırca’yla birlikte İnternet haberciliğini masaya yatırdık.
Biliyorsunuz Siyaset Meydanı, ele alınan konu en ince ayrıntısına kadar tartışıldığı için saatlerce sürer. İnternet medyasının geleceği, programın son bölümüne kaldı. Sabah erken saatte San Fransisko’ya uçağım olduğundan programın son bölümüne katılamadan, ayrılmak zorunda kaldım.
Kalabilseydim, programın ilk bölümünde kısaca değindiğim ve İnternet haberciliğinin geleceği olarak gördüğüm e.günlükleri (blog: ağ günlüğü anlamına gelen web log’un kısaltması) tartışmaya açmak istiyordum.
TurkTicaret.net sitesine, e.günlüklerin gelişimini şarabın oluşumuna benzeten bir yazı yazmıştım. İnternet medyası konulu Siyaset Meydanı’ndan çıkıp şarabın yeni dünyadaki başkenti San Fransisko’ya doğru uçmaya başlayınca bu yazımı hatırladım.
Şarap üzüm şırasındaki şekerin mayalanarak alkole dönüştürülmesiyle üretilir. Tek hücreli, mikroskobik bir mantar türü olan maya, üzüm şekeriyle beslenir. Mayada bulunan sindirim enzimi, şekeri parçalayarak alkol ve karbondiokside dönüştürür. Maya da bu işlem sırasında ortaya çıkan enerjiyle beslenir ve çoğalır. Mayalanma işlemi, şıradaki alkol oranı yaklaşık 17 dereceye varıncaya kadar devam eder. Maya bu kadar yüksek oranda alkolün içinde yaşayamaz. Yani bir bakıma kendi atığının içinde boğulur.
İdeal şarap, içindeki şeker miktarı tam da şarap 16-17 dereceye geldiğinde bitecek miktarda olan şıradan elde edilir. Yeterince sıcak geçmeyen yazlarda üzümdeki şeker oranı da düşük olur. Bu durumda şıradaki şeker, 16-17 derece alkol elde etmek için yetersiz kalır. Üreticiler de şıraya fazladan üzüm şekeri katarlar. Bazen de üzüm, aşırı şekerli şıra elde etmek için bilerek geç hasat edilir. Bu üzümlerin şırasında, alkol oranı 17 dereceye ulaşınca mayaların tamamı öldüğü için tüketilememiş, yani alkole dönüşmemiş şeker kalır. Kaliteli dömi-sekşaraplar bu yöntemle üretilir.
İnternet haberciliğinin geleceğinde önemli bir yer tutacağını düşündüğüm e.günlükler için de benzer bir durum söz konusu. E.günlükler tıpkı üzüm şırasındaki maya gibi İnternet’in ilk günlerinin şekerli ortamından besleniyorlar. Ortamdaki şekeri e.günlük yazarlarının büyük ölçüde iyi niyetli olması ve konvansiyonel medyaya alternatif arayan İnternet kullanıcılarının sempatisi sağlıyor.
Bu uygun ortamda e.günlükler çok büyük bir hızla çoğalıp, yaygınlaşıyorlar. Ancak çoğalıp, yaygınlaşırken tıpkı şaraptaki maya gibi kendi atıklarını da yaratıyorlar. E.günlük yazarlarının büyük çoğunluğu gazetecilik mesleğinden olmayan amatör yazarlar. İstemeden de olsa yanlış ya da eksik içerikli haberler yayınlıyorlar. İnternet’in bir kitle iletişim aracı olduğunu unutarak, arkadaş arasında sohbet edermişçesine kaygısızca yazılar yazabiliyorlar. Öte yandan e.günlüklerin gücünü görüp, bundan faydalanmaya kalkışan kötü niyetlilerin sayısı da hızla artıyor.
Sonuçta İnternet medyası ve haberciliği e.günlükler aracılığıyla bir yandan hızla olgunlaşırken, öte yandan güvenilirliğin azalması sonucunda e.günlükleri boğacak bir ortama doğru gidiliyor.
İnternet bir gün tüm medyayı yutacak. Gazete, televizyon, dergi, radyo, e.günlük hepsi birleşecek, İnternet medyasını oluşturacak. Bugün mayalanma dönemini yaşıyoruz. Şarabın kalitesini hep birlikte belirleyeceğiz.