‘Devlet Sırrı’ şarap raporu

CHP milletvekili Orhan Diren, birkaç hafta önceki ‘CHP’nin ideolojik şarap çanağı’ başlıklı yazımın hemen ardından bir e.mektup göndermişti.

Yazımı hem memnuniyetle, hem de üzülerek okumuş. Toplantı salonundaki resimde Atatürk’ün elinde rakı kadehi değil, kahve fincanı olduğunu yazmış.

Fotoğrafa çok daha dikkatli bakınca, haklı olduğunu gördüm. Atatürk’ün polemik konusu olan bir başka fotoğrafıyla karıştırmışım. Hatamdan dolayı üzüntü duydum. Ama bu, eleştirimin özünü haksız çıkartan bir hata değil. ‘CHP’nin ideolojik şarap çanağı’ başlıklı yazımda CHP’yi, şarapçılığı tehdit eden vergi sorununu ‘alkol içmeyi Atatürkçülükle özdeşleştiren bir imaj eşliğinde’ ideolojik bir platforma taşımış olmasından dolayı eleştirmiştim. Raporun basına sunulacağı toplantı için Atatürk’ün Florya Köşkü’nün seçilmiş olması, CHP’nin niyetini görebilmek için tek başına yeterli bir gösterge. Ünlü gurme Ali Esad Görsel de Sabah’ın ‘aktüel’ ekinde geçen pazar günü yayınlanan yazısının tamamını, mekan olarak Florya Köşkü’nün seçilmiş olmasının yanlışlığına ayırmıştı. Görsel Türk şarapçılığının önünü açan Cumhuriyet devriminin bu ünlü mekanının, girişilen kültür devriminin ruhunu yansıtmaktan ne kadar uzaklaştığını vurguluyordu. Yani CHP’nin mekan seçimi bilinçliydi ama CHP mekanın bu kültür devriminden uzaklaştığının bile farkında değildi.

Konuyla ilgili 4 Şubat tarihli ilk yazımda ise, ‘Türk şarabı yeni yeni gelişmeye başladı. Dış pazara açılabilmeleri için öncelikle iç pazarda güçlü olmaları gerekiyor. Ama sanki bunu istemeyenler var. Önce yabancı şarapların ithalatı kolaylaştırıldı, şimdi de şaraba fahiş vergi oranları getiriliyor. Dünya markası yaratabileceğimiz ender pazarların birinden olmayalım’, demiştim. Son yazımda da, CHP’nin raporda işin sadece mikro ekonomik boyutuyla ilgilenmesini, küresel arenadaki makro ekonomik önemiyle ilgili verileri sunmamış olmasını eleştirmiştim. Diren gönderdiği mektupta ‘Konu medya tarafından her ne kadar şarap ağırlıklı takdim edildiyse de (ki bu bize de bir eksiklik gibi geldi), raporumuz büyük ağırlıkla sizin de arzu ve temenni ettiğiniz gibi AB üreticileri ile mukayeseli sorun ve çözüm önerilerini içeriyordu’, demiş. Rapor herhalde devlet sırrı ki, aradan üç hafta geçmesine rağmen hálá lütfedip göndermediler ve içeriğini öğrnemedim, herhalde Diren’in söylediği gibidir.

En tapon Türk şarkıcılar

Türkçe pop müziğin taponları kimlerdir hep merak edip dururdum. Sonunda Kral TV bu merakımı giderdi. Kanallar arasında zıplarken bir baktım Kral TV’de Türkçe popun tapon listesini sıralıyor. Kaçırmadım, Türk popunun taponlarını siz de merak edersiniz diye not aldım. Adettendir sondan başlayıp birinciye doğru gideyim.

10. Emel Müftüoğlu

9. İlhan Şeşen

8. Pamela

7. Hande Şener

6. Çelik

5. Barış Akarsu

4. Haluk Levent

3. Göksel

2. Gece Yolcuları

Ve haftanın en birinci taponu kim dersiniz? Nilgül... Hepsine katılmasam da güzel bir tapon listesi yapmışlar, bravo Kral TV’cilere diyordum ki... Sunucunun tapon listesi, tapon listesi diye çığırtıp durduğu sıralamanın logosu ekrana gelmesin mi? Meğer tapon dedikleri ‘Top 10’ listesiymiş. Başı İngilizce kıçı Türkçe tamlamalar uydurmaya devam edersek, bakalım daha neler işiteceğiz?..

Sağlık ve lezzet tavukta saklı

Geçen hafta Türkiye’nin önde gelen gurmeleri ve yaşam kültürü yazarları olan Ahmet Örs, Ali Esad Görsel ve Mehmet Yaşin’le bir akşam yemeğine davetliydim. Ömür Piliç Genel Müdürü Hasan Tulgar’ın ev sahipliğindeki yemek ParkSA Hilton’un terasındaki, nefis manzaralı Artz restoranındaydı. Yemeğin en güzel yanı, mönüdeki yemeklerin Türkiye Aşçılar Milli Takım Kaptanı olan şef Eyüp Kemal Sevinç’in eli ve beyninin eserleri olmasıydı. Ömür piliçlerini kullanarak yarattığı mönü enfesti. ‘Tavada kızartılmış zeytinli ve domatesli tavuk budu’ tavuktan dört dörtlük ana yemek olmaz diyenleri utandıracak lezzetteydi. Şefe ek olarak Ömür piliçlerinin hakkını da vermek gerekir. Bu arada Erman Toroğlu’na aldırmayın, tavuk balıktan sonra en sağlıklı et. Sadece Ömür değil, iyi ve tanınmış bir marka olduktan sonra, hepsini afiyetle yemeye bakın.

Engin Ardıç okuyan Fransız taksici

Engin Ardıç, ‘Siz Fransız taksi şoförlerinin harıl harıl Proust okuduklarını mı sanıyorsunuz’, diye sormuş. Proust okuyan Fransız taksi şoförüyle karşılaşmadım doğrusu ama müşteri beklerken kitap okuyan çok taksi şoförü gördüm Fransa’da. ABD’de, İngiltere’de, Fransa’da kitap okuyan, satranç oynayan çok evsiz ve sokak serserisi de gördüm. Ama Türkiye’de bir kafede kitap okuyan tek bir Türk burjuvasına dahi rastlamadım.

Teyzemin Nostradamus sakalları olsaydı

Komplo teorileri ve mistisizme takan gazetelerde Nostardamus’un kehanetlerine nur yağıyor. Peki ama 1990’lı yılları, Nostradamus’un 1999’u kıyametin kopacağı yıl ilan eden kehanetlerinin haberleriyle geçirmemiş miydik?
Yazarın Tüm Yazıları