Nasıl oluyor anlamıyorum ama elimde bomba var diyen THY uçağı kaçırıyor.
Bundan önce de elindeki oyuncak ayının bomba olduğunu iddia eden bir hava korsanı yine THY uçağını kaçırmıştı.
THY’den baÅŸka bir havayolu uçağının bu kadar basit bir ÅŸekilde kaçırıldığını bugüne kadar duymadım.Â
Hem eğer uçak kaçırmak için "elimde bomba var" demek yeterli olsaydı THY’den önce, teröristlerin baş hedefi olan Amerikan ve İngiliz uçakları kaçırılırdı.
Elimde bomba var diyerek bir tek THY uçakları kaçırıldığına göre, bu işte bir iş var.
THY uçuş personeli ya güvenlik prosedürleri konusunda zır cahil, ya da prosedürleri bilmelerine rağmen ihmal ediyorlar.
Son uçak kaçırma olayında, elindeki paketin bomba olduğunu iddia eden korsanın pilota servis sırasında hostese omuz atıp kokpite daldığı söyleniyor.
Bu iddianın doğru olma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorum.
THY uçuşlarımda, ABD uçaklarında tanık olduğum çok önemli bir güvenlik prosedürünün uygulanmadığını gördüm.
Bu prosedür, pilotlara servis sırasında veya pilot tuvalete gitmek için kokpitten çıkarken kötü niyetli bir yolcunun kokpite sızmasını önlemek üzere kullanılan etkili bir önlem.
Servis ya da başka bir nedenle kokpit kapısının açılması gerektiğinde hosteslerden biri gelip, servis troleyini kokpite geçiş yolunu bloke edecek şekilde koridora çekiliyor.
Hostes troleyin arkasında kalarak, önce koltuklar arasındaki koridorda yolcu olup olmadığını kontrol ediyor.
Koridorda yolcu varsa koltuğuna oturmasını ya da uçağın arkasındaki tuvaletlerden birini kullanmasını rica edip, yerinde oturan yolcuların bakışlarını da dikkatle süzerek herhangi bir tehdit olmadığı izlenimini edindiğinde kokpite bir sinyal gönderiyor.
Pilot ancak bu sinyali aldıktan sonra kapıyı içeriden açıp, koridoru kendisi de dikkatle süzerek hızla dışarı çıkıyor ve kapıyı hemen tekrar kapatıyor.
THY’de ise bu prosedür uygulanmıyor. Uygulanması gerekiyor da mı ihmal ediliyor yoksa hiç mi böyle bir prosedür yok onu bilemeyeceğim. Önemli de değil zaten.
Sonuçta THY’nin pilot kabinleri Nasrettin Hoca’nın dört bir yanı açık ama kapısı kilitli türbesi gibi.
Hava korsanına yaldızlı davetiye çıkarmadıkları eksik.
Bu arada THY uçuşlarındaki bir uygulamanın yarattığı çok önemli bir güvenlik açığı daha dikkatimi çekiyor.
Dile getirenine rastlamadım ama gerekçeleri silah gücüne sahip olan askerlerin beyan ettikleri fikirlerin tehdit unsuru olabileceği kaygısı.
İyi ama bu gerekçeye dayanarak asker konuşmasın diyen pek çok yazarın silahlı koruması var. Hatta belinde silahla gezenlerine bile rastlayabilirsiniz.
Eğer gerekçelerinde samimilerse, bundan böyle onlar da fikir yazısı yazmasınlar artık.
Karşı fikirde olanlar "ya çekip vurursa ya da vurulmamı emrederse" diye korkup cevap veremezler vallahi...
Çocukların vazgeçemediği peynir
Önce yalnız bizim Sungur Tibet bayılıyor sanıyordum.
Erkan Yolaç’lı reklam filminin hep çocuk teması üzerine dönüyor olmasına da özel bir anlam yüklemiyordum.
Sungur Tibet iki yaşına daha yeni bastığına göre reklamdan etkilenip sadece "Teksüt" peynir yerim diyecek değildi ya...
Sonra bir gün markette rafa uzanıp kaşarını alırken yanımdaki bey "beyaz peynirini de tavsiye ederim, bizim çocuk bayılıyor" dedi.
Bir başka gün hem kaşarını hem beyazını sepetime atarken, bu kez bir hanım müşteri "çocuğa mı alıyorsunuz, bayılıyorlar değil mi?" diye sorunca yakın çevremde de küçük bir soruşturma yaptım.
Sonuç Teksüt’te ne buluyorlarsa çocuklar peynirlerine bayılıyorlar.