Geçen sayımızdaki ‘Tereyağından kıl çeker gibi bilişimle kalkınalım’ başlıklı yazımda, ODTÜ’de kullanılmaya başlanan yeni bir üretim tekniğinin tanıtılma şeklini hicvetmiştim.
ODTÜ mikro elektronik mekanik ürün geliştirmek ve üretmekte kullanmak üzere 2 milyon dolarlık bir cihaz seti almıştı. Ancak bu cihaz setiyle yapılacak araştırmaları tanıtmak için seçtiği yöntemde popülizmin ölçüsünü kaçırmış, basına yapılan tanıtımda Atatürk’ün imzasının ve Türk bayrağının mikro boyutlarda işlendiği bir bilgisayar çipi kullanmışlardı.
Tanıtım faaliyetinin sonucu tabii ki tam bir felaket olmuştu. Gazeteler işin bilimsel boyutunu bir yana bırakmış ve hemen bu magazinel boyutuna dalmıştı.
Haber basına bu şekliyle yansıdığında, e.yaşam’ın geçen sayısı hemen hemen bitmek üzereydi ve konuyu araştırıp, haber yapmak için vaktimiz yoktu. Konunun haber boyutunu bu sayımıza sakladım (Doç. Dr. Tayfun Akın’ın Türkiye için gurur kaynağı çalışmalarıyla ilgili Hüseyin Gönüllü’nün hazırladığı haberi bu sayfamızda okuyabilirsiniz) ve bilimsel bir çalışmanın tanıtımı için seçilen komik yöntemi hicveden bir köşe yazısıyla yetindim.
Türkiye’de hicivden anlamayan önemli bir kitle olduğunu, yazımın ardından gelen mesaj bombardımanı sayesinde hatırladım.
Bilimsel çalışmaların basında daha fazla ve doğru bir şekilde yer alması özlediğimiz bir şey. Ama bunun için bu çalışmaların doğru bir şekilde tanıtılması, iletişiminin profesyonelce yapılması gerekiyor. Bu çok önemli bir konu olduğu için, bu kez hicve filan başvurmadan, düz bir şekilde tekrar yazma ihtiyacı duyuyorum.
Bilimsel çalışmaların halka anlatılmasında magazinel bazı öğelerin kullanılması aslında doğru bir yöntem ve her zaman kullanılmasında büyük yarar var. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmak, magazinel örneği çok iyi seçmek gerekiyor. Yapılan işi anlatmakta kullanılan magazinel öğe öyle iyi seçilmeli ki, hem halkın ilgisini çekmeli, hem de yapılan işi çok iyi anlatmalı.
Örneğin bugünkü sürmanşetimizde, yeni bir nano teknoloji tekniğinin haberi var. Bu teknolojik haberi, okura çekici kılabilmek için gündemdeki bir konu olan Formula 1 yarışlarıyla ilişkilendiren bir başlık seçtik. Yeni teknoloji sayesinde çok hafif, çok sağlam ve aynı zamanda akü görevi de görebilecek otomobil kasaları üretilebilecekti. Buluşu yapan bilimadamlarından biri, bu teknolojinin seneye Formula 1 otomobillerinde kullanılabileceğini söyleyerek, teknolojiyi halka anlatmakta kullanılacak çok doğru ve yerinde bir örnek vermişti. Bize de bu güzel örneği başlığa taşımak kaldı.
Ama bilim adamı örnek olarak yeni teknoloji sayesinde üretilecek yapay kaslarla Hülya Avşar’ın selülit sorununun çözülebileceğini söylemiş olsaydı, bu yeni teknolojinin tam olarak neye yarayacağını anlatmayan bir örnek olacaktı.
ODTÜ’de yapılan araştırmaları anlatmak için seçilen bilgisayar çipi üzerine atılan mikro Atatürk imzası da bu yüzden kötü bir seçim. Çünkü sergilenen ürün, teknolojinin ne işe yaradığını anlatmaktan çok uzak.