İngiltere’nin Swindon kentindeyim. Birazdan Modern Bilim Müzesi’ni gezemeye gideceğiz.
WiMAX teknolojisinin Intel tarafından hayata geçirilmiş ilk halka açık, canlı uygulamasına şahit olacağız. WiMAX kablosuz İnternet erişimi sağlayan yeni bir standart (geçen sayılarda WiMAX hakkında ayrıntılı haberler de yapmıştık ve önümüzdeki sayılarda yapmaya devam edeceğiz). Birkaç yıldır hızla yaygınlaşan Wi-Fi standardının kardeşi.
Tıpkı Wi-Fi gibi WiMAX de kablosuz İnternet erişimi sağlıyor. Farkı çok daha hızlı olması ve kilometrelerce çapında bir alanı kapsayabilmesi.
Wi-Fi ise birkaç metrelik alanları kapsayabiliyor. Wi-Fi kurulu, kapsama alanlarına Net Nokta deniliyor. Net Nokta olan yerlerde dizüstü bilgisayar, avuçiçi bilgisayar ve yeni nesil cep telefonlarıyla kablosuz olarak İnternet’e bağlanılabiliyor.
NET NOKTA’YA ÇELME
Türkiye’de ilk ‘Net Nokta’lar Atatürk Havalimanı ve bazı seçkin otellerde kuruldu. Ardından Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde ve Bebek Kahve’de de Net Nokta kuruldu. Bu Net Nokta’lar hálá aktif. Atatürk Havalimanı, bazı oteller ve Bebek Kahve’de kablosuz İnternet bağlantısından yararlanmak hálá ücretsiz. Net Nokta’ların en yaygın olduğu ABD’de de çoğunlukla ücretsiz veriliyor bu hizmet. Oteller, kafe zincirleri, belediyeler sübvanse ediyor Net Nokta giderlerini. Philedalphia, San Fransisko gibi şehirlerin tamamının kablosuz İnternet bağlantısı ağıyla örülmesi planlanıyor.
Biz de de KoçNet ve Beyoğlu Belediyesi’nin tüm dünyaya örnek olacak kadar başarılı ve öncü bir uygulama girişimi olmuştu geçtiğimiz yıllarda. KoçNet ve Beyoğlu Belediyesi İstiklal Caddesi’nin tamamında ücresiz Net Nokta hizmeti başlatmıştı.
Ama tıpkı fıkradaki gibi Türk’ün başarısına çelmeyi yine bir Türk attı. Türkleri kazanda tutmak için başlarına zebani gerekmezmiş, ne zaman bir Türk kazandan kaçacak gibi olsa alttaki Türkler paçalarına yapışıp tekrar kazanın içine çekermiş ya, KoçNet ve Beyoğlu Belediyesi’nin bu örnek girişimini Superonline Genel Müdürü Savaş Ünsal Telekomünikasyon Kurumu’na şikayet etti.
WIMAX FIRSATI KAÇMASIN
Türk Telekom’un dümen suyunda giden Telekomünikasyon Kurumu da, kendisinden beklendiği gibi Türkiye’yi uçuracak bir karar almak yerine Türk Telekom’un tekelleşme ekmeğine yağ sürecek bir karar aldı ve açık alanlarda Wi-Fi hizmetini sadece Türk Telekom’un verebileceğine hükmetti. Bu karar Türkiye’nin Bilgi Toplumu’na geçişine vurulan en büyük darbelerden biri olarak tarihe geçti.
Şimdi önümüzde çok önemli bir fırsat daha var; WiMAX. WiMAX, Wi-Fi gibi lisans gerektirmeyen frekansları kullanan bir teknoloji. Eğer Telekomünikasyon Kurumu Wi-Fi’da düştüğü hatayı tekrarlamaz ve WiMAX’i Türk Telekom’un tekeline emanet etmek gibi Türkiye’yi dünyanın gerisinde bırakacak saçma sapan bir karar almazsa, İnternet erişimi de en az cep telefonu kullanımı kadar yaygınlaşabilir Türkiye’de. Ama bu Telekomünikasyon Kurumu’ndan böylesi sağduyulu ve Türkiye çıkarlarını koruyacak bir karar beklemek ne kadar mantıklı olur, orasını zaman gösterecek.