Belediye’nin içki yasak gaz odaları

Hıncal Uluç, Anayasa’nın Eşitlik ve Laiklik ilkesine aykırı bulduğu bu durumu, "Biz kimsenin giydiğine ve içtiğine karışmayız" tafralarındaki Tayyip Erdoğan’a sormuş, ama cevap Istanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ’tan gelmişti.

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Anayasa’yı mazeret göstermiş. "Anayasa’nın 58 ve 59. maddelerini uyguluyoruz" demiş. Söz konusu maddelerdeki "Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden korumak için gerekli tedbirleri alır" hükmüne uyuyorlarmış. İçki servisi yasağının nedeni buymuş.

Hadi canım, kendisi bile inanıyor mudur acaba bu mazerete?

Anayasa’daki hüküm gençleri korumayı öngörüyor. Eğer amacın gerçekten gençleri korumaksa, 18 yaşından küçüklere alkollü içki servisi yapmazsın, olur biter. Zaten 18 yaşından küçüklere alkollü içki satmayı yasa da yasaklıyor. Gençleri koruyacağım diye yetişkinlere içki servisi yapmamak  nasıl bir çarpık mantığın sonucu?

Öte yandan belediye tesislerinde sigara içmek alabildiğine serbest.

Kadir Topbaş’ın sığındığı Anayasa’nın 59. maddesi "Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır" diyor. 58. maddede alkolden korunacak fertler olarak sadece gençlerin adı geçiyor ama 59. maddede sağlıklarının korunması istenenler, her yaştaki Türk vatandaşları.

Gençleri korumak için herkese yasak getirmekte sakınca görmeyen İstanbul Belediyesi, herkesi zehirleyen sigaraya karşı hiçbir kısıtlama getirmiyor. Kapalı yerlerde sigara içen sorumsuz insanların, kendileri dahil içmeyenleri de zehirlemesine ses çıkartmıyor.

Şaraba dünyanın en yüksek vergisini koyan AKP hükümeti de, bir yandan rejim değişikliği anlamına gelen bir yasayı yangından mal kaçırırcasına çıkartmak için can havliyle çabalarken, diğer yandan tam bir yıldır hazır bir şekilde oylanmayı bekleyen sigarayı kapalı yerlerde yasaklayacak yasa tasarısına yüz vermiyor.

Dünya Sigarayı Bırakma Günü olan 31 Mayıs’ta Türk Toraks Derneği’nce düzenlenen bir panel vardı.

Konuşmacılardan Doç. Dr. Celal Karlıkaya’nın aktardığı rakamlar çok çarpıcıydı.

Bilimsel araştırma sonuçları sigaranın artık Batılı toplumlardan çok Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri tehdit ettiğini gösteriyor.

Türkiye’de her yıl 100 bin insan ya kendi içtiği sigara ya da restoran, kafe, işyeri gibi yerlerde başkalarının içtiği sigara yüzünden ölüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde kapalı yerlerde sigara içmek 2008’den itibaren tamamen yasaklanacak. Bu yasağın sigaradan ölüm sayısını AB ülkelerinde sabitleyeceği öngörülüyor. Buna karşılık Türkiye gibi sigara konusunda ilkel kalmış ülkelerde sigaraya bağlı ölümlerin sayısı hızla artacak. Türkiye’de sigaradan ölenlerin sayısının 2025’te 250 bine ulaşması bekleniyor.

Sigaradan ölümlerin oranını düşürmenin, bebekliğinde beyinleri sigara dumanıyla zehirlenmemiş daha zeki nesiller yetiştirmenin tek yolu var: Kapalı yerlerde sigara içilmesini tamamen yasaklamak. Ama Türkiye’de hálá başkalarını zehirlemeyi kişisel hak olarak gören cahil bir zihniyet hakim ve daha beteri iktidarda da.

Trafikte sertleşme sorunu

Türk sürücüler trafikte neden bu kadar canavarlaşıyor, sonunda çözdüm.

Türk Androloji Derneği, Pfizer Türkiye’nin katkılarıyla "Cinsel mutluluğa seyirci kalmayın" isimli bir bilinçlendirme kampanyası başlatmış.

Kampanyanın tanıtım toplantısında çarpıcı bir bilgi vardı. Türkiye’de sertleşme sorunu çeken 8 milyon erkek varmış. Yetişkin erkek nüfusu kadar neredeyse.

Ileri derecede sertleşme sorununun yol açtığı en büyük psikolojik bozukluk özgüven kaybı ve depresyon. Bu psikolojik bozukluğun yol açtığı en başta gelen sosyal davranış bozukluğu ise saldırganlık.

Sokaklarında 8 milyon sertleşme sorunu çeken erkeğin dolaştığı bir ülkenin trafiği tabii ki adam olmaz.

"Trafik canavarı"nı öldürmek istiyorsak, işe erkeklerden başlamamız gerektiği aşikar.

Neyse ki sertleşme sorunu genellikle tedavisi kolay bir hastalık.

cinselmutlulukonemli.com