Atatürk Havalimanı’na yolu düştüğünde, insanların sağlığına saygıdan değil de sırf yasak olduğu için sigara içmeyen bağımlılardansanız hiç çekinmeyin, yakın bir sigara.
Atatürk Havalimanı’ndaki sigara yasağı koca bir kandırmacadan ibaret. Uluslararası alan Dingo’nun ahırına dönmüş, polis aciz, yetkililer yetkisiz.
Geçen hafta başında Seul’e uçmak üzere akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı’na geldim.
Şimdi ismi lazım değil çünkü her dükkanda durum aynı, gidiş terminalindeki dükkanların birinin önünden geçiyorum.
Dükkan görevlisi, belli ki işler de kesat canı sıkılmış, çekmiş altına bir tabure, dayamış sırtını duvara, açmış bacaklarını iki yana, başını hafiften tavana doğru dikmiş, elindeki sigaradan derin bir nefes çekiyor. Dumanını bıçkın bıçkın havaya doğru üflüyor.
Yanına yaklaştım, sigarayı söndürmesini rica ettim.
"Yasak bize sökmez", dedi küstahça, "Git istediğine şikayet et, burada kimse sigaramıza karışamaz".
Pasaport kontrol bölümünün girişinde oturan polislere gittim, durumu anlatıp müdahale etmelerini istedim. Garip garip yüzüme baktılar. Israrlı tavrım üzerine içlerinden en genci kalktı, olay mahaline teşrif etti.
Bıçkın delikanlı ağzında sigara, bıraktığım pozda yerli yerindeydi. Polis sigarayı söndürmesini istedi. Delikanlı oralı olmadı, içmeye devam etti.
Yavuz hırsız misali polise "Bu adamın canı sıkılmış, benimle uğraşıyor" diyerek beni şikayet etti.
Sözlü tartışma devam ederken yerinden kalktı, üzerime yürüdü. Baktım polis seyretmeye devam ediyor, şikayetçiyim, üzerime yürüdü dedim.
Telsizle başka bir polis çağrıldı.
Adam geldi, şikayetçiyseniz falanca yerde karakol var buyrun oraya, sigara için ise yapabileceğimiz bir şey yok dedi.
Bıçkın delikanlı polisin gözünün içine baka baka bir sigara daha yaktı, dumanını üzerimize doğru savurdu.
Polis, gazeteci olduğumu ve konuyu uzatmamın başlıca nedeninin böyle bir durumda neler olacağını görüp yazmak olduğunu söyleyince hafiften ağız değiştirdi.
Dediğine göre böyle bir durumda tek yetkileri şikayetin raporunu tutup, Valilik’e göndermekmiş. Ceza kesilip kesilmeyeceğine Valilik karar veriyormuş.
Yani işin özeti şu...
Atatürk Havalimanı’ndaki sigara yasağı ve sigara içenlere uygulanacak ceza koca bir palavradan ibaret.
Polis sigara içenler karşısında aciz, ceza kesmeye yetkisi yok.
Bırakın ceza kesmeyi, sigara içen birini gördüğünde kendi başına rapor bile tutamıyor.
İlla vatandaşın biri şikayetçi olacak ve ceza kesilebilmesi için mağdur suçluyla karşı karşıya gelmeyi göze alacak.
Olduuu! Gözlerim dolduuu...
Uçakta İnternet keyfi
Pilotlarına sigara içmeyi yasaklamayarak yolcularının sağlığını hiçe sayan THY ile uçmaktan mümkün olduğunca kaçındığımdan Seul’e de THY ile değil Kore Havayolları ile uçmayı tercih ettim.
Sigara tiryakiliği konusunda bizimle yarışır olmalarına rağmen, on buçuk saatlik yolculuk boyunca kokpitten yolcu kabinine en ufak bir sigara kokusu sızmadı.
Ama Kore Havayolları ile uçmanın benim için en ilginç yanı uçakta kablosuz İnternet bağlantısı hizmetinin sunulmasıydı.
Connexion by Boeing isimli üçüncü parti bir şirket tarafından sağlanan hizmetin bedeli bir saat için 9,95, iki saat için 14,95, tüm uçuş süresi için 26,95 ABD dolarıydı.
Uçuş günü ABD doları, uçaktan hızlı uçuşa geçtiği için biraz tereddüt etsem de vahşetin çağrısına dayanamadım ve kredi kartı bilgilerimi girip, gönderi tuşladım.
İnternet bağlantım birkaç dakika içinde kurulmuştu.
Dünyanın ücra köşelerinden birinin 12 bin metre üzerinde, 900 km hızla uçarken İnternet’e bağlanmanın, Türkiye’de evden bağlanmak arasındaki farkını merak ediyorsanız, bugün yine Hürriyet’le birlikte verilen e.yaşam ekindeki yazıma beklerim...