Türkiye’yi Bilgi Çağı’dan uzak tutma potansiyeli olan, çağdışı İnternet Yasası ne yazık ki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayından da geçti.
Önüne onay için gelen her yasayı, büyük bir titizlikle didik didik eden, toplumun çeşitli kesimlerinden gelecek eleştirilere kulak veren Ahmet Necdet Sezer, ana muhalefet partisi CHP’nin de yasaya verdiği örtülü destekten etkilenmiş olacak ki bu kez ince eleyip sık dokumadan onaylayıverdi bu kritik yasayı.
Halbuki yasada, İnternet’in ruhunu bilmeyen hukukçuların kolay kolay fark edemeyeceği bir açık var. Yasa ilk bakışta anayasaya aykırı gözükmüyor ancak uygulamada anayasaya aykırılık yaratacak önemli bir boşluğu var.
Yasaya göre kurulucak olan bir Başkanlık, İnternet sitelerini izleyerek, örneğin müstehcen bulduğu içeriğe erişimin engellenmesini sağlayabilecek.
Ancak bu engellemenin müstehcen içeriğe sahip sayfaya mı yoksa sayfanın barındırıldığı tüm siteye mi yapılacağı yasada açık değil.
Yani eğer yasa, engellemenin tüm siteye yapılacağı şeklinde yorumlanıp uygulamaya konulursa sansürün yolu açılacak demektir.
Örneğin bir haber sitesinde gösü açılan bir tenisçi fotoğrafı yayınlandığını düşünün. Ve Başkanlık bu fotoğrafı müstehcen bulup erişimi engelleme kararı almış olsun.
Engelleme müstehcen fotoğrafın yayınlandığı sayfaya değil de haber sitesinin tümüne uygulanırsa, bu Anayasa’nın düşünceyi yayma ve basın özgürlüklerini düzenleyen 26 ve 28. maddelerinin açıkça ihlal edilmesi anlamına gelir.
Cumhurbaşkanı Sezer, istese yasayı uygulamada anayasaya aykırılık yaratabilecek eksikliklerinin giderilmesi için tekrar görüşülmek üzere TBMM’yi iade edebilirdi.
Ne yazık ki etmedi. Bize de yasanın yürütülmesine yönelik yönetmelikleri beklemek kaldı. Umarız bu ve benzeri açıklar yönetmelikte düzeltilir.
Yoksa erişim engellemesine karşı açılacak ilk dava, hakim kararıyla Anayasa Mahkemesine yansır.
Ancak arada olan İnternet’e asıl gücünü veren sıradan İnternet kullanıcılarına olur. Bu da İnternet’in sunduğu fırsatları vatandaşlarına kullandırtmayan Türkiye’nin Sanayi Çağı’nı kaçırdığı gibi Bilgi Çağı’nı da ıskalaması anlamına gelir.