ABD rüzgarı sonbaharda Türkiye cep pazarında

Las Vegas’ta yapılan ABD’nin en büyük mobil teknolojiler fuarı CTIA’e bu yıl ilk kez katıldım.

Dünyanın belli başlı teknoloji fuarları ve konferanslarına her yıl katılmaya özen göstermeme rağmen ABD’nin en büyük cep telefonu şovuna bu yıla kadar ilgi göstermeyişim boşuna değildi elbet.

Cep telefonu sektörü ABD’nin teknoloji alanında Avrupa’dan geri kaldığı belki de tek alan. Bu yüzden CTIA bu yıla kadar ne Avrupalı gazetecilerden ne de Avrupalı firmalardan pek ilgi görürdü.

Ancak bu yıl, işler tersine dönmeye başladı. Avrupa teknolojisi olan GSM, ABD’de bir süredir sessiz sedasız yaygınlaşıyordu. Ve sonunda Avrupalı firmaların ilgisini çok daha fazla çekecek, iştahlarını kabartacak kadar yaygınlaştı.

GSM kullanımının yaygınlaşmasına rağmen ABD, Avrupalı üreticiler için hálá çok zorlu bir pazar. Bunun birkaç nedeni var.

Öncelikle ABD’li ve Uzak Doğulu cep telefonu üreticileri hem CDMA hem de GSM uyumlu telefon ürettiklerinden, sadece GSM uyumlu cihaz üreten Avrupalı rakipleri karşısında, her iki pazara birden hitap ettiklerinden satış hacmi açısından büyük bir avantaja sahipler.

Avrupalı cep telefonu üreticileri için ikinci büyük dezavantaj ise pazarda satışın neredeyse yüzde yüze varan oranlarda operatör bağımlısı olması.

Yani operatörlerin satış üzerinde yüzde sıfır etkisi olduğu Türkiye’nin tam tersi.

ABD’de pazardaki operatörlerden biriyle anlaşma yapmayan cep telefonu markasının satış yapması olanaksız gibi. Bu da Avrupa markalarını, operatörlerle çoktan anlaşmış ABD’li ve Uzak Doğulu firmalar karşısında zor durumda bırakıyor.

Avrupalı markalar için üçüncü dezavantaj ise ABD’li kullanıcıların cep telefonlarını çeşitli özelliklerinden çok sırf telefon görüşmesi yapmak için kullanmalarından, bunun için de cihaz seçerken özelliklerden çok fiyata önem vermeleri.

Ancak bu durum yavaş yavaş değişmeye başlamış. Eskiden cep telefonları kullanıcı için pek de önemli özellikler taşımazken, şimdi "Walkman" ya da fotoğraf makinesi gibi önemli fonksiyonlara sahip olabiliyor. Bu da ABD’li kullanıcıların ilgisini çekmeye başlamış.

Ürün yelpazesini bir süredir "Walkman", fotoğraf makinesi ve iş telefonu olmak üzere üç ana gruba ayıran Sony Ericsson, ABD’deki bu eğilimden en fazla yararlanacak Avrupalı firma olacak gibi görünüyor.

Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de düşük fiyatlı telefon pazarından en fazla payı müzik ve foto telefonları çalmaya başladı.

Sony Ericsson’un son birkaç yıldır kullanım kolaylığına verdiği büyük önem de, sade kullanıcı arayüzüne alışkın ABD pazarında işini kolaylaştıracak.

Bu öngörülerimdeki doğruluk payını ölçmek için CTIA 2007’yi iple çekiyorum.

Son olarak bir öngörü de Türkiye pazarı için yapayım. Vodafone’un sonbahar başında pazara hızlı bir giriş yapmasını ve operatör destekli cep telefonu savaşını Türkiye’ye taşımasını bekliyorum.

Bu savaşın cep telefonu markalarının pazar paylarında dramatik değişikliklere yol açmasını ve savaşın en çok Sony Ericsson, BenQ Siemens ve Samsung’a yarayacağını tahmin ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları