Paylaş
Bu diyarın ünlü sanatçısı Andonis Remos’un, ‘günah adası’ olarak bilinen Mikonos’un dillere destan Psaru Plajı’nda Nammos adlı bir restoranı yer alıyor. Remos’un, dünyanın en iyi restoranlarından sayılan Nammos’ta gelenek haline gelen konserleriyse Yunanistan’da tarih yazacak gibi görünüyor.
Remos’un geçen yılki Mikonos konseri, izleyicilerin gül, karanfil, kâğıt peçete değil de ıstakozlar fırlatarak hayranlıklarını dile getirmeleriyle akıllarda kaldı. Bu yılki konserse fiyatı 120 bin euro olan şampanyası (Allah’tan sipariş eden çıkmadı), Nammos’un bir gecede yaklaşık 1.5 milyon euro ciro yapması ve izleyicilerin attığı sloganlarla hatırlanacak.
Konsere giriş 180 euro’ydu. Mönü salata, pavurya pane, kabak tava, pirzola, çikolatalı mus ve bir kadeh şampanyadan ibaret.
İçki alakart tabii. 15 litrelik “Armand De Brignac Midas” şampanyasının yanında 120 bin, “Armand De Brignac”ın yanında 72 bin, Möet Chandon Imperial Brüt’ün yanında 25 bin euro yazıyordu.
Normal şampanya şişelerinin fiyatı da 380 euro’dan başlayıp 4200 euro’ya (Cristal Rose) kadar gidiyordu.
İğne atsanız düşecek yer yoktu Nammos’ta. En az 1000 kişi “Ben de oradaydım” demek için gelmişti.
Ve Remos sahnede. “Tha thela na isoun edo” yani “Burada olmanı isterdim” adlı şarkısını söylerken garsonlar kasa kasa şampanyalarla etrafında neredeyse duvar örüyor.
Yunan sosyetesi sosyalist ya da halkçı damarı mı kabardı, yoksa ortamdan dolayı mı bilemem; sloganlar atmaya başladı: “Or…u Merkel (Almanya Başbakanı) Yunanistan’ı mahvedemeyeceksin”, “Yunanistan hiçbir zaman ölmez.”
Bir vakit Remos da geçiyor kendinden ve Almanya’nın engelli Maliye Bakanı Wolfgang Schauble’yi hatırlayarak “Bunları görse ayağa kalkıp yürüyecek ib.e” diyor.
Sosyete inim inim inliyor. Sanatçının ayaklarına yine kasalarla şampanyalar gidiyor.
Adam daha da gaza geliyor. “Mucize. Schauble, bunları gördü ayağa kalktı ve yürüdü ib.e” diyor bu kez.
Şafak çoktan sökmüştü konser bittiğinde. Masaların kimine 80, kimine 50, kimine de 20 bin euro hesap geldi. Kimsenin umurunda değil. Son kadehler “Sağlığmız yerinde olsun seneye de gelelim” dilekleriyle kalkıyor.
Ne tezatlar ülkesi şu Yunanistan.
Bir yandan çöp bidonlarından işe yarar bir şey bulmaya çalışan insan manzaraları. Başkent Atina’da kilise ve belediyenin her gün 15 bin kişiye yemek dağıttığı aşevleri. Caddelerde, parklarda yatan evsizler. Okulda açlıktan bayılan öğrenciler. Bakamadıkları çocuklarını yetimhanelere bırakan anne-babalar.
Diğer yandan, Remos’un 5 yıldır tekrarlanan ve her biri olay olan Mikonos konseri.
Atina’ya bakıyorum sakinlerinin yarısı şehri terk etmiş, tatilde. Diğer yarısının bir bölümü de plajlarda, tavernalarda.
Kıssadan hisse...
Ekonomik kriz bu diyar insanlarını sarstı, işsizlik yüzde 30’a dayandı ama ceplerde paralar suyunu çekmedi. Çünkü insanların çoğu hâlâ hatırı sayılır servet sahibi.
Yunanistan’a kredi vermek için peşpeşe yeni kemer sıkma tedbirleri isteyen Merkel ve Schauble de galiba bunun farkında..
Paylaş