Yargı süreci ne kadar uzar

Ergenekon sürecinde yargılamanın gecikmesi ve tutukluluğun cezaya dönüşmesi tartışılıyor Türkiye’de. Size suyun öte yanından öyle bir örnek vereceğim ki, beterin de beteri varmış diyeceksiniz.

Haberin Devamı

Atina’nın Egaleo semtinde küçük bir oyuncakçı dükkânı olan Vangelis Pesmacoglu işini biraz büyütmek amacıyla daha büyük bir yer satın almaya karar verdiğinde 39 yaşındaydı.
Dükkân bulundu, eller sıkıldı, kaparo verildi ve satış için ön mukavele imzalandı. Ancak, birkaç gün sonra mal sahibi arayarak, “Daha iyi fiyat veren çıktı kusura bakma” dedi. Vangelis Pesmacoglu kaparoyu geri istedi ama mal sahibi öğrenemediğim gerekçeler ortaya atıp parayı iade etmeye yanaşmadı.
Mahkemeden başka yol kalmamıştı.
Adamcağızın mahkeme kapılarını aşındırmaya başladığında takvimler 1985’i, ilk karar çıktığında ise 1995’i gösteriyordu. Yani hâkimlerin dükkân için ödenen kaparonun iade edilmesine karar vermesi için 10 yıl geçmesi gerekti. 
Mal sahibi, hakkı ya, temyize başvurdu. Birkaç yıl sonra bakılan davada yine haklandı oyuncakçı Vangelis ama mal sahibi pes etmedi. Hukuki hakkı ya, bu defa Yüksek Mahkeme’ye  gitti.
Yüksek Mahkeme ne gerekçeyle bilmiyorum Temyiz Mahkemesi’nin kararını bozdu. Davaya Temyiz Mahkemesi’nde ikinci kez bakıldığında 2006 yılının yarısı çoktan bitmişti. Vesselam 21 yıl geçmişti ama dava hâlâ devam ediyordu.
Gariptir, Temyiz Mahkemesi ikinci defa baktığı davada farklı karar verdi ve mal sahibini haklı buldu. Oyuncakçı Vangelis yılmadı ve Yüksek Mahkeme’nin kapısını çaldı. Yine gariptir daha önce Vangelis’in kazandığı dava kararını bozan Yüksek Mahkeme bu defa da mal sahibini haklı bulan mahkeme kararını bozdu.
Takvimler 2009 yılını gösterdiğinde Temyiz Mahkemesi üçüncü kez aynı davaya bakıyordu.  Vangelis, 26 yıldır süren ‘dava’sında bir türlü sonuca ulaşamamanın öfkesiyle AİHM’ye gitti. Başvurusunda, Yunan hukuk mekanizmasının kaplumbağadan yavaş hızını şikâyet etti. AİHM geçenlerde oyuncakçı Vangelies’i haklı bularak Yunan devletini 24 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti.  “Dükkân için kaparoyu verdiğimde 39 yaşındaydım, bugün 65” diyor Vangelis.  Peki kaparoyu geri aldı mı?  I-ııh!
Mal sahibi rahmetli oldu. Çocuklarıysa davaya yeniden bakılması için dördüncü kez temyiz mahkemesine başvurdu.

Haberin Devamı

Türkler Yunan futbol takımı alırsa

Haberin Devamı

Türkiye’deki Yunan yatırımları 5 milyar Euro’yu geçti ama Yunanistan’da doğru dürüst bir Türk yatırımı var diyebilmek zor.  Bu diyarda Türk sermayesinin faaliyet gösterememesinin başlıca nedeni zalim Yunan bürokrasisi. İkinci neden, Yunanistan’daki vergilendirmenin yabancı yatırımcı için pek de cazip gelmemesi, üçüncü nedense hâlâ tam aşılması mümkün olmayan anlaşılmaz bir milliyetçilik. Örnek: Kim çıkardı, neden çıkardı bilinmez; Batı Trakya’da bir söylenti dolaştı. İnternette onlarca sitede okuduğum iddiaya göre ya Ülker ya da Ziraat Bankası Gümülcine’deki Panthrakikos takımını satın almakla ilgileniyormuş. Diyeceksiniz , ne var ki bunda? Hayır, pek öyle değil.
Senaryolar aldı yürüdü: “Türkler Yunan takımının gerçek değerinin birkaç mislini ödemeye hazır”mışşş... Türklerin Yunanistan’da bir futbol takımı satın almaları dedikodusu bile bazı çevrelerin tüylerini ürpertti. Aşırı milliyetçi LAOS partisinin milletvekili eski futbolcu Yorgo Anatolakis, dedikoduları bir soru önergesiyle parlamentoya taşıdı ve hem Kültür Bakanı Pavlos Yerulanos hem de Dışişleri Bakanı Dimitrios Druças’ın cevaplaması istemiyle şu soruları sordu:
1. Hassas bir bölge olan Trakya’nın takımı Panthrakikos’un Türk işadamlarının eline geçmesinin doğurabileceği sonuçları idrak
edebiliyor musunuz?
2. Türklerin amacı sadece yatırım yapmak mı?
3. Panthrakikos’un Türklere satılmasını önlemek için ne gibi tedbirler alacaksınız?
Her şey bir yana, iki bakanın bu A’den Z’ye mantıksız ve dayanaksız sorulara ne cevap vereceklerini merak ediyorum.
Milletvekilinin soru önergesinin ardından Kuzey Yunanistan’da yayınlanan Atlitiki Gazetesi de ‘Panthrakikos Türk işadamlarına satılıyor’ manşeti atmaz mı... Ankete katılanların yüzde 60-70’i Türklerin Yunanistan’da bir bankadan tutun da süpermarkette kadar hemen her alanda yatırım yapmasına sıcak bakmıyordu.  Panthrakikos dedikodularına ve daha önemlisi tepkilere bakılırsa, geçen beş yılda Yunanistan’daki Türk yatırımlarına bakışta sanki değişen pek bir şey yok.  Panthrakikos yönetimi, iş çığırından çıkınca, “Evet, Türk firmalarıyla karada, denizde, havada ve uzayda uzun saatler süren görüşmeler yaptık” diyerek, dalga geçen bir üslupla dedikoduları yalanladı.
Gerilere döndüm. 2006’da yapılan bir kamuoyu araştırmasına...

Yazarın Tüm Yazıları