THY uçağı kaçırılınca...

Hasta babacığımı, Atina’nın eski belediye başkanlarından, şimdiki sağlık bakanı Dimitris Avramopulos’un yardımları sayesinde salı günü tanınmış bir onkoloji profesörüne muayene ettirdikten sonra en azından teselli edici haberlere sevinip, anneme ve enişteme dönüp, "Akşam bendesiniz" dedim.

Ofise biraz moralle dönüp gazetelere göz attım. Pek bir şey yoktu. Televizyonların öğle bültenlerini izledim. Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani, Başbakan Kostas Karamanlis ile görüşmüştü ve bilmem kaçıncı kez Türkiye’nin AB’ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söylüyordu. Yani iş yoktu...

Babacığım sever; bulgur pilavı, Arnavut ciğeri, çoban salatası ve irmik helvasının hazırlıklarına başladım. Mutfak faslı bittiğinde, dedesi Çanakkale’de Truva yakınlarında Yenişehir adlı bir köyden olan ve bu köy için bilgi toplamak için can atan, yeni tanıştığım bir dostla kahve içtim. Sonra da saat 18.30’daki randevum için diş doktorumun yolunu tuttum.

UYUŞUK AĞIZLA CANLI YAYIN

Merhabalaşma ve hal hatır muhabbeti kısa sürdü. Koltuğa oturdum. Ağzımı açtım. Acıya pek tahammülüm olmadığından, bir iğne yetmedi, iki iğne yaptı doktor. Birkaç saniye sonra ağzım uyuştu ve çalışmaya başladı.

Radyoda müzik çalıyordu. Atina’nın belli başlı istasyonlarından Antenna’yı dinliyorduk ki birden yayın kesildi ve "Türk uçağı kaçırıldı. Yunan hava sahası üzerinden geçti. Yunan F-16’ları havalandı" deyiverdi spikerlerden birisi.

Fırladım koltuktan. CNN Türk’ü arayıp, dış haberler müdürü dostum Gökhan Güvenç’e bu bilgiyi aktardım. Başka bir kaynaktan da benzer bir bilgi aldığından, hemen benimle telefon bağlantısı yapılacağını söyledi.

Allah kahretsin... ağzımı açamıyorum. Sanki kelimeler ağır çekim gibi çıkıyor. Bağlantı başlayıncaya kadar sürekli egzersiz yapıp çenemi sallıyorum, nafile... Hiçbir şey hissetmiyorum. Diş doktorum şaşkın bakışlarla beni izliyor.

Doktorun radyosunu karıştırmaya başladım. İki kanalda, bir kargo uçağından söz ediliyordu. Nasıl duyuldu bilemiyorum ama uçağın kaçırıldığını ve İtalya’ya doğru gitmekte olduğunu anlatmaya çalıştım o halimle. CNN Türk’ten sorular da gelmeye başladı. "İşte şimdi ayvayı yedik" diye düşünmeme fırsat bile yoktu. Cevaplamaya çalıştım işte. Bağlantı bitti, telefonu kapattım ki tekrar çaldı. Kanal D arıyordu bu kez. Üç dakika sonra yayın için arayacaklarını söylediler.

Radyoyu karıştırmaya koyuldum yine. "Kaçırılan uçak, THY’nin Tiran-İstanbul seferini yapan yolcu uçağıydı. Dört Yunan F-16’sı havalandı" diyen haber tamamlanmadan telefon çaldı. CNN Türk ile yeni bağlantı... Ağzım tamamen uyuşmuş halde bir şeyler daha anlatmaya çalıştım. Tabii bu arada Kanal D ile bağlantıyı kuramadık.

AĞRI KESİCİ ÜSTÜ ŞARAP

Kapı çaldı, benden sonraki hasta geldi. Diş doktorumla birlikte öylece bakıyorlar...

Tek kelime etmeden kaçtım. Geçen taksilere "Kolonaki semti" diyeceğim ama kelimeler çıkmıyor ki kör olası ağzımdan! Daha "Ko" bile demeye vakit kalmadan geçip gidiyorlar. İyi ki biri insaflı davranıp iki kelimeyi söyleyebilmeme zaman tanıdı.

Ofise geldim televizyonlardan ana haber bültenlerini dinleyip uçak kaçırılması olayının Yunanistan ayağını Hürriyet ve Radikal’e geçtim.

Zil çaldı. Misafirlerim gelmişti. İğnelerin tesiri geçiyordu ama acayip bir sancı çöktü bu defa da. Ağrı kesici bir hap alıp masayı donattım. Merlot-Cabernet harmanı şarapla doldurduğumuz kadehleri babacığımın sağlığına kaldırdık.

Gazeteciliği, bana hayat verdiği, hatta bazen bilmeden imkansızı gerçekleştirmemi sağladığı için de seviyorum.

Farklı bir spor haberi

Gelin de şaşmayın 84 yaşındaki Dr. Naci Alyıldız’ın azmine. 53 yıldır ABD’de yaşayan Dr. Naci, Atina’da yapılan 16. Balkan Veteranlar (senior) Atletizm Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etti ve kategorisinde 200 metrede altın madalya kazandı.

Dr. Naci Alyıldız, öğrendiğimiz kadarıyla son yıllarda bu şampiyonlarda birinciliği kimseye kaptırmıyor. Yarış sırasında yaklaşık 90 Türk turist alkış ve tezahüratları ile atletimizi cesaretlendirdiler.

Naci Alyıldız atletizme 16 yaşında başladı ve o gün bugündür koşuyor.
Yazarın Tüm Yazıları