Simi’de memleket özlemi

’Memleket havası’nı özlemiştim. Ancak Bodrum, Kuşadası pek bana göre değil.

Bu mevsim oralarda metrekareye düşen insan sayısı çok fazla. İskelelerden filan denize giremem. Sağa sola serpilmiş rengarenk büyük yastıklara gömülüp güneşlenmekten hiç hoşlanmam.

"Memleket havası"nı özlemiştim. Ancak, güney sahilleri de pek bana göre değil. Beton yığını dev tesislerde kaybolmaktan nefret ederim. Akdeniz’in suyuna da oldum olası deniz diyemem.

"Memleket havası"nı özlemiştim. Ancak, İstanbul da bu mevsim pek çekilmez. Güneş tepede, Beyoğlu’nda dolaşmak zor. Ya da Büyükada’da minnacık bir havuzda bilmem kaç kişiyle beraber serinlemeye çalışmak için yaşım da geçti başım da.

"Memleket havasını" özlemiştim. Belediye başkanının da daveti vardı. Geçen hafta birkaç günlüğüne Simi (Sömbeki) Adası’na gittim. Hani şu Ege’nin iki yakasında hiçbir siyasetçinin başaramadığı kadar halkları yaklaştıran Yabancı Damat dizisinin çekildiği adaya. Rodos’dan kalkan feribot Simi’ye yaklaşırken üç yıl önce yaşadıklarım bir film şeridi gibi geçiverdi beynimden, gözlerimden.

Hürriyet ailesine katılalı daha birkaç ay olmuştu. Hem belediye tarafından verilen ödülü almak hem de çekimler için Türker İnanoğlu ile dizinin bazı kahramanları Simi’ye gitmişti. Yunan hayranlarının sevgi gösterileri ile karşılaşan Niko ile Nazlı’yı izlemeye çalışırken cep telefonum çalmıştı:

"Yorgo Bey, Ertuğrul Bey sizi arıyor".

Olacak iş mi yani? Atina’dan çok uzaktayım ve gazetimin yayın yönetmeni beni arıyor. Soğuk terler döküldü başımdan.

- Yorgo nasılsın?

- Teşekür ederim. Buyurun

- Sağına bakar mısın.

Şansın böylesi. Yan teknede Ertuğrul Özkök! Dış Haberler Müdürüm Ayşe Karasu’yu önceden haberdar etmiştim ve iş için gitmiştim Simi’ye, ama yine de o anki duygum "eyvah basıldım" idi.

Ada üç yıl içinde epey değişmiş. Belki limandaki daracık yolda belli olmuyor ama değişmiş. Birkaç kilometre ilerde Pedi sahilinde yeni marina inşa ediliyor. Türkiye’den gelen ürünler de daha çok göze çarpıyor. O güzelim evlerin dışındaki klima cihazları, otellerdeki yataklar, hatta kafelerde içme suyu damacanaları. Ticaret artıyor. Daha bir zenginleşmiş ada esnafı. Sokak aralarındaki dükkanların vitrinleri daha bir alımlı olmuş. Birbirinden ünlü İtalyan, Fransız markalar. Bu arada teyid ettiremedim ama İtalya Başbakanı Sylvio Berlusconi’nin burada ev satın aldığı geldi kulağıma.

Limana yanaşan teknelerin çoğu yine Türkler’e ait. Her yerde Türkçe duyuluyor: "Ay burası ne güzel", "Ay telefondan arasana şaşıracak", "Alo... Bil bakalım nerdeyiz. Simi’de. Datça’nın karşısında. Burası çok keyifli ya".

Adadaki ilk gecemde limanın bir ucuna yürüdüm. Karşıdan Rafet El Roman’ın sesi duyuluyordu gümbür gümbür: "Yalancı şahidim benim". Diğer geceler de farklı değildi. "Memleket havası"nı özlemiştim. Bir güzel giderdim Simi’de.

BALIK VE KADIN EMEK İSTER

Simi dendi mi akla ilk gelen isim, sahildeki balıkçı tavernası Manos elbette. Gerçek bir profesyonel, parmak ısırtacak bir şovmen olan Manos, 25 yıl önce tatil için gelmiş adaya. Mina’ya aşık olmuş. Evlenip buraya yerleşmiş. Garson olarak çalışmış. Gel zaman git zaman bu tavernayı açmış. Arka bölümdeki odasının duvarları ünlü Türkler’in fotoğrafları ile kaplı. Tabii sadece Türkler değil. Amerikalı, İngiliz, İtalyan, Fransız ünlüler de.

Akşam vakti masa masa dolaşıp siparişleri alıyor. Yemek faslı bittiğinde bambaşka bir hüviyete bürünüp müşterileri ile tatlı sohbetlere dalıyor. CD’de çalan şarkıları söylüyor, sirtaki oynuyor, oynatıyor.

Manos’un bugün tatlıcı dükkanı da var, pizzacı dükkanı da. Hazır giyim eşyası satan iki dükkanın da sahibi. Teknesi oracıkta. Canı istedi mi soluğu Datça’da alıyor. Bir kahve içip yorgunluk atıyor:

Nasıl oluyor da sizin balık lokantanız hep dolu?

- Diğerlerinden daha fazla bir şeyimiz var ondan. Taze balık satmakla iş bitmiyor. Benim felsefem farklı. Burada belki balık pişirip satıyorum. Ancak balık ve kadın büyük emek ister. Bunu biliyorum.

Müşterilerinizin çoğu Türk.

- Haritaya bakarsanız Simi’nin etrafında Türk sahilleri var. Türk sahillerindeki marinalarda 10 binden fazla tekne var. Simi, Yunanistan’ın en güzel üç adasından biri. Gören güzelliğiyle büyüleniyor. Bize en yakın halk Türkler. Almanlarla, İsveçlilerle ne ilişkimiz olsun? Ben Türkler’in nasıl yediğini, nasıl içtiğini hatta nasıl seks yaptığını bile bilirim. Aynı şekilde Türkler de bizi tanıyor.

Hangi ünlü Türkler geçti buradan?

- Saymakla bitmez. Rahmi ve Mustafa Koç, Şarık Tara, Aydın Doğan. Daha dün Kenan Doğulu ile sabaha kadar oynadık. Sezen Aksu da geçen akşam bende yemek yedi.

Türkiye’de iş kurmayı düşündünüz mü?

- Evet, İstanbul’da açmayı düşündüm. Bugün kazandığımdan da 20-30 kat fazlasını kazanırım. Ancak sağlığımı, eşimi, ailemi hiçbirşeye değişmem. Simi’yi de çok seviyorum. Buradan ayrılmak istemiyorum.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’I BEKLERİM

Simi Adası’nın Belediye Başkanı Lefteris Papakalodukas ile makam odasında konuştuk:

Yeni marina he zaman hazır olacak?

- Önümüzdeki yaz, 120 tekneye hizmet verebileceğiz. 60 teknelik yüzer marina projemiz de var. Şu anda en fazla 80 tekne yanaşabiliyor.

Türk turistlerin trafiği nasıl?

- Geçen yıl 5 bin 500 tekne yanaşmıştı. Bu yıl sanırım daha fazla olmalı. Türkler adamızdan son derece memnun ayrılıyor ve tekrar geliyor. Ancak ben sadece zengin değil, ortadirek Türkler’in de ziyaret etmesinden yanayım. Şu vize meselesine bir çözüm bulunmalı.

Bu nasıl olacak?

- Tabii sorunun özünde AB yasalarının getirdiği koşullar var ama iki ülke dışişleri bakanlıkları görüşüp meseleyi halledebilirler. Bugün neredeyse Türkiye’den bir göçmenin yasadışı yollarla Yunanistan’a gelmesi, bir Türk’ün yasal şekilde ziyaret etmesinden daha kolay.

Buradan bakıldığında iki ülke arasındaki sorunları nasıl görüyorsunuz?

- Her alanda işbirliği gerek. Türkiye’deki yöneticileri, sorunları çözdüğümüzde ekonomik kazançlarının ne olacağını düşünmeye davet ediyorum. Adalarımız Türkiye’ye yakın. Tüm ihtiyaçlarımızı 12-15 saat mesafedeki Atina yerine pekala Türkiye’den karşılayabilirdik.

Yabancı Damat dizisi bitti. Simi’nin Türkiye’de duyulması için yeni birşeyler düşünüyor musunuz?

- Kapalı spor salonumuzun inşası bittiğinde, Türk ve Yunan takımlarının katılacağı bir turnuva düzenlemeyi düşünüyorum.

Karşı sahile mesajınız nedir?

- İşadamları geliyor, sanatçılar geliyor. Türkiye’den bir bakanın hatta başbakanın bile Simi’yi ziyaret etmesini öneriyorum. Sayın Erdoğan ne zaman isterse buyursun gelsin.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Simi’de nereden denize girilir?
Maratunda, Pedi, Agia Marina sahillerinden. Tertemiz berrak sular işte.

Manos’dan başka nerede yemek yenir? Milopetra ve Mithos’da. Limandaki iki restoran da mükemmel Akdeniz mutfağına sahip. Milopetra çok şık. Mithos’dan da manzaraya doyum olmuyor.
Yazarın Tüm Yazıları