Rumlar sanat müziği sever

Takvimlerin 28 Nisan’ı göstermesine en az kırk defa şahit olmuş yaş grubundaki biz İstanbullu Rumların, babalarımızdan miras aldığımız, ancak sanırım çocuklarımıza miras bırakamayacağımız özelliklerimizden birisi de Türk Sanat Müziği’ne olan sevdamız, tutkumuzdur. Bu sevdanın, bu tutkunun kanıtı da Osmanlı dönemindeki bestekar dedelerimizdir.

Çocukken eş dost toplantılarında, çatal bıçak sesleri azaldığı vakit, yaşıtımız kızlar "programı" bir iki pop aranjmanla açarlardı: Dünya Dönüyor, Hoşgör Sen, Affet Gitsin Aldırma...

Sonra annelerimiz Atina’dan gönderilen 45’lik bir plağı pikaba koyar, dil de, makam da değişirdi. 60’ların Yunanca şarkılarını dinler, söylerdik. Mandubala, Zinguala...

ESAS PROGRAM BABALARDAN

Vakit ilerlediğinde, "bayrağı" babalarımız devralır, önce mırıldanarak, sonra da yüksek sesle hegemonyalarını ilan ederlerdi: Nerden Sevdim O Zalim Kadını, Karşıyakalı... Ben Gamlı Hazan... Bir Demet Yasemen...

"Programın" en uzun bölümü Türk Sanat Müziği ile geçerdi. Uşşaktan tutun, hicazkara, gazellere kadar. Annelerimiz, "Yahu uyuduk, canlı bir şey söyleyelim" dediklerinde, kocalarından tez cevap alırlardı: "Sen müzikten ne anlarsın. Müzik bu..."

Sonra büyüdük biraz ama delikanlılık yıllarımızdaki partilerde de durum pek farklı değildi. DJ görevini üstlenen arkadaşlar, Arım Balım Peteğim’i, Aşkın Kanunu’nu hiç eksik etmezlerdi. Okulda bile kendi aramızda eğlenirken Türk Sanat Müziği söylerdik: Biz Heybelide Her Gece Mehtaba Çıkardık...

RESTORANIN ADI HAKİKİ ÇIRAĞAN

Atina’da da bu sevdamız uzun zaman değişmedi. Ancak, öyle zannediyorum ki, Türkiye’de sanat müziğine ilginin azalması bizleri de etkiledi. İstanbul’dan yeni Türk Sanat Müziği kasetleri gelmez oldu. Arabesk de yaşam tarzımıza pek uymadığı için (istisnalar kaideyi bozmaz) popa yönlendik: Git, Git, Gitme Dur Ne Olursun... Gitme Dur Yalan Söyledim...

İşte bu yüzdendir herhalde, 28 Nisan’a kadar Nurdan Torun’u tanımıyordum. Ne adını, ne de sesini duymuştum.

Bir gün, nereye gidelim diye gazeteleri karıştırırken, arkadaşım "Çok iyi sesi var. Üstelik ciddi bir sanatçı" deyince rezervasyonumuzu yaptırdık.

Arkadaşımın anlattıklarına rağmen yine de İstanbul’daki müzikli taverna programlarının benzerini izleyeceğim şüphesi ile yola çıktık. "Hakiki Çırağan" restoranının girişi de hiç hoşuma gitmedi doğrusu. Asansörle çatı katına çıktığımda masaları çoktan doldurmuş müşterilere şöyle bir bakınca yanıldığımı anladım.

İŞTE MÜZİK BU

Nurdan Torun, mikrofonu eline aldığı andan itibaren mekanın eşsiz boğaz manzarasına bir defa olsun dönüp bakmadım. O ne güzel bir ses, o ne güzel bir yorum, o ne profesyonel bir assolistlik anlayışı...

Dinleyicisi ile haşır neşir olmadan ama öyle büyük mesafe de tutmadan peş peşe sıraladı şarkılarını. Babalarımızın annelerimize söylediği sözü hatırladım: "Müzik işte bu!"

Sanatçıya şampanya ya da viski sunmak anlayışımıza uymaz, ama eğer o mekanda karanfil sepeti olsaydı, memnuniyetimi, hayranlığımı dile getirmek için mutlaka takdim ederdim.

Sağolun Nurdan Hanım!

Düğün var düğün!

İşleri yoğun mu yoğun bu dönem. Kolay değil; hem ülkenin dış meselelerini yürüteceksin, hem de düğün hazırlıkları yapacaksın.

Yunanistan’ın ilk kadın Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani, 20 Haziran’da oğlu Kostas’ı evlendiriyor.

Düğün töreni, Kostas’ın 17 Kasım terör örgütü tarafından öldürülen babası Pavlos Bakoyanis’in memleketi Karpenisi şehrindeki bir kilisede yapılacak.

Gelin, Kıbrıslı Rum. Baf şehrinin tanınmış armatör ailesi Kamburidis’lerin kızı Kalia. Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani geçen ay yaptığı Kıbrıs Rum Kesimi ziyareti sırasında, gazetecilere yakalanmadan gelinin ailesini ziyaret etmiş.

DAMAT, BİLAL ERDOĞAN’IN İYİ ARKADAŞI

Duyduğumuz, okuduğumuz kadarıyla, dillere destan bir düğün olacak. Davetliler kiralanacak uçaklarla Atina ve Baf’tan Karpenisi’ye gidecekler önce. Kilisedeki düğünün ardından küçük bir tavernada yemek yenilecek. Oradan da tekrar uçaklara binilip Girit adasına gidilecek. Dora’nın memleketi Girit’te sabaha kadar eğlence var.

Çift, dört yıl önce tanıştı. Hani o ilk bakışta başlayan aşklardan...

Kostas ile Kalia, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal’in düğününde hazır bulunmuşlardı. Bilal ile Kostas ABD’de Harvard Üniversitesi’nde okurken tanışıp sıkı dost olmuşlardı. Kostas’ın düğününde davetliler arasında Bilal Erdoğan’ın da bulunduğunu öğrendik.

Düğünde olacakları elbet aktaracağız...

Diplomaside acele etmemek gerek

Söz Dora Bakoyani’den açılmışken, biraz da siyaset yapalım.

Efendim, geçen hafta Sofya’daki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı esnasında Abdullah Gül ile bir araya gelen Bakoyani’nin bir soru üzerine, Yunanistan’ın İstanbul Fener Patrihanesi’nin malları ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurma niyetini dile getirdiğine ilişkin haberi televizyonlardan, radyolardan duyunca epey şaşırdık.

Patrikhane, ne zamandan beri Yunan kurumu? Atina’nın bu işle ne alakası var? Patrikhane de zaten AİHM’ye başvurmuş. Patrik Vartholomeos bu işe ne der?

İşte bu soruları kendimize sorup haber yapmaya hazırlanırken, bir iki saat sonra Atina Haber Ajansı’ndan Yunan Dışişleri’nin bir anlamda düzeltme açıklaması geldi.

Bakoyani’nin "Patrikhane, malları ile ilgili olarak AİHM’ye başvurmuştur. Yunanistan, bu meselenin adil şekilde halledilmesi ve Patrikhane çıkarlarının korunması için fiili desteğini sürdürecektir" dediği belirtildi açıklamada.

Eh durum böyle olunca, Yunan gazeteleri Bakoyani’nin "gaf"ından bahsettiler.

Diplomasi hiç aceleye gelmez...

KISA... KISA...

ONUR’UN BAŞARISI

Yunan Antenna televizyonunda yayınlanan Popstar benzeri Fame Story’deki iki Türk yarışmacı doludizgin gidiyor. Geçen hafta, bana göre jüri haksız bir şekilde Onur Turan’ı ayrılması önerilen iki yarışmacıdan birisi olarak gösterdi. Kararı gönderecekleri SMS’lerle Yunan halkı verecekti. Ne yalan söyleyeyim; halkın, Onur yerine Yunanlı yarışmacının kalmasından yana oy kullanacağına inanıyordum. Yanılmışım. Onur, hem Fame Story’de kaldı, hem de Luis Miguel’in "Historia de un amor" şarkısını seslendirerek herkesi büyüledi. Başarılı yorumu ve sahnesi sayesinde de haftanın birincisi bile oldu. Bu da en çok diğer Türk yarışmacı Fide Köksal’ın işine yaradı. Onur’un tercihi sayesinde Fide ayrılması önerilen yarışmacı olmaktan kurtuldu.

ANADOLU ATEŞİ ATİNA’DA

12 Mayıs’ı iple çekiyorum desem yeridir. Atina’yı Pire limanı ile birleştiren Neo Faliro semtindeki 14 bin kişilik Barış ve Dostluk spor salonu, o gece çok özel konukları ağırlayacak. Anadolu Ateşi’ni... Muhteşem bir gece olacağına eminim. Yunan gazeteleri daha şimdiden Anadolu Ateşi’ne övgüler yağdıran haberlere yer verdiler.
Yazarın Tüm Yazıları