Onasis’in evi Türk Büyükelçiliği oldu

Türk Büyükelçiliği uzun zamandır yeni bir bina arayışı içindeydi. Aradığı binayı buldu ve 18 milyon Euro’ya satın aldı. Yunanistan’da kriz olması bu tarihi binanın fiyatı 23-30 milyon Euro’ydu

Atina’nın en pahalı bölgesi Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu İrodu Attiku ile ana muhalefetteki Yeni Demokrasi partisinin merkez binası ve Subay Kulübü’nün bulunduğu Rigilis’le, birbirine paralel bu iki cadde arasındaki sokaklar. Sözünü ettiğim bölge aynı zamanda Avrupa’nın en pahalı yerlerinden biri. Büyükelçiliklerin yanı sıra ünlü Yunanlı armatörlerin, sanayicilerin, bankerlerin evleri de bu iki cadde ve aralarındaki sokaklarda.
Binaların büyük bölümü neoklasik mimariyle inşa edilmiş. Narenciye ağaçları süsler dört bir yandan bu sokakları.
Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği de Başbakanlık binasıyla kesişen Vasilisis Yeorgiu (Kral Yorgo) sokağında.
1934 yılında satın alınan iki katlı bina pek güzeldir ama içinde en az 40 kişilik personelin çalıştığı göz önünde bulundurulursa 700 metrekare neye yetsin?
Türk Büyükelçiliği uzun zamandır yeni bir bina arayışı içindeydi. Personelin taşınacağı ve şimdiki büyükelçiliğin sadece rezidans olarak kullanılmasına imkan verecek bir bina aranıyordu.
Hem kullanışlı, hem ‘yakışır’ hem de fiyatının uygun olması gerekti.

DOKUZ AY ARADILAR

Dokuz aylık sıkı aramalardan sonra öğrendiğim kadarıyla geçtiğimiz günlerde bu bina bulunmuş ve imzalar da atılmış.
Yeni bina, Türk Büyükelçiliği’nin tam karşısında üç katlı ve 1300 metrekare. Tapuya kaydı 1922 yılında.
Binayı Skuze Ailesi inşa ettirmiş. Yunanistan tarihindeki en köklü ve zengin ailelerden biri olan Skuze’lerden belediye başkanları, dışişleri bakanları, bankerler çıkmış. Hatta Atina’nın bir semtine de (Lofos Skuze) bu ailenin adı verilmiş.
İkinci sahibiyse binanın, ünlü banker-armatör Andreadis Ailesi. Takdime gerek yok bu diyarın en tanınmış isimlerinden armatör Aristotelis Onasis’in 1988 yılında ölen tek varisi Hritsina Onanis, Andreadis Ailesi’ne gelin gittiğinde bu binada yaşamıştı.
Diyeceğim şu ki, bina canlı tarih.
Tabii gazeteci olunca “Türk Büyükelçiliği binayı kaç paraya satın aldı” demeden edemiyoruz. Onu da öğrendim: 18 milyon Euro. Hatta yapılan sıkı pazarlıkta Anderadis Ailesi verdiği ilk fiyattan yüzde 25 aşağıya inmiş.
Yunanistan’da ekonomik kriz olmasa, yaprağın kıpırdamadığı emlak piyasasındaki bu durgunluk olmasa, 25-30 milyon Euro’nun altında alamazlardı. Bence kelepir fiyata kapattılar. Sordum, aynı sokakta binaların fiyatı 60-65 milyona kadar varıyor. Tabii binayı satanlar da bu krizde 18 milyon Euro nakit parayı kolay bulamayacaklarının bilincindeydi.
Hayırlısı olsun.

Yalan haber

Salı günü bazı Yunan gazetelerinde yayınlandı ve internetteki haber sitelerinde de yer aldı.
‘Haber’ şöyleydi: “Türk Ziraat Bankası 2001 Mart ayı sonuna kadar Yunanistan’da 644 milyon Euro kredi dağıttı. Bu miktarın 394 milyon Euro’luk bölümü Batı Trakya’da konut kredisi olarak verildi. Geri kalan 250 milyon Euro kredi de Atina şubesinden açıldı.”
‘Kaynak’ deseniz o da var: Yunan Merkez Bankası tarafından ana muhalefetteki Yeni Demokrasi partisi milletvekili Spiros Galinos’a gönderilen yazılı cevap.
Durum öyle olunca, “Yunan Bankaları kredi musluklarını kapatırken, Türkler 644 milyon dağıttı” , “Yunanistan satışa çıkarıldı”, “Türkler sızıyor” tarzı senaryolar diz boyu.
Rakam çok büyük gibi geldi. Önce Ziraat Bankası’nın Yunanistan’daki sermayesinin 20 milyon Euro’nun altında olduğunu öğrendim.
Sonra da bu haberi yayınlayan Yunan gazetelerinden birindeki meslektaşımı arayarak, “Hiç olabilir mi?” diye sordum. Meslektaşım “Haklısın” demekle yetindi.
Yahu Yunanistan’da yüzlerce şubesi olan bankalar bile 644 milyon Euro kredi açmazken, topu topu iki şubesi olan Ziraat Bankası nasıl versin?
Daha sonra Ziraat’ın verdiği toplam kredilerin 9 milyon Euro civarında olduğu bilgisine de ulaştım.
9 milyon nere, 644 milyon nere?..
Rakamlanın büyük oluşu önyargılı birilerinin ‘işine yaradı’ hepsi bu...
Yazarın Tüm Yazıları