O artık evli barklı

Sadece serveti ile değil; aşkları, evlilikleri, çapkınlıklarıyla ünlü dedesi eğer bugün yaşasaydı herhalde dünyanın en çok konuşulan işadamları arasında yer alacaktı...

Hiçbir zaman gerçek mutluluğu tatmayan, kaç evlilik yaptıysa hep düş kırıklığına uğrayıp, bir başına kabuğuna çekilen annesi eğer bugün yaşasaydı, herhalde hálá aşkı ve çıkar beklemeden kendisini sevecek bir erkeği arıyor olacaktı...

Dedesine ve annesine hiç benzemeyen sessiz sakin dayısı eğer bugün yaşasaydı herhalde onu elinden tutacak, yalnız bırakmayacaktı...

Dedesi, gerçek bir diva, soprano Maria Callas ile aşk yaşayan, ABD’nin öldürülen başkanı John Kennedy’nin dul eşi Jacqueline ile reklam evliliği yapan, káh gittiği tavernada garsona bahşiş bırakmayacak kadar cimri, káh misafirlerini ağırladığı saray yavrusu teknesindeki barda iskemleleri balina testisinden yaptıracak kadar müsrif Aristoteles Onasis idi. 1975 yılında ölen İzmir doğumlu armatör Aristoteles Onasis...

Annesi, mutsuzluğun faturasını hep pahalı ödeyen, yaptığı evliliklerin bedelini tankerlerle, sıfırlı bol tazminatlarla ödeyen Christina Onasis idi. 1988 yılında Arjantin’de hálá nedenleri bilinmeyen bir şekilde ölü bulunan Christina Onasis...

Dayısı ise kullandığı özel uçağın düşmesi sonucu 1973’te ölen Alexandros Onasis idi.

DÜĞÜNE AKRABALAR BİLE DAVETLİ DEĞİL

Onasis hanedanlığından, torun Athina Roussel’den bahsediyoruz. Fransız babası Thierry Roussel, ‘cici annesi’ ve ‘cici kardeşleri’ ile büyüyen Athina koskoca bir kadın oldu ve bugün saat 19.30’da Sao Paolo’da hayatta tanıdığı tek erkek olan Brezilyalı binici Alvaro Alfonso de Miranda Neto (32), kısa adıyla Doda ile evleniyor.

Athina düğününe Yunanistan’dan sadece birkaç kişi davet etti. Başpiskopos Hristodulos, Atina Belediye Başkanı Dora Bakoyannis ve eşi ile dedesinin hayattayken görüştüğü bir iki akrabası.

Athina’nın düğün davetiyesinde ‘Onasis’ adını kullanmaması Atina’da skandal olarak nitelendirildi. Yunan basını bu durumu ‘bir imparatorluğun sonu’, ‘parayı alırken Onasis, evlenirken değil’, ‘Athina ayıp etti’, ‘Onasis ailesinin şerefi için utanç verici olay’ ve ‘kimliğinde yazmıyor olabilir ama düğün davetiyesinde Onasis adını kullanmalıydı’ yorumlarıyla duyurdu.

Kimilerine göre üç, kimilerine göre altı, kimilerine göre de sekiz milyar dolarlık bir servetin sahibi olan Athina’yı tanıyanlar ‘Onasis adının lanetini taşımak istemiyor. Onasis adını hatırlatan her şeyi silmek istiyor’ diyor.

Yunanca bilmiyor Athina, Yunanistan’a ya üç defa geldi ya beş. Yunanistan’da yaşayan uzak akrabalarını arayıp sorduğu da yok. Hoş, babası Thierry Roussel ile de arası iyi değil. Buralarda söylenenlere göre, Thierry kızının düğününe katılmayacak. Nedeni ise hem kızını fazlaca etkilediğinden damadı Doda’dan hoşlanmaması, hem de para yüzünden Athina ile kavgalı olması. Athina, iki yıl önce 18 yaşına bastığında Onasis servetinin tek hakimi olabilmek için babasına 100 milyon dolar ‘haraç’ ödemek zorunda kalmıştı. Bunu hiç affetmedi.

Para, dedesine ve annesine mutluluk getirmedi. Bakalım Athina’ya getirecek mi? Kocası Doda’da mutluluğu bulacak mı, yoksa Onasis’lerin tragedyası bir kez daha ‘perde’ mi diyecek?

Hayat işte...

Fotoğrafta gördüğünüz Matina ve Nektaria Yeorganis birkaç dakika arayla geldiler bu dünyaya. Aynı memeden süt emdiler. Neredeyse aynı zamanda yürüdüler. Aynı zamanda aynı okula gittiler. Hep beraber oynadılar, beraber büyüdüler. Sonra sevdiler, evlendiler, çoluk çocuğu karıştılar. Ta 35 yaşına gelinceye kadar da kaderin kendilerine hazırladığı sinsi oyundan habersiz yaşadı ikizler.

Matina üç yıl önce bulaştığı bir virüs nedeniyle yaptırdığı tahliller sonunda doktorların teşhisini duyduğunda şok geçirdi: ‘Kalbiniz ciddi zarar görmüş. Kalp naklinden başka çare yok.’ Dünyası yıkıldı ama yaşama arzusu ve gece gündüz yanı başından ayrılmayan Nektaria’nın desteği ile hayat savaşını verdi. Tam birbuçuk yıl bekledi ve başarılı geçen kalp nakli ameliyatından sonra hayata döndü.

Matina iyileşiyordu. Birkaç ay geçmişti ki, bu defa Nektaria hastalandı. Bu kaderin cilvesinden başka ne olabilir ki? Aynı virüs onun da kalbinin aynı yerine zarar vermişti. Doktorların teşhisi aynıydı: ‘Kalp nakli gerekiyor.’ Bu defa Matina ikinizin başından ayrılmadı. Hep destek ve güç vermeye çalıştı Nektaria’ya.

Geçen 25 Ekim’de ikizine müjdeli haberi veren de Matina oldu: ‘Kalp bulundu ameliyat olacaksın.’ Aynı hastane, aynı doktorlar. Aynı heyecanlı bekleyiş... Nektaria Yeorganis başarılı geçen kalp nakli ameliyatından sonra geçtiğimiz günlerde hastaneden taburcu edildi.

Hayatta kitapların yazmadığı şeyler vardır. Matina ile Nektaria’nın yüzlerine bir bakın. Anlayacaksınız!
Yazarın Tüm Yazıları