Mitinglere tat geliyor

Bu diyarın en ünlü meydanlarından biridir Sintagma (Anayasa). Meçhul asker anıtı, parlamento binası, Yunan başkentinin en lüks otelleri bu meydandadır.

Bakanlıklara, turist mahallesi Plaka’ya giden yollar Sintagma Meydanı’ndan geçer. Zevkli vitrinleriyle hazır giyim dükkanlarının yan yana dizildiği Ermu Caddesi de görünür bu meydanın bir ucunda.

Her gün yüz binlerce insanın geçtiği Sintagma’yı Mc Donald’s gibi uluslararası, Everest gibi Neon gibi Yunanistan çapında hazır-hızlı yemek firmalarının şubeleri de mesken edinmiştir.

Birkaç haftadan beri artık bu meydanda farklı bir tat da var.

Güllüoğlu baklavalarının Yunanistan’daki temsilcisi dostum Aris Prodromidis ve ortakları, Köşebaşı kebapçısının 2. şubesini Atina’nın tam göbeğinde, Sintagma’da açtılar.

Öğlenden itibaren geceyarısına kadar alt katta ayaküstü, üst katta da nezih bir ortamda lahmacun, içli köfte, su böreği, çöp şiş, döner, iskender kebabı ve daha nice lezzetlerin servisi yapılıyor. Arzu edene porsiyon, arzu edene sandviç, dürüm. Evlere de servis var.

Başka vesilelerle de tekrarladık, Atina, sözgelimi Almanya’nın, Belçika’nın başkentleri gibi değildir. Köşebaşı’nın müşterisi de neredeyse yüzde 100 Yunanlıdır.

Sintagma’nın bir başka özelliği de bu arada, yılın 365 gününün neredeyse yarısında yürüyüşlerin, protesto gösterilerinin düzenlendiği meydan olmasıdır.

Mitinglerde bağıranların ellerinde panolardan, pankartlardan başka dönerli dürüm de olması az şey değil doğrusu.

Farklı bir pencereden bakıldığında Sintagma’da bir Türk kebapçısını açılması, Türk-Yunan ilişkileri için başlı başına bir olaydır. Geçen yaklaşık 8 yıl içindeki yakınlaşma sürecinin bir meyvesidir.

Elleri kırılsın (2)

Gazetelerin birkaç santimlik küçük haberlerinde yer aldı: "Dün sabaha karşı kimliği meçhul şahıslar Atina’da İtalyan, Filipin ve Türk büyükelçiliklerinde çalışan görevlilerin 4 aracını kundakladı."

Mesele o kadar basit değil. Her şeyden önce, İtalyan ve Filipinli görevlilerin araçlarının kundaklanması, hiçbir şekilde Atina’daki Türk büyükelçiliği ile Atina-Pire Başkonsolosluğu’nda çalışan iki görevlinin araçlarına karşı saldırıyı hafifletmez, mazeretlendirmez.

Atina’da Türk görevlilerin araçlarına 23 Haziran 2006’dan bu yana tam 6 kez saldırı düzenlenmesi de üstünde dikkatle durulması gereken başlı başına ciddi bir konudur.

Yunan makamlarının "yakalayamıyoruz, anarşist küçük grupların işi" şeklindeki yaklaşımları yeterli sayılamaz.

Evet doğru, çeşitli ülkelerin büyükelçiliklerinde çalışanların araçları sık sık kundaklanıyor ve saldırganların hedefi diplomatik plakalı araçlar ama Türklerin araçlarına saldırıların sayısı da artık fazla.

Bir de işin maddi boyutu var. Arabaları yakılan insanların uğradığı zararı kim karşılayacak?

Hiçbir bağlantı kurmuyorum ama geçen hafta, Yunan Mega televizyonu ile Elefteros Tipos gazetesinin Türkiye muhabiri ve İstanbul’da Rumca yayınlanan "İho" gazetesinin sahibi Andreas Rombopulos’un dövülmesi olayından bahsetmiş ve saldırganlar için "elleri kırılsın" demiştik.

Atina’da kundaklama eylemlerini gerçekleştirenlerin de elleri kırılsın elbet.

Bu defa kesin gibi

Üç yıl içinde kaç kez bir başka bahara kaldı hatırlamıyorum, ama bu defa galiba gerçekleşecek. Kostas Karamanlis, eğer büyük bir engel çıkmazsa, ocak ayı sonlarında (muhtemelen 23-24 Ocak) 49 yıl sonra Ankara’yı ziyaret edecek Yunanistan’ın ilk başbakanı olarak.

Daha bir aydan fazla bir süre var önümüzde. Ancak, bugün itibariyle buralarda özellikle medyanın büyük bir bölümü bu ziyarete sıcak bakmıyor. "Niye gitsin?" veya "Gitmesin" ya da "Giderse ne kazanacak?" şeklinde onlarca yazı okudum, tek bir tane "Güle güle gitsin güle güle dönsün" tarzı yazıya rastlamadım.

Yunanistan’da Türkiye’ye bakış, Türkiye’de Yunanistan’a bakış açısından çok farklıdir. Ziyaret önümüzdeki günlerden itibaren iyice bu diyarın gündemine oturacak. Öncesinde de sonrasında da uzun uzun tartışılacak.

Medyadaki genel kanı "Madem gidecek mutlaka bir şeyler koparmalı" şeklinde. Beklentiler önce Ege anlaşmazlıkları ile başladı, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasından geçti, son durum Türk makamlarının, Ankara’da Yunanistan büyükelçiliğine ait Kavaklıdere’deki arsaya inşaat ruhsatı vermesi. Çıta alçalıyor ama beklentiler sürüyor.

Yunan dışişlerinde, ziyaret sırasında herhangi bir tatsızlığın yaşanmaması için çalışılıyor. Dışişleri eski bakanı Petros Molivyatis’in 2005 Nisan’ındaki Ankara ziyareti sırasında Kardak’ta yaşanan gerginlik burada hálá zihinlerde.

Kulağıma gelen bazı bilgilere göre, daha şimdiden Karamanlis’in Ankara’da Anıtkabir’i ziyaret etmesini istemeyen dernekler çıktı.

Bu tarihi ziyarete her iki tarafın da en iyi şekilde hazırlanacağına, en ufak detayın bile gözönünde bulundurulacağına şüphe yok.

Daha önümüzde zaman var diye şimdilik dileğimiz ziyaretin gerçekleşmesi. Dileğimiz, üstteki fotoğrafın arşivlerde "en son ziyaret" olarak kalmaması. Bugünkü Yunan başbakanının amcası ve adaşı Konstantinos Karamanlis, 1959 yılında Ankara’yı ziyaret etmiş ve Başbakan Adnan Menderes ile görüşmüştü.
Yazarın Tüm Yazıları