Erdoğan yine Atina yolcusu

Bir Türk başbakanının ya da bir bakanının beş ay içinde ikinci defa Atina’ya gelecek olmasına inanmak güç geliyor. Erdoğan’ın ardından Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yine Yunanistan’a gelecek. Bana, sanki önümüzdeki aylarda Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs üçgeninde ‘iyi haberler’ çıkacak gibi geliyor

Alışmışım onca zaman “10 küsur, 20 küsur yıl sonra ilk ziyaret” demeye, bir Türk başbakanının ya da bir bakanının beş ay içinde ikinci defa Atina’ya gelecek olmasına inanmak güç geliyor.
Geçen mayıs ayında beraberinde 10 bakan ile Atina’yı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu defa ‘Akdeniz ülkeleri İklim Değişikliği ve Çevre Konferansı’na katılmak üzere 21 Eylül akşamı yine Yunan başkentine gelecek. Davet Papandreu’dan geldi, Erdoğan kabul etti.
Bir yıldır iktidarda olan Papandreu’nun başbakan olduktan iki gün sonra ilk dış ziyaretini İstanbul’a yapıp Erdoğan ile görüşmesini de hesaba katarsak işler iyi gidiyor diyebiliriz.
Sadece ekonomi, turizm, ticaretten filan bahsetmiyorum. Ege anlaşmazlıkları için de işler iyi gidiyor. İki ülke dışişleri heyetleri arasında yıllar süren istikşafi görüşmelerde son birkaç ay içinde önemli yol kat edildiği geliyor kulaklarıma. Türk kaynaklar, “Yunan tarafının tavrında yumuşama var” diyor, Yunan kaynaklar da Türk tarafının tavrında yumuşamadan söz ediyor.
Hani iki ülkenin dışişleri heyetleri bir noktaya kadar ilerledi, iki başbakan Atina’da durumu değerlendirip bazı önemli kararlar verecekler diye düşünsem, çok mu acele etmiş olurum? Sanmıyorum. Erdoğan da Papandreu da çözüm için siyasi iradeye sahip göründüler bugüne kadar.
Ege anlaşmazlıkları hava sahası, kıta sahanlığı, karasuları diye başlayıp uzayan bir sorunlar listesi. Çözüm adresinin Lahey Adalet Divanı olabileceğini de söylemek mümkün.
Eğer Ege anlaşmazlıklarında herhangi bir anlaşmaya varılırsa, Kıbrıs sorunu tek başına ne kadar da sırıtacak.
Kıbrıs dedim de aklıma geldi; Atina’daki konferansta Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın da katılması bekleniyor. Hristofyas geçenlerde Washington’da bir toplantıda konuşurken, “1974’de anavatan diye adlandırılan iki ülke de Kıbrıs’a saldırdı. Kıbrıs tecavüz kurbanıydı. Şimdi yeniden bakireliğini tesis etmeye çalışıyoruz. Ben Kıbrıslı Türkleri seviyorum. Bu duygularım da sözden ibaret değil” dedi. Bunlar bir Kıbrıslı Rum lider için söylenmesi çok zor sözler. Zaten bu yüzden de Rum Kesimi’nde muhalefet partileri Hristofyas’a demediğini bırakmadı.
Erdoğan’ın ardından Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yine Yunanistan’a gelecek.
Gazetecinin bazen koku alma duygusu ağır basar. Bana, sanki önümüzdeki aylarda Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs üçgeninde ‘iyi haberler’ çıkacak gibi geliyor. Ancak her ihtimali karşı belirteyim, aynı koku alma duygusu geçmişte beni haklı da çıkardı yanılttı da? Hadi bu kez hayırlısı.
Yazarın Tüm Yazıları