Demokrasinin beşiğinden demokrasi dersi

Dünyanın hangi ülkesinde iktidar el değiştirdiğinde böylesi devir teslim töreni, böylesi yemin töreni düzenleniyor?

Şehir merkezindeki İrodu Attiku Caddesi yılın 365 günü hareketlidir. Gazeteciler, polisler, canlı yayın araçları... Çoğu zaman da araç trafiğine kapalı...
Emlakçılara göre Avrupa’nın en pahalı beş caddesinden biri olan İrodu Attiku’da cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık konutlarını, Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği binasının da bulunduğu bir sokak ayırıyor.
Yüzlerce yabancı liderin geçtiği bu cadde geçtiğimiz günlerde yine tarihi anlar yaşadı.
En iyimser tahminlerin bile ötesinde (yüzde 10 oy farkıyla birinci) Yunanistan’da pazar günü yapılan seçimleri kazanan sosyalist PASOK partisinin lideri Yorgo Papandreu, ağır seçim yenilgisinden sonra merkez sağcı Yeni Demokrasi (ND) partisi liderliğinden istifa edeceğini açıklayan selefi Kostas Karamanlis’ten pazartesi günü başkanlık koltuğunu devraldı.
Karamanlis başbakanlık konutu Megaro Maksimu’nun kapısında bekliyordu Papandreu’yu.
İkisi de güleryüzlü selamlaştılar. Hal hatır sordular. Birlikte yürüdüler. Salonda oturdular. Önce kameralardan uzak, samimi ve uzunca memleketin durumunu görüştüler. Sonra eski başbakan, halefine başarılar diledi, kolunu sıvazlayarak.
Eh gitme vaktiydi eski başbakanın. Selefine kapıdan da öte, arabasına kadar refakat etti yeni başbakan.
Karamanlis’in başbakan olduğu 5.5 yıl içinde birbirlerine ne suçlamalarda bulundular, parlamentoda aralarında ne kavgalar yaşandı... Hepsi geride kaldı.
Salı günü ise yeni cumhurbaşkanlığı konutunda kabinenin yemin töreni vardı. Parlamento binasında toplanıp birkaç yüz metrelik mesafeyi yayan katettiler. Çiçeği burnunda başbakan, çiçeği burnunda bakanlar, hepsi sevinç içinde; halkın arasında yürüdüler, halka selam verdiler. “Hadi görelim sizi”, “eskiler gibi olmayın”, “şu ekonomiyi düzeltin” diyordu yoldaki Atinalılar yeni bakanlarına. Alkışlıyorlardı, çiçek atıyorlardı.
Dünyanın hangi ülkesinde iktidar el değiştirdiğinde böylesi devir teslim töreni, böylesi yemin töreni düzenleniyor bilmiyorum ama Yunanistan’da bildim bileli öyle oluyor.
Demokrasinin beşiğinde, demokrasi dersleri...

Bunlar da Yorgo’nun melekleri

Yeni Başbakan Yorgo Papandreu icraatının ilk günlerinde herkesten pekiyi alıyor. Sözgelimi kabinesinde tam 9 kadın bakan ve bakan yardımcısına yer verdi. Kimi ekonomist, kimi tiyatro sanatçısı, kimi düne kadar Papandreu’nun seçim konuşmalarını yazıyordu, kimi de ilk bakanlar kurulu toplantısına sırt çantası ve günlük spor kıyafetiyle geldi. Onlar “Yorgo’nun Melekleri”.
Sözgelimi, yeni kurulan çevre bakanlığını, kendi partisinden birine değil rakip bir partinin parlamentoya giremeyen Yeşiller Partisi’nin bir kadın üyesine önerdi.
Red cevabı aldı, o başka.
Sözgelimi başbakan olarak ilk konuşmasında “Vatandaşı temsil ediyoruz. Vatandaşa hizmet ediyoruz. Vatandaşa hesap vereceğiz. Vatandaş bizi adeta iktidar karşıtı gibi görmek istiyor” dedi.
Devlet yönetimi modelinde büyük değişiklikler vaat eden Papandreu her şeyin açık, her şeyin şeffaf olmasını istedi.
Velhasıl işe iyi başladı...

Anna, kocası, Petros ve Pavlos

Yunanistan’da gençler birbirine yeni bir klibi gönderiyor. Cevaplar hep “wawww”!
Adını hiç duymadım, sesi berbat ama fiziği Allah var yani. Anna Gula klibinde, önce banyoda yarı çıplak nargile içiyor. Bir elinde viski şişesi, bir elinde kola... Sonra hap içiyor, sonra uyuşturucu. ... Yatak odasında kocası uykusunda “Anna neredesin” diye sayıklıyor. Sonra uyanıp banyoya gidiyor. Gördüğü manzara karşısında şaşkın adamcağız. “Bu ne hal” deyince, şıkıdım makamındaki şarkı başlıyor: “Her şeyi içerim”.
Şarkının yarısında Anna “Petros ile de yaparım Pavlos ile de yaparım” diyor ve banyonun içinden yarı çıplak iki erkek çıkıyor. Başlıyorlar kadını okşamaya. Anna sevgililerini kocasına tanıştırıyor. Adamcağız ne yapacağını bilmiyor. Şarkının sonunda ise dördü birden banyoda.. Saçma sapan sözler, saçma sapan müzik ama bu diyarda zamane çocukları şarkıyı ezbere biliyor.
Yazarın Tüm Yazıları