Paylaş
Hayat bazen ne güzel sürprizler, ne güzel tesadüfler gizliyor. Geçenlerde bir defileye giderken Klio Etnopulu Purnara ve annesi Virginia Hanım ile tanışacağım, mankenlerin podyuma çıkmasını beklerken yaptığımız sohbetin bugünkü yazıya konu olacağı aklımın ucundan geçmezdi.
Klio hem işkadını hem de yazar. Osmanlı döneminde İstanbul’da tanışan bir Rum kızı ile bir Türk gencinin aşkını konu alan “Bir Kadın 7 İsim” adlı kitabı hayli ilginç. Öğrendiğim kadarıyla da 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti organizatörleri bu kitapla ilgilenmiş. Ancak daha Türkçeye tercüme edilmedi.
Annesi Virginia Hanım duruşuyla, konuşmasıyla, A’dan Z’ye tam bir İstanbul hanımefendisi. Bakımlı, alımlı, tatlı dilli, güler yüzlü.
İki hemşerimle laf lafı açarken Virginia Hanım Türkiye’de adı çok tanınan birinin kızı olduğunu söyledi. Merak ettim sordum, başladı anlatmaya:
Dedem Efstratios da babam Yorgo da Türkiye’de çok ünlü isimlerdi. Dedem ilk dükkânını 1874 yılında Beyoğlu’nda açtı. Sarayla iş yapardı. Şehzadelerin sünnet düğünlerinde, bayramlarda, eğlencelerde onun damgası vardı. Tam 11 çocuğu oldu. Okuttu onları. Hepsi Fransızca biliyordu. Büyük arazilere sahipti İstanbul’da. Dedem ölünce babam Yorgo ve amcam Kostas baba mesleğini sürdürdüler.
Babam hep İstanbul’da yaşadı. 1977’de İstanbul’da 81 yaşındayken öldü. Türkiye’de 1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde başkent Ankara küçük bir şehirdi. Babamın mesleğini orada pek kimse bilmiyordu. Üstelik bu mesleğin ürünlerine de büyük ihtiyaç vardı. Ankara’dan gelen siparişlere yetişemiyordu. İki-üç ayda bir Ankara’ya gidip çeşitli devlet dairelerinden parasını tahsil ediyordu.
55 BİN LİRA VARLIK VERGİSİ
Bir keresinde Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, “Atatürk seni görmek istiyor” dedi. Doğru Çankaya’ya. Atatürk babamı görünce, “Demek Yorgaki Efendi sensin. Burada, Ankara’da da bir dükkân açacaksın. Nevzat Bey Yorgaki Efendi ile birlikte Ulus Meydanı’na gidin. Dükkânın yerini kendisi seçsin, ne istiyorsa nasıl istiyorsa öyle yapsın” emrini verdi. Ankara Palas Oteli’nin tam karşında açtı dükkânı. Ankara’nın birçok yerini (Çubuk Barajı, Gençlik Parkı, vs.) babam güzelleştirdi. 19 Mayıs Stadı’nın çimlendirilmesini de üstlendi. Varlık vergisi çıktığında Ankara’daki dükkân için 15 bin, İstanbul’daki dükkân için 40 bin lira ödedi ve Aşkale’ye gitmedi.
Dedem Efstratios padişahın, babam Yorgo Sabuncakis Atatürk’ün, İstanbulluların, Ankaralıların çiçekçisiydi. Çiçekler onun hayatıydı...
Virginia Hanım’ın anlattıklarından sonra İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da, Atina’da ne zaman “Sabuncakis Çiçekçilik” tabelasını görsem bir nefes önünde duracağım.
Paylaş