Aristo’ya mektuplar

Paris’teki evinden yazıyordu sevdiğine. Birkaç ay sonra yaşayacağı diz boyu ihanetten habersizdi elbet: "Aristo, sevgilim...

Yanında geçen sekizbuçuk yıllık mutluluktan sonra ruhum ve bedenimle seni sevdiğimi söylüyorum. Dilerim sen de aynı şeyleri hissediyorsun. Meslek hayatımda doruğa ulaştım. Tanrı seni de lütfetti. Sevgine ve saygına her zaman ihtiyacım var. Ne olur hep beraber olalım. Senin için hissettiklerimi öğrenebilseydin eğer, mutlaka daha güçlü, daha zengin sayacaktın kendini. Kendini kabul ettirmiş, ancak yorgun ve yaralı bir kadın, hiç tereddüt etmeden, hiç tanımadığı bir duyguyu sunuyor sana: Gençlik heyecanını...

Sevgilim, şefkatine ihtiyacım var. Seninim, bana ne istersen yap. Ruhumsun, nefesimsin, beynimsin, her şeyimsin."

Opera tarihinin en büyük isimlerinden soprano Maria Callas, zenginliği yanı sıra fırtınalı hayatı yüzünden dünyanın en ünlü armatörü Aristoteles Onasis ile 1957 yılında Venedik’te bir davette tanıştı. İki yıl sonra kocası Batista Meneghini ile birlikte, Onasis’in dillere destan yatı Hristina’ya misafir oldu. Aristoteles, o zamanlar yine ünlü bir armatör ailenin kızı olan Tina Livanu ile evliydi.

Büyük aşkın temelleri, barındaki sandalyeleri balina testisinden yapılmış yat, Ege adalarını ve Türkiye’nin sahillerini dolaştığında atıldı. İkisi de eşlerinden ayrıldılar ve her şeyi silip süpüren bir aşk yaşadılar. 1923 yılında New York’ta doğan, annesi İstanbullu ve gerçek adı Anna Maria Kekilia Sofia Kalogeropulu olan Maria Callas, İzmirli Onasis’i tanıdığında 36 yaşındaydı. Dünya çapında bir divaydı ama buna rağmen sırf sevdiği uğruna uzun bir süre için sahneleri terk etti.

BİR MEKTUBA 6 BİN EURO!

"Aşk bir bakışla başlar, bir yalanla biter" misali, dokuz yıl sonra, takvimler 1968 sonbaharını gösterirken Aristoteles, daha fazla güç, daha fazla şöhret ve dolayısıyla daha fazla para uğruna, ya da belki de aşkı tükendiği için Diva’yı, Maria’sını terk edip, öldürülen ABD Başkanı John Kennedy’nin dul eşi Jacqueline ile evlendi. Son ana kadar da inkar etti "öteki" kadını.

Söylenenlere bakılırsa bir daha da görüşmediler. Onasis 15 Mart 1975’te, Maria Callas da 16 Eylül 1977’de göçüp gittiler bu dünyadan.

Bu büyük aşktan geriye siyah-beyaz fotoğraflar ve yukarıda birkaç satırını okuduğunuz mektuplar kaldı.

Maria’nın, Aristo’suna gönderdiği 14 mektup, 2002 yılında Roma’daki bir müzayedede 18 bin 538 Euro’ya satıldı. Mektuplar arasında en pahalısı (5 bin 952 Euro) Callas’ın son mektubuydu. İhanete uğramış kadının şokunu anlatıyordu.

HEPSİ SERGİDE

İşte bu mektuplardan bazıları, Onasis’in dönemi için hayli modern sayılan siyah gözlükleri, milyarlarca dolar değerinde sözleşmelere attığı imzalarda kullandığı dolmakalemi, sigarasını söndürdüğü küllüğü, kahvesini içtiği fincanı ve daha pek çok kişisel eşyası, 5 Ekim’den beri Atina’daki 5 Benakion Müzesi’nde sergileniyor.

Yunanistan yarın sandık başında

Denizin orta yerinde Girit ile Kithira arasında bir kara parçası Antikithira.

Nesi ünlü derseniz, hiçbir şeyi. Zaten elektriği bile 1985’de gelmiş. Aynı yıl da minnacık bir liman inşa edilmiş.

Bu küçük adanın kütüğe kayıtlı nüfusu 200 kadar. Seçmen sayısı da 150 görünüyor ama yarınki yerel seçimlerde oy kullanacaklar 30 civarında olacak. Çünkü bu mevsimde ancak o kadar sakini var Antikithira’nın.

Belediye başkanlığına iki aday var. Dolayısıyla da iki liste. Belediye meclis üyesi olmak için bu listelerde yer alanların sayısı 27. Yani sadece üç kişi adaylığını koymadı! Başkan 16 oyla, belediye meclis üyesi de dört oyla seçilebilecek.

ATİNA VE SELANİK ŞİMDİDEN BELLİ

Gelelim ülkenin geneline. Yunanistan’da yarın yapılacak belediye ve vali seçimlerinin ilk turunda oyların yüzde 42’sini alan adaylar yılbaşında koltuklarına oturacak. Yarın bu rakamı tutturmak mümkün olamazsa, en fazla oyu alan iki aday önümüzdeki pazar günü tekrar boy ölçüşecek.

Başkent Atina’da ve ülkenin ikinci büyük şehri Selanik’te sürpriz yaşanması beklenmiyor.

Atina’da iktidar partisi Yeni Demokrasi’nin desteklediği eski sağlık bakanı Nikitas Kaklamanis’in belediye başkanı, anamuhalefetteki Pasok’un desteklediği Fofi Yenimata’nın da bölge valisi seçileceği kesin gibi.

Geçen seçimleri de kazanan ve kocasından boşanması uzun süre kamuoyunu meşgul eden Yenimmata’nın rakibi ilginç bir isim. 1996 Türk-Yunan krizinde Kardak kayalıklarına ilk Yunan bayrağını diken eski gazeteci Argiris Dinopulos.

Selanik’te ise iktidar partisi Yeni Demokrasi’nin hem belediye hem de bölge valiliğini kazanacağı görünüyor.

LİSTELERDEKİ SANATÇILAR ÇOĞALIYOR

Seçim öncesi döneme baktığımızda, Yunanistan’da artık bir şeylerin değiştiğini görmek mümkün. Hani nerede o eski seçimler dedirtecek tarzda. Ne büyük mitingler yapıldı ne de yollar kağıt istilasına uğradı.

Eskiye göre değişen bir şey de, özellikle belediye başkan adaylarının listelerinde daha çok sanatçıya yer vermeleri.

Biz iki isim üzerinde duruyoruz. Vana Barba ve Katerina Çobanaki. Seçilsinler değil mi? Evet kesinlikle seçilsinler.

Bayram geliyor bayram!

Bayram kapıda. Olur ya yolunuz düşer buralara. Birkaç öneride bulunalım diyoruz:

1. Atina’da havalar bu yıl berbat. Gökyüzü hep bulutlu, hep yağmur yağıyor. Soğuk filan yok ama kıyafette tedbirli olun.

2. Plaka gibi, Psirri Meydanı gibi turistik semtlerde bir tavernada oturup beyaz peynirli, kekikli "greek salata"nızın ve rakının benzeri "uzo"nun keyfini çıkarırken, yanınıza gelip Yunanca korsan CD’leri 4 Euro’dan satmaya çalışan siyahi satıcılara kulak asmayın. Korsan CD’ye 2 Euro’dan fazla ödemeyin.

3. Pire’deki eski adıyla Türk Limanı, yeni adıyla Mikrolimano olan sahildeki tavernalarda balık siparişi verirseniz dikkatli olun. Arkadaşlarınız arasında balıktan anlayan yoksa, sadece karides, kalamar, ahtapot gibi deniz ürünleri ile midenizi şenlendirin. Hani bir öğlen de makarna yiyelim diyorsanız, bu sahilde yeni açılan Artisti Macaroni’ye mutlaka uğrayın, hem lezzetli hem hesaplı.

4. Eğlencenin doruğa çıktığı müzikholler daha yeni yeni açılıyor. Bu yüzden tam formuna giremedi Atina. Yine de not alın; Gonidis, Makropulos ve Pandazis adlı, sanatçıların sahneye çıktığı müzikholler perşembe-pazar arası açık. Dört kişi iseniz bir şişe içki, meyve, çerez 150-180 Euro arasında.

5. Eğer bilgisayarlara ve diğer elektronik eşyaya ilginiz varsa, yeni açılan Media Markt’ı mutlaka ziyaret edin. Marusi ve Paleon Faliron semtlerindeki şubelerde yok yok.

6. Olur ya canınız kebap çekerse; Glifada semtinde Köşebaşı, Kifisia semtinde Tike öğlen-akşam açık.

7. İkindi saatlerine doğru Atina’nın Nişantaşı’sı Kolonaki’de kahve molası verin. Bu yılın modası "freddocino" kahvesi. Ben o saatlerde meydanda olurum. Eğer nereye gidelim diye sohbet ediyorsanız aranızda, biraz yüksek sesle konuşun ki duyayım.
Yazarın Tüm Yazıları