Angeliki mi Ancela mı

Angeliki Gereku, anamuhalefet partisi Pasok’ta ‘Dayanışmayı ve Gönüllülüğü Teşvik Kolu’ sorumlusu. Şimdi bu görev nedir ve ne yapacak, hiç konumuz değil.

Zaten partide de bunu pek bilen yok. Geçenlerde bir basın toplantısı düzenleyerek yapacaklarını uzun uzun anlattı anlatmasına da dinleyenlerin dikkati başka yerdeydi. Çünkü konuştuğunda, hitap ettiği kalabalık onu dinlemekten çok izlemeyi yeğliyor. Zaten hangi toplantıya, hangi davete gitse, yanından geçtiği gazetecinin veya siyasetçinin gıkı çıkmaz. Siyaset basamaklarını tek tek çıkıyor, Pasok lideri Yorgos Papandreu’nun yanında yıldızı sürekli parlıyor ama kimsenin ağzından onun için olumsuz bir laf çıkmıyor...

Angeliki Gereku genç bir politikacı. Parlamentoya 2004 seçimlerinde girdi. Korfu adasında tam 18 bin oy topladı seçimlerde. Biyografisine bakılırsa, mesleği mimarlık. İtalya’da eğitim görmüş. Yunanistan’ın en tanınmış ses sanatçılarından Tolis Voskopulos ile evli ve bir kız çocuğu sahibi. Papandreu’nun babası eski başbakanlardan Andreas Papandreu, iktidara geldiğinde kültür bakanı yaptığı sinema sanatçısı Melina Merkuri’yi (İstanbul’da çekilen Topkapı filminde oynamıştı) hiç yanından ayırmazdı. Dedikodulara bakılırsa, Angeliki de oğul Papandreu’nun ‘Melina Merkuri’si olma yolunda.

Aslında ‘Angeliki Gereku kim’ diye sorsanız bu diyarda pek tanıyan çıkmaz. Bu durumda seçimlerde bu kadar oyu nasıl topladı? Cevap basit. Seçmenler Ancela Gereku’ya oy verdi. Peki Ancela Gereku kim derseniz; 1990’lı yıllarda sinema ve tiyatro dünyasında tanınan ve sevilen bir sanatçıydı. Bir ara Roma’da Fellini’nin kurduğu bir sinema okuluna gitti ve Cannes film festivalinde gösterilen Yunan-İngiliz ortak yapımı ‘Mani’nin Kızı’ filminde başrolü oynadı. Ancak, doğrusunu söylemek gerekirse, ününü çevirdiği film ve dizilerdeki aşk sahneleri ile dergilerde yayınlanan cömert pozlarına borçlu. Ancela Gereku güzel yüzünden başka, bedeninin güzelliğini de sergilemekte hiç ama hiç cimri davranmadı. Hatta bir keresinde bir dergi için çektirdiği Meryem ana pozları yüzünden kilisenin bile tepkisine hedef olmuştu. Güzel kadın vesselam ve güzel kalmayı biliyor...

Angeliki Gereku bugün Ancela Gereku’yu unutmaya, unutturmaya çalışıyor. Bir başka pencereden bakarsak, yüzde 100 dişi Ancela, yapısı itibariyle, kıvraklığı, nankörlüğü ve bazen de ihaneti nedeniyle dişil olan siyasette şansını deniyor.

Bayramlıklarını giymiş şehirde gösteri

Salı günü akşam saatlerinde pek kalabalıktı şehrin ana caddeleri. Noel ve yılbaşı yaklaşıyor ya, öğlen siestası bir süre için bekleyecek. Mağazalar sabahın dokuzundan akşamın dokuzuna kadar açık. Hedefleri, elbette çalışanların tam bir maaş olan ikramiyesi.

Bayramlıklarını giyen ve milyonlarca küçük lambanın ışığıyla parlayan Atina’nın merkezinde trafik kitlenmiş, insanlar arabaların içinde beklemekten bezmişti. Korna sesleri, bağrışmalar, küfürler; tam bir kaos. Parlamento binasının bulunduğu Sintagma Meydanı’nda hiçbir şey o eşsiz bayram telaşını hatırlatmıyordu. Bir gün önce Posta İdaresi’nin şubesine yapılan bombalı saldırı nedeniyle binaların bir bölümünde ne cam kalmış ne çerçeve.

Adımlarımı hızlandırdım. Az ilerde, trafiğin allak bullak olmasının polisin yolu kesmesinden kaynaklandığını anladım. Buralarda her gün bir iş kolunun grevi vardır ve o iş kolunda çalışanlar parlamentoya ya da bakanlıklara doğru yürüyüş yaparlar.

- Memur bey yine yürüyüş mü var?

- Evet.

- Meraktan soruyorum, kimler yürüyor?

- Biz polisler.

Şaşırdım biraz... Polis kordonundan geçip yaklaşık iki bin kişi olan kalabalığa yaklaştım. Polisler, itfaiyeciler ve sahil güvenlik mensupları ellerinde pankartlar slogan atıyorlardı. Güvenlik güçleri sendikalarının yetkilileri, vazifelerini yerine getirmek için yaptıkları fedakarlıkları anlatıyor, buna karşılık aldıkları maaşın karın tokluğuna bile yetmediğini söylüyorlardı. Güvenlik birimlerine yeni personel alınmasını, ücretlerine zam yapılmasını, erken emeklilik istiyorlardı. Yunan Silahlı Kuvvetleri’nde görevli sivil kıyafetli sendikacılar da destek için gelmişler. Onlar da bugünlerde dertli, çünkü orduda sendikalaşma artık yasak.

Bir bölümü üniformalı göstericiler Sintagma Meydanı’ndan geçtikten sonra sağa saptılar ve başbakanlık konutunun bulunduğu İrodu Attiku sokağına yönlendiler. Ama polis, gösterici polislerin başbakanlığa yaklaşmasına izin vermedi.

Pek alışık olmadığım bu gösteri bittiğinde, trafik yavaş yavaş normale dönüyordu. Yılbaşı ağacını süslemek için rengarenk oyuncaklar satan bir mağazada çalan Noel şarkılarının sesi geldi kulağıma. Çocuk sesleri...

Ege İş Bankası açılıyor

Türk-Yunan İş Konseyi’nin eş başkanı Panayotis Kutsikos ile konuşuyoruz. Konumuz, iki ülke işadamlarının sermayesiyle kurulması için ilk adımların atıldığı Ege İş Bankası.

Banka ne zaman faaliyete geçecek?

- Ocak ayında Yunanistan Merkez Bankası’na başvuruda bulunarak Ege İş Bankası’nı kurmak için izin isteyeceğiz. Yunanistan’da banka kurulabilmesi için sermaye tabanı 18 milyon euro. Ege İş Bankası’nın kuruluş sermayesi 60 milyon euro olacak. Tabii bir yandan da hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Çalışacak personelin eğitimine başladık bile.

Bu bankanın ortakları kimler olacak?

- Sadece Türk ve Yunanlı işadamları. Sermaye payı yüzde 50’şer olacak. İki ülkedeki bankaların ortaklığına sıcak bakmıyoruz. Ege İş Bankası için iki ülkedeki işadamlarının ilgisi büyük. Birkaç yıl içinde bankanın sermayesinin 500 milyon euro’ya çıkacağına inanıyorum.

Bankanın iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde katkısı ne olabilir?

- Bugün ticaret hacmi 2 milyar doları aştı. Birkaç yılda Ege İş Bankası’nın da sağlayacağı kolaylıklarla bu rakam 4-5 katına çıkacak.

Türk-Yunan Konseyi’nin eş başkanı Selim Egeli ile konuşuyoruz. İlk Türk-Yunan bankası fikrini Turgut Özal’ın başbakan olduğu dönemde ortaya attığını söylüyor. O zamanlar, yani 1980’lerin sonu ile 1990’ların başında, Yunan tarafının siyasi nedenlerle öneriye sıcak bakmadığını belirtiyor ve ekliyor:

‘Yaklaşık 6 ay önce Kutsikos banka önerisi ile bize geldi. Fikir gayet güzel. Biz masaya koyduk ancak büyük bankalarımız pek yanaşmadılar. Anlaşılan o ki, Yunan tarafı İzmirli işadamlarıyla bu işi ilerletecek. Hayırlısı olsun. Böyle bir bankanın varlığı elbette ticari ilişkiler için artı puandır.’

Yunan tarafı kuruluş için başvuruda bulunacak. Türk tarafında bir hazırlık var mı?

- Banka kurmak Türkiye’de daha zor. Biliyorsunuz geçmişte bankalarda epey dilimiz yandı.

Ege İş Bankası için düşünülen, beş yıl içinde 26 şube açılması, 360 personelin çalışması ve hem Atina hem İstanbul borsalarına girmesi.

Türkiye’de yaklaşık 80 Yunan firması faaliyet gösterirken, hazır giyimde Türk firmaları Atina’da ilk mağazalarını açarken ve iki ülke arasında ticari ilişkiler doludizgin giderken ortak sermayeli bir bankanın da kurulması şüphesiz çok önemli.

Yıllar önce Rahmi Koç Türk-Yunan İş Konseyi’nin eş başkanı iken iki ülke arasındaki ticaret hacminin milyar dolarlara ulaşacağında kimsenin Ege’deki anlaşmazlıklardan pek bahsetmeyeceğini söylemişti. Konseyin uzun yıllar eş başkanlığı yapan ve bugünlere gelinmesinde fevkalade önemli katkısı bulunan Şarık Tara ise Atina’da düzenlenen basın toplantısında Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticari ilişkilerin geleceği ile ilgili bir rakam telaffuz ettiğinde, doğrusu abarttığını düşünüyorduk. Gelişmeler her iki işadamını da haklı çıkarıyor.

Bütün bunlar iyi hoş da, bir de siyasi ilişkilerdeki limoni ortam aşılsa diyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları