Paylaş
Geçen cumartesi sabahı Yunanistan bomba bir haberle uyandı. Irkçı-faşist Altın Şafak partisinin lideri ‘Führer’ lakaplı Nikos Mihaliolakos, beş milletvekili, 20’den fazla parti üyesi ve dört polis Amerikan filmlerini hatırlatan bir operasyonla yakalanarak gözaltına alındılar. Yüksek Mahkeme (Yargıtay) savcılarının hazırladığı suç dosyaları kabarık. Organize suç örgütü kurmak, iki cinayet, üç cinayete teşebbüs, çok sayıda yabancı göçmeni dövmek, bombalı saldırı vs. Bir buçuk yıl önce yapılan seçimlerde 441 bin oy toplayarak (yüzde 6.9) 18 milletvekili seçen ve bir ay öncesine kadar tüm anketlerin “gücü yüzde 10’un üzerinde” diye birleştiği bir siyasi parti, mafya kanunlarıyla çalışan suç makinesi bir şebekeymiş gibi gösteriliyor dosyalarda. Medyadaki iddialar da tüyler ürpertici. Altın Şafak’ın genç üyelerinin gizli eğitim kamplarında polis ve askerler tarafından silah eğitimi aldıkları, kendilerine verilecek herhangi bir emri yerine getirmeye hazır 3 bin ‘fedai’nin olduğu ve bilinmeyen hücre evlerinde çok sayıda silahın bulundurulduğu ileri sürüldü.
HİTLER HAYRANI LİDER
Gözaltına alınanlardan bazılarını ‘tanıtmaya’ çalışayım. ‘Führer’ Mihaliolakos’un geçmişinde, gazeteci dövmekten gözaltına alınmak (1976), bombalı saldırı yüzünden 13 ay hapis yatmak (1978) var. Cuntacı ve Hitler hayranı. Evinde ruhsatsız üç silah bulundu.
TELEVİZYON BİNASI ÖNÜNDE İŞEDİ
Partinin ya da örgütün 2. numaralı adamı Hristos Papas’ın ‘marifetleri’ arasında Türk dizilerini gösteriyor diye Yunan televizyonu Mega’nın kapısına çişini yapması bile var. Daha geçen 29 Mayıs’ta “İstanbul zamanla yine bizim olacak” diyordu. Adamın evinde yapılan aramada onlarca Mussolini’nin resimleri etiketli boş şarap şişeleri, Nazi miğferleri gören polisler şaşırıp kaldı.
MUHABBET TELLALI
Ağır toplardan milletvekili Yianis Lagos için Yunan İstihbarat Teşkilatı’nın (EYP) suçlama dosyasına eklenen bir raporunda şöyle deniyor: “Sapık eğilimli. Reşit olmayan kızlarla fantezileri var. Serbest meslek sahibi olduğunu söylüyor ama çek-senet mafyasında çalışıyordu. Gece kulüplerini haraca kesiyordu. Fuhuş amaçlı kadın ticareti yapıyordu”.
KADIN MİLLETVEKİLİNİ TOKATLADI
Parti sözcüsü, ‘eğitim sorumlusu’ İlias Kasidiaris, geçen yıl televizyondaki bir canlı yayında bir kadın milletvekilini tokatladı. Altın Şafak’ın Emniyet Teşkilatı’ndaki ‘derin gırtlak’larından polis memuresi Venetia Popori’nin evindeyse hançerler, mermiler, bıçaklar, dinamit lokumları, muştalar bulundu.
NEREDEN NEREYE
1987’de Türkiye ve Türk düşmanlığı üzerine kurulan Altın Şafak, 1990 sonrası Yunanistan’a yabancı göçmenler gelmeye başlayınca saldırılarını Arnavut, Pakistanlı, Iraklı, Afganlara karşı yoğunlaştırdı. Halkın bir kesiminin sempatisini de kazandı doğrusu. Polisin giremediği göçmen gettolarını basıyorlardı. “Emekli maaşımı çalmalarından korkuyorum. Bankaya benimle gelir misiniz?” diye çağrı yapan yaşlı kadınlara refakat ediyorlardı. 2009 sonunda ekonomik kriz patlayınca da şaha kalktı Altın Şafak. Fakir Yunanlılara gıda yardımı, kan bağışı kampanyaları , “vatanı satanlara ölüm” sloganları. Halkın önemli bir kesimi için “sistemin cezalandırıcısı” olmuşlardı artık. Altın Şafak için siyasi partiye dönüşmenin tam zamanıydı. “Siyasetçiler çaldı-çırptı ülkeyi iflas ettirdi. Oyumu Altın Şafak’a vereceğim işte” diyenler her geçen gün artıyordu.
LEGAL OLDULAR AMA DEĞİŞMEDİLER
Altın Şafak’çılar 2012 seçimlerinde parlamentoya girdiler ama eski alışkanlıklarından vazgeçmediler. Yabancı göçmenlere karşı saldırıları sürdürdüler. Milletvekilleri bu saldırılarda yer alıyor ve devletin kendilerini korumaları için tahsis ettiği polislerin gözleri önünde suç işliyorlardı. Saldırılar son zamanlarda Yunan solcuları ve ırkçılık aleyhtarlarına karşı da yoğunlaştı.
DEĞİRMENİN SUYU
Altın Şafak’ın para muslukları tam bir esrar perdesi. İddialara bakılırsa, zengin işadamlarından haraç bile alıyorlarmış. Partiye yeni alınan üyeler 20 euro kayıt parası ödüyor. Ayrıca partinin ‘butik’inden de arkasında parti adının yazıldığı tişört, mont v.s satın almak zorundalar.
BARDAK NASIL TAŞTI
Önceki hafta Altın Şafak’ın bir üyesi (Yorgo Rubakias), ırkçılık aleyhtarı şarkılarıyla tanınan bir hip-hop sanatçısını (Pavlos Fissas) yol ortasında bıçaklayarak öldürünce, o güne kadar hep “demokrasi güçlüdür”, “demokrasi uç akımların üstesinden gelir” diyerek sabreden Başbakan Andonis Samaras çileden çıktı ve operasyon için düğmeye bastı. Yunan Anayasası parti kapatılmasını öngörmüyor. Dolayısıyla hedef bu partinin içini boşaltmak. Hedef, Yunan halkının önemli bir bölümünde Altın Şafak için olan ‘itibarı’ bitirmek. Hedef, ekonomik krize tepki yüzünden büyüyen-güçlenen bu tehlikeyi önlemek.
Paylaş