Paylaş
Çalıştığı HSBC Bankası’nın Cenevre’deki merkezinde 24 bin müşterinin isimlerini ve yatırdıkları para miktarlarını yasadışı bir şekilde kendi bilgisayarına aktaran Evre Falciani, Fransa’da yakalandığında takvimler Aralık 2008’i gösteriyordu.
Dönemin Fransa Maliye Bakanı, bugünün IMF Başkanı Christine Lagarde, durumu AB’deki mevkidaşlarına anlattı. Ardından da resmi başvuruda bulunan ülkelere kendi vatandaşlarını ilgilendiren bilgileri birer bellek aygıtına (USB) yükleyip gönderdi. Tarihe ‘Lagarde listesi’ olarak geçen bilgiler sayesinde İspanya altı, Almanya iki buçuk, İtalya bir buçuk, Fransa da 1 milyar euro’luk vergi kaçakçılığı tespit etti.
Yunanistan için durum biraz farklıydı. Yunanistan ‘Lagarde listesi’ni istemekte biraz gecikti. Paris’ten gelen USB de ‘tesadüfün böylesi’ kayboldu. Dönemin Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu, USB’yi teslim aldığını, inceleme için oraya buraya göndereyim derken yolda kaybolduğunu söyledi. Bakan “Ama iyi ki listenin bir kopyası elimizde” dedi.
Haftalar geçti, aylar geçti. Ekonomik kriz öylesine derin ki kimse “Milyarlarca euro vergi kaçırıldığının kanıtı olan USB nasıl kaybolur?” diye pek düşünmedi.
ÇALDIKLARINIZI GERİ VERİN
Maliye Bakanı Papakonstantinu, başarısız sayılarak dönemin Başbakanı Yorgo Papandreu tarafından 2011 yılında görevden alındı. ‘Lagarde listesi’ tam unutulmak üzereydi ki, geçen kasım ayında listedeki 2059 Yunan vatandaşının isimleri medyada yayımladı. Büyük gürültü koptu.
Bazı ünlü siyasetçilerin ve işadamlarının tanıdıklarının ya da uzak akrabalarının isimlerini kullanarak İsviçre’ye para kaçırdıkları iddia edildi. Gerçek olup olmadığı tartışmaları yüzünden ‘Lagarde listesi’ vergi kaçakçılığına kanıt sayılamadı.
Halk buralarda ekonomik krizden siyasetçileri sorumlu tutuyor. Halk siyasetçilere “Çaldıklarınızı geri verin” diyor. Halk kızgın, öfkeli.
Durum öyle olunca, medyanın da baskısıyla iktidardaki koalisyon hükümeti Fransa’dan ‘Lagarde listesi’ni yeniden istedi. Yeni USB Atina’ya ulaştı ve kaybolmadı. Uzmanların bilgisayarlarına takılıp incelendi.
LİSTEDEKİ ÜÇ KİŞİ
Listede, medyada yayımlandığı gibi 2059 değil, 2062 Yunan vatandaşının adı geçiyordu.
Medyada yayımlanan listede olmayan, buna karşı yeni gelen listede olan bu üç kişi kimdi? İddialara göre, eski Maliye Bakanı Papakonstantinu’nun iki kuzeni ve birinin eşi. İsviçre’ye gönderdikleri para miktarı ise 1 milyon 200 bin dolar.
Kıyamet koptu. Bakanın, birinci listeden üç akrabasının adını çıkarıp, geri kalanını medyaya kasten sızdırdığı, ancak gelen ikinci listeyle foyasının meydana çıktığı iddia edildi. Eğer doğruysa iddialar, Maliye Bakanı akrabalarını korumak için basbayağı sahtekârlık yaptı. Görevini kötüye kullanmak, sahte belge tanzim etmek, suç delillerini ortadan kaldırmaya çalışmakla suçlanıyor Papakonstantinu.
O, “Komplo var. Bu kadar saf değilim. Kesinlikle günah keçisi olmayacağım” diyor ama halkın vicdanını tatmin ettiğini söylenemez.
Ekonomik krizin bedelini ağır ödeyerek, üç yılda yüzde 45 halk desteğinden yüzde 6-7’lere düşen sosyalist PASOK da tepkiler üzerine Papakonstantinu’yu partiden ihraç etti.
Daha 20 ay öncesine kadar Yunanistan’ın Başbakan’dan sonraki en önemli siyasetçisi için parlamentoda önsoruşturma kurulu oluşturulacak şimdi. İşin ucunda Yüce Divan’da yargılanmak bile var.
‘Lagarde listesi’nin incelenmesi henüz bitmedi. Yunan siyasetçiler için başka tatsız sürprizler de gizliyor olabilir.
Yunanistan’da eski bir Savunma Bakanı (Akis Çohacopulos) rüşvet aldığı iddiasıyla hapiste. Bir diğer eski Savunma Bakanı (Yiannos Papandoniu) aleyhinde de benzer söylentiler var. Şimdi de eski Maliye Bakanı sahtekârlıkla suçlanıyor. Elbette herkes aynı değil ama bu halk siyasetçilerine nasıl güvensin?
Paylaş