Yunus Sezener

Biraz piyano çalıyor. Şarkı söylemeye bayılıyor. Lisede futbol takımı kaptanıymış. Oyunculuk kursuna gitmiş; yakında dalış brövesini de alıyor. Koşu ise hepsinden ayrı yer tutuyor kalbinde.
Melis’in erkek arkadaşı bu arada :). Antalya’da beraber yarı maraton koştuklarından beri aşıklar ve koşuyorlar. Ben kendini anlat diyorum, o “Melis harika bir koşucu!” diyor başka bir şey demiyor.
Sabah koşacaksa mesela, önceki gece çıktığında çok geç saate kalmıyor. Belgrad Ormanı koşusu sonrası lezzetli kahvaltıya kendini kilitliyor.
Koşanlar, spor yapanlar alemi çok sosyal bir ortam ve bu ortamı seviyor. Her geçen gün yeni koşucularla tanışmak da çok keyifli.
E doğru söylüyor.
“Birçok kişi koşarken çok yorulduklarını ve neden koşuyu sevdiğimi anlamadıklarını söylüyor. Ben de başlarda 5 km koşarken bile nefes nefese kalırdım. Fakat kararlı bir şekilde koşmaya devam ettim ve 5, 10, 15 km derken Budapeşte’de Melis’le beraber 30 km koştuk!” diye tatlı tatlı anlatıyor.
Hayalleri en kısa zamanda tam bir maraton koşmak. Yaparlar eminim.
“Koşmak için tek ihtiyacımız bir çift ayakkabı. O kadar. Hayatımda beni bu kadar özgürleştiren ve kendimi dinleyip anda kaldığım bir deneyim daha yaşamadım” deyip tam gaz devam ediyor:
“Ben ve arkadaşlarım TOFD (Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği) yararına koştuğumuzda hepimizin yakınları ve tanıdıkları bizim adımıza TOFD’ye bağış yaptı. Bu destek sayesinde birçok engelli arkadaşımız hareket özgürlüğü elde etti. Biz Adım Adım olarak bunun bilinci ve sorumluluğu ile koşuyoruz. Finişe vardıktan sonra, o duygu yoğunluğunda birçoğumuz gözyaşlarımızı tutamıyoruz. Biz işte bu duyguyu yaşamayı sevdik. Ve bunu herkes yaşayabilir.”
Aynen öyle. Bu sporun güzelliği, engel ve sınır tanımaması. Yaşın kaçsa kaç. Halin neyse o hiiiç sorun değil. Hele bir çık sokağa yürümeye başla. Zamanla koşarsın. Olmadı, arada koşar yürürsün.
Hem kendine hem de birilerinin hayatına bir faydan olur. Adım Adım.
Korkma.
www.adimadim.org

Vodafone Avrasya Maratonu

Dünyadaki önemli maratonların çok sıkı isim sponsorları var. Mesela Virgin Londra Maratonu, mesela ING New York Maratonu, BMW Berlin Maratonu gibi gibi...
Bu dünyanın TEK kıtalararası maratonu da Avrasya. Tek tek tek.
Bizim için çok önemli bir spor markasıdır bakın. Veee...
VODAFONE ismini verdi Avrasya’ya.
Nur topu gibi dünya çapında adı olan bir altın maratonumuz oldu.
Vodafone Avrasya Maratonu!
11 Kasım’da yine geliyorum koşmaya. Evet, sezonu açıyorum ve kapamıyorum arkadaşlar.
TEGV’in şahane bir projesi var, onun için koşacağım. Detayları anlatacağım.
İstanbul sokağa çık ve lütfen alkışla.
İstanbul, alkışla!
Yonca
“KOŞ YONCA KOŞ!”

En uç nokta

Güney’in, Güney Afrika’nın ennn uç noktasında Ümit Burnu’ndayım şu anda. Amanın aman! Ne çok dilek saldım okyanusa anlatamam size.
Kocccaman dalgalara nazır kollarımı açtım, fok balıklarına, yunuslara, penguenlere, leoparlara ve yaramaz babunlara el salladım. Umutlu, mutlu, şanslı, mucizelerle dolu günler diledim her nefes aldığı için mutlu olan kişiye...
Şükrettim hepimiz adına elimizde olanlara. Koştum bolca. Bolllca derin nefes aldım hepimiz adına.
Kıymet bilmenin şerefine, ta en Güney’den döndüm baktım dünyaya... Ümit Burnu’dan umutlarla... Yonca
“Umut böceği”