Yazarınız kararsız kalmıştır

Samsun’daki en son selde yıkılan 2 köprüyü mü; yoksa Fatih Sultan Mehmet köprüsündeki tadilat yüzünden evlerine 3 saatte gidebilen arkadaşlarımın cefalarını mı yazayım bilemedim bir türlü.

Haberin Devamı

Kararsız kaldım.

Sanırım çekilen cefaları, yapılan yanlışları değil de; güzel şeyleri yazmak istediğimden bu kadar kararsız kaldım. Ama bu haberler karşısında iyi haber bulmak için de kararsız kaldım.

İçim sıkıldı bitmek bilmeyen saçmalıkları sakız gibi uzatan yetkililerden. Düpedüz aptal yerine konuyoruz sürekli. Yüzlerine bakasım, haberlerini okuyasım yok ki yazasım olsun.

Boşuna mı bir beynimiz var?

Peki ya vicdan boşuna mı?

Düşünülmemişlikleri, işgüzarlıkları gördükçe boşuna olduklarını düşündüğüm çok oluyor. Hele de işine geldiği gibi cevap vermiyor mu kimileri, aptal ve vicdansızca iyice deli oluyorum.

Ne zaman böyle karanlık ve iç karartıcı hislere dalsam, masamdan kalkıp azıcık dolaşıyorum. Derin nefesler alıp “İyi şeylere kitlen Yonca, aklını dağıt. Kavgacı olma, kanma onlara..” diye telkinler yapıyorum kendimce.

Haberin Devamı

O kadar kolay değil tabi. Kimi zaman tutuyor telkinler işe yarıyor, kimi zaman gelen haberler karşısında ne yapsam olmuyor.

Bazen haftada 1-2 gün habersiz filan yaşamak istiyorum.

O arada da iyi bir haber geliyor “Bursa'da, 2008 yılı Nisan ayında 14 yaşındaki B.Ç. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunma suçundan yargılandığı davada 13 yıl 1.5 ay hapis cezasına çarptırılan 80 yaşındaki Hüseyin Üzmez hakkındaki karar Yargıtay tarafından onanırken, beraat ettiği 'Hürriyeti tahdit' suçlarından cezalandırılması istendi. Mahkeme, yurt dışı yasağı konulan Üzmez hakkında yakalama kararı verdi...”

Nihayet.

Oh.

Yonca

“bi-haber”

Yazarın Tüm Yazıları