Paylaş
İnsanın içini zıplatan, umutlara boğan, neşe veren, güç veren, gaz veren, kendine güven getiren, yılma sakın dedirten, rol model olan insanlarla tanışıyorum.
Benim içine düştüğüm sihirli kazan da bu işte!
“Muhteşem insanlarla tanışırsan muhteşem şeyler başına gelir kazanı”na düştüm ben.
Bu insanların birçoğu ile asla yüzyüze gelme şansım yok.
Çünkü onlar benim okurlarım.
Onlar sizsiniz yani!
Kimisiyle, yani kiminizle, tanıştığımın farkında olmadığım oldu. Kiminiz ile tesadüfen 5 dakika görüştüm. Görüşmüşüm yani...
Yani bir şekilde sizlerle garip bir tanışıklığım var.
Vallahi var.
Nasıl demeyin... bilmiyorum ama öyle. Var!
Bunlardan biri de Kıymet Hanım.
Kıymet Çukur.
65 yaşında.
Size hiç dokunmadan bana gönderdiği e-postayı okutacağım aşağıda.
Ne demek istediğimi daha iyi anlatamaz başka hiçbir şey asla.
Hiç karşılaşmadık. Henüz karşılaşmadık.
Yakında buluşacağız.
Beni sırf yazılarımdan biliyor, ben de onu bana yazdıklarından.
Kıymet Hanım benden yaşça büyük. Büyüğüm ama biz aynıyız.
Ben böyle enerji görmedim kardeşim. Allah nazarlardan saklasın ve bana verdiği gücü umarım size de versin.
Bir de...
Aramızda kendini, hani bazen olur ya, şu ara güçsüz, kuvvetsiz ne bileyim işte çaresiz ve ümitsiz hisseden varsa ilham alsın Kıymet Hanım’dan. Bahaneleri yokedin kafanızdan.
Kıymet Hanım’ın yazdıkları bana accayip iyi geldi de... size de gelecek o satır aralarındaki mesajlar...
Ondan.
Yonca
“Kıymet-li”
***
Yonca Hanım,
Size bir Master, emekli öğretmen ve 21km koşucusu olarak yeni yılda daha nice başarılar diliyorum.
Spor A.Ş’den aldığınız ödül için gönülden kutlarım sizi.
Hak ettiniz bunu TEGV öğrencileri adına...
Ben de sizin gibi kendime söz verdim. Adım Adım adına çalışacağım.
65 yaşımda yarı maraton koşacağım!
Ben öğretmen okulundan beri koşuyorum.
Önceden sadece spor için koşuyordum şimdi artık yarışlara da katılıyorum.
Kütahya birincisi idim 1963-1966 arasi.
Eşim Mustafa Ünal da o yıllarda Afyon’da koşuyormuş. İki koşucu tesadüfen evlendik. Hala koşuyoruz.
Sizinle ben 10 ve 15km koşarken haberleşmiştik.
En son 23 Nisan’da Çanakkale'de 15 km koştum birinci oldum.
Nihayet 2012’ de ilk yarı maratonumu koşacağım.
Yazdan beri var gücümle hazırlanıyorum, başaracağıma inanıyorum.
Türkiye'de 60 yaş dahil 65 yaş masterler kadın koşucusu olarak, İzmir Karşıyakalı bir grup master arkadaşlarla birlikte hazırlanıyoruz. Eşim 21km koşucusu idi, şimdi o da 42km koşmaya hazırlanıyor.
Avrasya 2010’da ben de koştum, Gülhane yokuşunu bilmez miyim!
Yonca hanım,
Keşke sizin de Pazartesi günü yazdığınız gibi Türkiye'de halkın desteği olsa.
Sadece koşulan güzergaha çıksalar, gelip alkışlasalar yeter!
Çok mu zor bunu yapmak?
Ben koşarken turistler alkışladı, bizim halkımız: “Yaşlısın koşma Teyze, düşersin!” gibi sözler sarfetti.
Berlin Maratonu’nda koşacağına inanıyorum kızım.
Önemli olan bitirmek.
Başarı zaten arkasından gelir.
2012 Antalya maratonunda buluşmak üzere.
Sizin sloganınızla:
Haydi Yonca koş, haydi Kıymet koş, haydi Türkiye koş!
****
Ne şanslı kadınım ben!
Sizce de öyle değil mi?
Yonca
“kazandibi”
Paylaş